Albert Camus Sözleri
Yirminci yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.
— Albert Camus
DiğerAlbert CamusSözleri
Aşk acısının ne olduğu bilinebilir, aşkın ne olduğu bilinemez.
Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür.
Bana bu çağı en iyi tanımlar gibi görünen şey, ayrılık. Herkes dünyanın geri kalanından, sevdiklerinden ya da alışkanlıklarından ayrıldı.
Bana her şeyi açıklayan öğretilerin aynı zamanda beni zayıflatmalarının nedenini şimdi anlıyorum. Kendi yaşamımın ağırlığından kurtarıyorlar beni, oysa onu yalnız başıma taşımam gerek.
Başardığımız her iş bizi köleleştirir, çünkü daha iyisini yapmaya zorlar.
Başarı havası, belli biçimde taşındığı zaman, bir eşeği kudurtur.
Basın özgürlüğü belki de özgürlük düşüncesinin giderek aşağılanmasından en çok acı çekmiş özgürlüktür.
Başka insanların sırlarını sevmiyorum. Ama, itirafları beni ilgilendiriyor.
Başkaları hakkında verdiğiniz hüküm dosdoğru gelip kendi yüzünüze çarpar ve orada bazı yaralar açar sonunda.
Başkalarının ölümünü düşünememek, çağımızın bir bozukluğu.
Başkaldıran insan, başkaldırının kendisidir. Başkaldıran insan, adalete ve özellikle doğruluğa vurgundur. Hayır demeyi bilen insandır başkaldıran insan.
Bazı insanlar sevmek için, bazı insanlar yaşamak için yaratılmışlardır.
Bazı insanların sırf normal olabilmek için olağanüstü enerji sarf ettiklerini kimse bilmez.
Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.
Ben dilimin sınırlarında nöbet beklerim.
Ben huzurumu her zaman mücadelede buldum.
Ben umutsuzluğu ve bu dertli dünyayı kabul etmeyerek, insanların birleşmesini ve kötü yazgılarına karşı savaşmalarını istiyordum.
Ben yalnızca cellatlardan nefret ederim.
Ben yalnızca zalimlerden tiksinirim.
Ben, insan olarak, yalnızca mutluluk peşindeyim.
Ben, yurdumu, adaleti de severek, sevebilmek istiyorum. Kan ve yalan pahasına kazanılmış olduktan sonra her türlü büyüklüğün onda toplanmasını isteyemem.
Beni kuru bir ağaç kovuğunda yaşamaya zorlasalardı da gökyüzüne bakmaktan başka bir işim olmasaydı.
Benim gururum benden başkasını ilgilendirmez. Ama insanların gururu, onların başkaldırışları, o içinde yaşadıkları haksızlık, bunlar hepimizi ilgilendirir.
Benim uğraşım, kitaplarımı yazmak, insanlarım ve halkım tehdit edildiğinde savaşmaktır. Hepsi bu.
Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.
Bildiğim tek bir görev var, o da sevme görevidir.
Bilirsiniz ki; en zeki insanlar bile yanındakinden bir şişe fazla devirmekten şeref duyarlar.
Bir adam karısına arabasının kapısını acıyorsa emin olabilirsiniz: ya arabası yenidir, ya da karısı.
Bir aşk, yaşamda büyük bir aşk gerekir. Çünkü bu aşk, belimizi büken nedensiz umutsuzlukların yerini alır.
Bir basın,bir kitap devrimci oldukları için doğru değildirler. Ancak doğruyu söylemeye çalışırlarsa devrimci olmak için bir şansları vardır.
Bir insan söyledikleri kadar söylemedikleriyle de insanlaşır.
Bir insanı sevmek, onunla birlikte yaşlanmaya razı olmaktır.
Bir insanın öldürülmesi için her zaman nedenler vardır. Buna karşın, onun yaşamasını haklı çıkarmak olanaksızdır. İşte bu yüzden suçlu her zaman avukatlar bulur, masum ise bazen.
Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir.
Bir kalıp düşünceyi işlemek, bir incelik üzerinde durmaktan çok daha kolaydır. Benim için kalıp düşünceyi seçtiler: Ben de saçma oldum kaldım.
Bir kitap oluşturmak için üç yıl, o kitabı gülünç hale düşürmek için beş satır ve yanlış alıntılar.
Bir tek aşk var bu dünyada. Bir kadın bedenine sarılmak, aynı zamanda gökten denize inen şu garip sevinci bağrına basmaktır.
Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.
Bir yapıtın kalbinde, orası karanlık bile olsa sönmeyen bir güneş parlar.
Bir yazar, çokluk, okunmak için yazar. Bunun tersini söyleyenleri alkışlayalım, ama inanmayalım onlara.
Bir yerde kalabilmek için bazı nedenler vardır. Dostluklar, bir takım insanların sevgisi. Yoksa burada ya da başka bir yerde kalmanın bir ayrımı yok.
Birini aşırı sevmek, öteki bütün insanları öldürmek demektir.
Biz yaşamımız boyunca kişiliğimizi biçimlendirmeyi sürdürürüz. Eğer kendimizi çok iyi tanısaydık, ölmemiz gerekirdi.
Biz, herkesin yalnızlığa hakkı olduğunu savunduğumuz için, hiçbir zaman yalnız kalmayacağız.
Bizim istediğimiz insan öldürmenin haklı görülmediği bir dünyadır.
Boşuna olduğunu bildiği halde direnen insan. Yaşamın anlamı ancak, dünyanın saçmalığını ve yenilginin daima tekrarlanacağını bile bile kötülüğe direnmek olabilir, insanlığa gerçek boyutlarını ancak bu başkaldırı kazandırabilir.
Ağın ilmiklerine takılmış bir balık gibi çırpınıyorum.
Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.
Alçalmak, yükselmekten çok daha kolaydır.
Anam ölmüş bugün. Belki de dün, bilmiyorum. İhtiyarlar yurdundan bir telgraf aldım: 'Anneniz vefat etti. Yarın Kaldırılacak. Saygılar.' Bundan bir şey anlaşılmıyor.