Ahmet Telli Sözleri
Bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz.
— Ahmet Telli
DiğerAhmet TelliSözleri
Biten bir aşk için söylenecek söz şu olmalı; güzeldi yine de.
Bunca acıyı, bunca aşkı nasıl da sığdırmışsın yüreğine. İstersen al, koy kendi ellerinle fırtınaları da sen, yüreğin kadar büyüksün, unutma!...
Burada yağmur yağıyor ama sen şemsiyeni almadan gel yine de.özletiyor bu çılgın sağanak seni sırılsıklam özletiyor biliyor musun.
Büyülendim ama büyüyemedim aklım ermedi aynalara ve suya yüzümü gösterip kalbimi neden sakladıklarını öğrenemedim şaşkınım, cahilim ben bu dünyada.
Dedi ki o: yoruldum insan olmaktan insan yorulur bazen insan olmaktan.
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir. Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü.
Gün biter gülüşün kalır bende...
Hangi şehirde yoksan ben kayboluyorum orada.
Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde.
Hiç kimse bir aşkı onarmaya kalkmasın, kaybedilmeye değer en güzel anında bitirilmişse eğer.
Hiç özlemedim seni, özlemek dostluktandır, dostluğundan öte bulmalıyım seni.
Hiçbir an?ini tanımlamaya kalkmadan kısacık ömürler biçiyoruz kendimize.
Kalbimiz işte en çok incinen yanımız.
Kapağı açılmayan kitaplar, unutulmuş aşklar gibidir. Kitaplardan söz edelim.
Karşılığı yok hiçbir acının herşey gölgesi kadar ağır sormuyorum artık sormuyorum hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya.
Kavgadan uzak kalmışsan, sevdadan da uzaksın demektir.
Ömrüm diyorum şimdi ömrüm üzgün bir çocuksun sen ve yalnız öyle kal çünkü bu dünyada sana en çok mutsuzluk yakışıyor.
Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim sesimi. Kör bir kuyuda unutulan yusuf'tüm belki.
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz, belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.
Şimdi beni uçurumdan atsan, düşene kadar aklımdaki tek şey; sırtıma değen ellerin olurdu.
Sığındığım her yer adınla anılır ben girerim sokağı devriyeler başar bir de gülüşün eklenir kimliğime.
Söz de sararır biterken bir aşk.
Suya düşen bir karanfilse yüreğin, bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana.
Ve kent çıngıraklı bir yılan kadar zehirlidir artık sevgilin mahpuşken üstelik kirli bir lekeye döner umutlar.
Yüreğim diyorum, kekeme, alıngan, serseri yüreğim sen nerden bilebilirsin bir şiirin nasıl yazıldığını.
Aşklar mı diyordun, anladım senin incindiğin, benimse yollara düştüğümdür yeniden.
Beklenmedik bir anda terk edilmişsindir bütün sevdiklerince suçlamak istemesende hiç kimseyi uzunçle yanmakta yüzün adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine ve üşulca ağmaktadır gözlerinin peteğine agulu bir hüzün.
Beni artık kimseler aramasın, aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın?
Bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz.