Adnan Menderes Sözleri
1946 Türkiye'si ile 1954 Türkiye'si arasında asır farkı değil, çağ farkı vardır.
— Adnan Menderes
DiğerAdnan MenderesSözleri
1950 ila 1960 arasında, ortada ne diktatörlük vardı ne de diktatör. (Yassıada'da son müdaafasından bir kesit)
Allah düşmanımı bile böyle bir muhalefetle karşılaştırmasın.
Allah'ım bana bir daha böyle bir seçim gecesi yaşatma!
Atatürk demokratik inkılabı gerçekleştirmemiştir, yarıda bırakmıştır.
Ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm.
Bize göre hususi mülkiyet ve şahsi hürriyete dayanan bir iktisat rejiminde, iktisadi sahanın asıl olarak ferde veya şirket halinde hususi teşebbüse ait olması lazımdır.
Bu memleketteki zulüm devri İsmet Paşa ile onun iktidardan düşmesiyle kapanmıştır. (İsmet Paşa) hırsı için bu memleketi bir baştan öte başa ateşe vermek isteyen adamdır. Paşa yeter artık! Bu memleketi bizim gibi memleketin içinden gelmiş olan insanlar idare etsin!
Bütün seçimlerde mağlup olurlar, yine de memleket bizimledir, derler. Hükümet işlerinde şimdiye kadar hiçbir başarı göstermemişlerdir. Gölge etmesinler, biz başka ihsan istemiyoruz.
Dünyadan ayrıldığım şu anda, ailemi ve çocuklarımı şefkatle andığımı kendilerine bildirin. Vatanı ve milleti Allah refah içinde bıraksın.
Her mahallede bir milyoner yaratacağız.
İsmet Paşa hastadır. Hastalığının adı da iktidar hastalığıdır.
İsmet Paşa, kendi zamanında, 'Ben memleketi idare ediyordum' diyor. O devirde bu memleketi çocuklar da idare ederdi. Çünkü herkesi susturmuş, bir tek kendisi konuşuyordu, memleketi de böyle idare etti ve bu memleket seneler senesi olduğu yerde saydı.
Kimseye kırgın değilim. (Adnan Menderes idam sehpasına giderken son söylediği söz)
Millete mal olmuş inkılapları muhafaza edeceğiz, millete mal olmamış inkılapları tasfiye edeceğiz.
Mukadderatımı tamamen DP grubunun inisiyatifine bırakıyorum.
Siyasi mukadderatımı tamamen DP Grubu'na, yani ellerinize bırakıyorum.
Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz.
Türk milleti Müslüman'dır ve Müslüman kalacaktır. Bu memlekette din hürriyetine tecavüz etmek kimsenin haddi değildir. Hakiki mümin ve samimi Müslüman olanlar din hürriyetinden tamamen emin olabilirler.
Uzun seneler bir fetih hakkı olarak bu memlekete sahip oldukları zannında olanlar, hayatlarının ileri devresinde ruhlarına girmiş olan bu kanaati değiştirmek imkânını bulamazlar. Kendileri, Allah tarafından memur olunmuş insanlardır! Telakkileri böyledir.
1946 Türkiye'si ile 1954 Türkiye'si arasında asır farkı değil, çağ farkı vardır.