Aldous Huxley Sözleri
Doğuştan duyarlı kişiler, savaşın ortadan kalkmasına ilişkin duygularla doludur.
— Aldous Huxley
DiğerAldous HuxleySözleri
Dünyanın en zevkli işi; bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir.
Düşün onları seyredecek birileri olmasaydı, kaç kişi mercedes otomobil alırdı.
Düşünmeyi bilmeyen insan her zaman başkalarının kölesi olur.
Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşebilirler her şeyi delip geçebilirler.
Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkum oluyorsun.
Eğer mutluluğunuz, bir başkasının yaptıklarına bağlıysa, çok ciddi bir sorununuz var demektir.
Evrende değiştirebileceğinizden emin olabileceğiniz tek nokta vardır: kendiniz.
Gerçekler sürtükdür, her sakanın altında yatar.
Gerçekten dindar bir ülkeyi ziyaret edene dek, insan dini yürekten destekler. Ziyaret ettikten sonra ise kanalizasyon sistemlerini, makine sistemlerini ve asgari ücreti yürekten destekler.
Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim.
Günün sonunda kendini bir sokak köpeği kadar yorgun hissediyorsan, bu belki bütün gün hırladığın içindir.
Hayatın bu çirkin oyunlarına rağmen hala gülmeyi başarabilen insan; hayatın felsefesini çözmüş demektir: [umursamamak]
Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.
Hayvanların dinin ve büyünün böyle absürd ve genellikle korkunç aptallıklarını yaptıklarını asla göremezsiniz. Sadece insan böyle mantıksızca davranır. Bu onun zeki, ama yeterince zeki olmaması yüzünden ödemesi gereken bedeldir.
Hepimizin aynı fikirde olması iyi bir şey değildir. Yaratıcılığı ortaya çıkaran fikir ayrılıklarıdır.
Her gidiş bir dönüşü terkeder. Gitmeden önce düşün; çünkü döndüğünde bulduğun aynı olmayacak giderken bıraktığınla.
Her insanın hafızası, onun özel kütüphanesidir.
Her şeyin üstüne geldiği falan yok. Sadece senin çok üstüne düştüğün şeyler var.
Hiç kimse yalanı sürekli sürdürecek kadar zeki değildir. Ve hiç kimse bu yalanlara sonsuza kadar inanacak kadar aptal değildir.
İnsan aklına karşı işlenebilecek en büyük günah, delil olmadan inanmaktır.
İnsan düşmekten değil, düşerse hadi kalk diyebilecek bir dost sesi duyamamaktan korkar.
İnsan ne zamanki hayata anlam katmaya çalışır, hayat o zaman anlamsızlaşır. Dertten kim ölmüş sanki bırak herşey dağınık kalsın.
İnsan, yürümeyi öğrenmiş maymundur.
Aerodinamik yasalarına göre o tombul ve tüylü arının hiç uçmaması gerekiyordu; herhalde bunu ona hiç kimse söylemedi ki, uçuyor.
Aşkta mantık aramak mantıksızların işi. Aşkta mantık olsa; sonunda kırılacağını bildiği bir kalbin sevmesine izin vermezdi.
Aslında tüm kadınlar tek bir koşulla sever: 'Bekledikleri tek koşul ise, sevdiklerinin onları koşulsuzca sevmeleridir.'
Başka gezegenlerde de hayat var mı diye merak ederiz, sanki bu gezegende yaşamayı becerebilmişiz gibi.
Başkalarının acılarına katılırım ama mutluluklarına değil, çünkü başkalarının mutluluğunda garip bir sıkıcılık vardır.
Başkalarının zekasıyla cümle kuramazsınız; ama başkalarının cümleleriyle zeki görünebilirsiniz.
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin; şimdi başla, şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Belki de bir çok insan, mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur.
Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.
Bilgisizlik yok edilebilir, çünkü bilmek istemediğimizden bilmeyiz.
Bilimin büyük trajedisi, güzelim hipotezleri çirkin bir gerçek yüzünden katletmek.
Bir adam durmadan gülümseyebilir, ama yine de yılanın biri olabilir.
Bir arkadaşta sevmediğim şey, dikkat çekmek için yanındaki insanı sürekli küçük düşürmeye çalışmasıdır.
Bir defa yaşanır aşk. Eğer ikinci kez yaşayacağına inanıyosan; ya kendini kandırıyorsun yada önceden kandırılmışsın demektir.
Bir hayvanın; büyünün ve dinin saçma ve çoğunlukla korkunç olan ahmaklıklarına kandığını asla göremezsiniz. Böylesine yersiz bir ahmaklığı yalnızca insanda görürsünüz. Akıllı olmasının, ama henüz o kadar da akıllı olmamasının karşılığında ödediği bir bedeldir bu.
Bir kadının elinden hayallerini almak, bir kaplanın yanından yavrusunu almak kadar tehlikelidir.
Bir kadının içindeki masum meleği erkek keşfeder; ama o meleğin tüm masumluğunu da yok edecek olan yine erkektir.
Birbirlerine sarılmış aşıklar bireysel coşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar, ama boşunadır. Doğası gereği her vücut bulmuş ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur.
Bu dünya, belki de bir başka gezegenin cehennemidir.
Bundan 20 yıl sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin; dolayısıyla halatları çöz, güvenli limandan uzaklara yelken aç, rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.
Bütün dünyayı bir erkek yönetir. O erkeği de bir kadın.
Büyük adam büyüklüğünü küçük adama davranışıyla gösterir.
Cehennem boş, çünkü tüm şeytanlar burada.
Dalın ucuna gitmekten korkma, meyve oradadır.
Deneyim, insanın 'başına gelen bir şey' anlamına gelmez. Deneyim, insanın 'başına gelenle nasıl başa çıktığı' anlamına gelir.
Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini şöyle.
Doğuştan duyarlı kişiler, savaşın ortadan kalkmasına ilişkin duygularla doludur.