Alain De Botton Sözleri
Kendimizi adil bir biçimde değerlendirebiliyor olsaydık, bir başkasının eleştirileri karşısında bu kadar yara almazdık.
— Alain De Botton
DiğerAlain De BottonSözleri
Özgün bir benlik, başkalarından etkilenmeden tutarlı olabilmekle edinilir.
Zihin önemli düşünceleri, en hareketsiz olduğu sıradan zaman dilimlerinde üretir.
Aşk, ortak hoşnutsuzlukları bulup çıkarmakla besleniyordu. İkimizde x'ten nefret ederiz, birbirimizi seviyoruz'a dönüşüyordu. Aşıklar, yani dolayısıyla suçlular olarak, birbirimize olan sadakatimizi, başklarına olan sadakatsizliğimizi ortaya koyarak kanıtlıyorduk.
Bir evdeki eşyaların düzenlenişi, o evde yaşayanın kafa yapısına dair önemli ipuçları verir; bu eşyalar adeta o karaktere dair sözsüz ve eylemsiz hazinelerdir.
Bu koşullarda sükunet olanaksız olduğuna göre, belki de marifet en verimli endişelenme yollarını bulmakta.
Dürüstlüğünüz ve nezaketiniz kesinlikle başkalarının tanıklığına gerek duymamalıdır.
Farklılıkları şakaya dönüştürememek, iki kişinin birbirlerini artık sevmediğine (en azından aşkın yüzde doksanını oluşturan çabayı göstermeyi artık arzu etmediğine) dair bir işaret sayılabilir.
Felsefenin görevi, biz gerçekliğin yıkılmaz duvarını aşmaya çalışırken, isteklerimizin mümkün olan en yumuşak biçimde yere inmesini sağlamaktır.
Gereksinimlerimiz psikolojik olduğu halde maddi şeylere, nesnelere yöneliyoruz. Kafamızı derleyip toplamamız gerekirken evimiz derli toplu görünsün diye raflar satın alıyoruz. Dost sıcaklığının yerini tutsun diye kaşmir hırkalar giyiyoruz.
Hiçliğin o keyifli dinginliğini yok yere bozan bir olay diye niteleyebiliriz hayatımızı. İnsan varoluşu bir tür hata olmalı.
İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır.
İnsanların çoğunun benimsediği bir görüşe göre 'herkes' gibi olmak, bir insanın başına gelebilecek en kötü şey, tam anlamıyla kadersizliktir.
İnsanlık bu ya; bir ahlak kitabı yazmam gerekseydi, güleryüzlülüğü vazifelerin başına koyardım.
Kendi seçimimizin, kendi zevkimizin, kendi şüphemizin, kendi arzumuzun ve kendi zayıflığımızın izlerini taşıyan şey güzel olabilir ancak.
Kendimizi adil bir biçimde değerlendirebiliyor olsaydık, bir başkasının eleştirileri karşısında bu kadar yara almazdık.