Akilah Sözleri
Hayat bir savaş. Kendin olabilme savaşı, kendini bulabilme savaşı! Doğmak yetmiyor, kendini bulmak için savaşmak gerekiyor.
— Akilah
DiğerAkilahSözleri
Hayat harekete geçen herkesi, varması gereken yere götürür.
Hayat ne tuhaftı. Hep en korktuğumuz şeyleri karşımıza çıkarır, sonra suratımıza yapıştırırdı.
Hayat sadece bir an, ya efendisi olursun, ya da kölesi.
Hayat yasaklarla değil ancak anlayışlarla kontrol altına alınabilir.
Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekayla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır.
Hayatında kimseye sarılmamıştı, dövüştüğü birkaç kişiyi nefessiz bırakmak dışında, insanların niye sarıldıklarını anlamazdı ama şimdi ruhu kendi yoksunluğunu doldurmak istiyordu ve Ada, o yoksunluğu doldurabilecek tek eşsiz parçaydı.
Her iltifat iltifat değildir. Çünkü bazı iltifatların kökeninde acınası duygular yatar...
İçinizdekini söylemezseniz, kendinize ihanet ettiğinizi hissedebilirsiniz.
İnsan, Keyif aldığı şeye dönüşür.
İnsanlar sizi koyabilecek kategori bulamayınca varlığınızdan rahatsız olurlardı.
İnsanlık artık birbirini sevdiği, istediği için değil birbirine sığındığı için birlikteydi. Asla tamamlanamadan.
Kim olduğunu bilen insan, kendini anlatmaya kalkmaz.
Kimisi kızdığında kelimeleri kullanır, kimisi de sadece sessizliği.
Kimsenin size kim olduğunuzu söylemesine ya da hatırlatmasına izin vermeyin.
Kötülük karşısında yapılacak iki şey vardı. Birincisi uzaklaşmak, ki bu en ilkeliydi. İkincisi savaşmak, ki bu en zoruydu.
Ne garipti, özgür olmadığımızı anlayana kadar özgür değildik aslında.
Neyi hissetmeye karar verirseniz, onu deneyimlersiniz.
Neyi, ne kadar anladığınızdan emin olun! Çünkü anladıklarınız bazen buz dağının tepesi kadardır sadece.
Önemli olan ne yaptığım, kim olduğum değil. Önemli olan kendimi nasıl şekillendirmek istediğim.
Öyle izler vardır ki onlar size bugün neden hayatta olduğunuzu hatırlatmak için var olurlar.
Para ve makam uğruna asıl olduğumuz kişiyi feda ediyoruz. Bizi sistemin parçası olmazsak, açlıktan ölebileceğimize inandırıyorlar.
Rahimden çıkan ama henüz doğmamış milyarlarcasının yaşadığı bir dünya burası. Çünkü asıl doğum, karakterin kendini fark etmesiyle başlar, rahimden çıkmakla değil.
Sahip olmak için doğmadık biz! Büyümek, gelişmek, dönüşmek için buradayız. Hayatın içinde kendi tekrarlarımızı yaşamaya başladığımızda durup düşünmek lazım.
Sahteliğin içinde kimlik bulan her can, yaradılışın utancıydı.
Samimiyet, İki kişinin paylaşabileceği en muhteşem duygudur...
Sevdiğiniz bir müzikle karşılaştığınızda, hayatı bir süreliğine bir kenara bırakıp, ona teslim olmayı deneyin.
Uzaktan bizi büyüleyen şeyler, yaklaştıkça sihirlerini kaybederlerdi.
Ve hayat herkesten daha akıllıdır... Asla rahat bırakılmazsın. Öylesine, anlamsız varolmazsın. Mutluluğa saklanamazsın. Öyleyse acına sahip çıkmalısın! Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir. Bilgiyi bedene indirmeli, olman gereken şeye dönüşmelisin...
Yemlendiğimi hissettiğim anda değiştiriyorum kendimi, içimde o yemi isteyen ya da ihtiyaç duyan ne varsa yıkıyor, filtreden geçiriyorum.
Yokluğumda hakkımı koruyacak dostlara ihtiyacım var.
Aklın yönetemediği iyi niyet, iyi niyet değildir.
Asıl önemli olan darbe almak değil, alınan darbeye rağmen hep ayağa kalkabilmekti.
Başkalarının senin hayatını bu kadar etkilemesi, sadece senin kontrolsüz zavallılığını gösterir.
Bazen öyle biri dikilir ki karşınıza, onu gördüğünüzde kendinizden sıkılmış olduğunuzu fark edersiniz.
Bazılarının kızması, umursamazlığından çok daha iyidir...
Bazılarıyla kaliteli iletişim kurabilmenin tek yolu, onlarla araya mesafe koymaktan geçer.
Beyninin içindekilerden kaçamadığında tek bir çaren kalır; onlarla yüzleşmek.
Bilgi sürekli değişir ve ancak deneyim seni güncelleyebilir.
Bir kadının nasıl göründüğü değil, nasıl hissettirdiğiydi erkeği esir alan.
Bırak ben derslerimi kendim alayım. Bana dost ol, öğretmen değil.
Deneyim vardığımız yer değil, gittiğimiz yoldur.
Dışarıdan delilik olarak görülebilen şeyler, içine girildiğinde hak verilen durumlar haline gelebiliyordu bu hayatta. Sadece bakış açınızı değiştirmeniz yeterliydi.
Dünya, uyuyanladın uyutulduğu, uyutulamayanların hapsedildiği, hapsedilemeyenlerin öldürüldüğü bir gezegendi.
Gideceğin yer neresi olursa olsun, kendine dürüst olduğun sürece seni sana yaklaştıracaktır, tereddüt etme.
Güzelliğin lanetlendiği, zekanın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmış, kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır.
Hayat bir savaş. Kendin olabilme savaşı, kendini bulabilme savaşı! Doğmak yetmiyor, kendini bulmak için savaşmak gerekiyor.