Abdülkadir Geylani Sözleri
Rabbınızın kereminden dileyin, icabet etse de etmese de o'ndan isteyin. Çünkü o'ndan istemek ibadettir.
— Abdülkadir Geylani
DiğerAbdülkadir GeylaniSözleri
Ârif, allah'a her an bir öncekine göre daha yakındır.
Bâtin bilgisi, seninle rabbin arasındaki ışıktır.
Belâlar kula cenab-ı hakk'in kapısını çalmayı öğretir.
Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise şükûn.
Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır.
Bilgi hayat, bilgisizlik ölümdür.
Bir şeyi hatırlamak allah'ı unutturuyorsa, o şey o kişi için uğursuzdur.
Bu ilim tasavvuf ilmi, kitap sayfalarından değil, allah erlerinin ağzından alınır.
Bu işin başı allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmek, son noktası ise bütün nesneler ve davranışların birbirinin aynı olmasıdır.
Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, allah ise seni senin menfaatin için ister.
Derdi de yaratan o'dur, devayı da. O kendisini öğretmek için belâya mübtela kılar. Böylece hem belâ verebileceğini, hem de bunu kaldırabileceğini gösterir.
Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, hak (c.c.) da bir topluluğa aittir.
Dünya herkesi boğacak kadar engin bir denizdir.
Dünya hikmettir, ahiret ise kudret. Hikmet alet ve sebeplere ihtiyaç duyar, kudret ise duymaz.
Dünya nefslerin, ahiret kalplerin, allah ise sırların sevgilisidir.
Eğer o'nu bilseydiniz başkasını inkar eder, sonra da o'nun gayrisini o'nun vasıtasıyla bilirdiniz.
Ey rabbim! Bütün affını isteme acizliğimle senden affını diliyorum.
Ey rabbim! Bütün şükretme acizliğimle sana şükretmek istiyorum.
Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakıyı unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!
Günahların kötü bir kokusu vardır. Allah'ın nuru ile bakanlar bunu anlar, fakat halktan gizler, onları rezil etmezler.
Halinizi iyi düşünün, şimdi belli şey yok; yarın toz kalkar, kimin atlı ve kimin yaya olduğu görülür.
Her kalp kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir.
Her kapının önünde hevesle bekleyenler; hiçbir kapıdan içeri giremeyenlerdir.
Herşeyde o'nun isimlerinden bir isim mevcuttur, herşeyin ismi o'nun ismindendir.
İmanı kuvvetli olanın, imtihanı ağır olur.
İnsan allah'a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder.
İnsanlara gösteriş için amel yapıp, sonra da bunu allahü teâlânin kabul etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyaya düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azalt. Biraz hüzünlü ol. Peygamber efendimiz başkasının kalbini ferahlandırmak için tebessüm buyururlardı.
Kabirleri ziyaret ediniz. Salih kimseleri de ziyaret ediniz. Hayırlı işler yapınız. Böyle yaparsanız, her şeyiniz düzelir.
Kader üzerinde durup onu delil göstermemiz uygun değildir. Bilakis biz çalışır, çabalar ve ne itiraz, ne de tembellik etmeyiz.
Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndüremez ve kimse engel olamaz. Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
Kalb dünya arzularından birine bağlı kaldığı ve geçici lezzetlerden birinin peşine takılıp gittiği müddetçe, imkâni yok, ahireti sevmiş olamaz.
Kalbin dünya'ya bağlı olduğu müddetçe mutlu olacağını sanma, sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır, korkarım uyandığın vakit sabah olmuştur.
Kalp kitab ve sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.
Kalp sâlih olunca dâimî zikir elde edilir ve kalbin her tarafına hakk'in zikri yazılır. Böyle bir kalbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kalbi rabbını zikreder.
Kalp sırra, sır da hakk'a itimat ederek şükûn bulur.
Kazayı engelleyen dua, yine kazayı önlemesi mukadder olan duadir.
Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.
Ademoğlunun başına gelen her türlü belâ, rabbinden şikayet etmesi yüzündendir.
Ahireti isteyene dünyada zuhd gerekir; allah'ı isteyene ise ahirette zuhd gerekir.
Akıllı kimse ölümü düşünen ve kaderin getirdiğine razı olandır.
Akıllı kişi, işlerin başlangıcına değil, sonucuna bakar.
Allah teâlâ rizıkların taksimini bitirmiştir. Rizikta zerre miktarı artma ve eksilme olmayacaktır.
Allah'a ancak, o'ndan başka herşeyi terkeden kimseler yaklaşabilir.
Allah'ı bilen kimsenin o'na karşı iradesi kalmaz.
Allah'ı tanıyan o'nu sever. O'nu seven o'na uyar.
Allah'ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp ışıtır, ne de kulağına ayıp gider.
Allah'ın takdirini o'nun aleyhine delil yapmayın; çalışın, çabalayın.
Allah'tan başka herşey puttur.
Amelinin karşılığında ödüllendirilmeyi bekleyen, muhlis değildir.
Ârif hem dünyada, hem de ahirette yabancıdır.