Attila İlhan Sözleri
Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.
— Attila İlhan
DiğerAttila İlhanSözleri
Aydınlık neyin oluyor senin.
Bazıları şiir sevmez, çünkü onların yaraları yoktur. Ama yaraladıkları vardır.
Bekleme yapmayın! 'Aşk'ını alan 'acı'ya doğru ilerleşin.
Ben aşk nedir bilmem. Eski kafalıyım. Bir seni bilirim bir de adın geçince sıkışan kalbimi.
Ben çocuklar gibi sevdim! Devler gibi acı çektim.
Ben gidip başıma belâlar aramışım o kalıp mevlâsini bulmuş.
Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun kanıma girdin kabulümsün.
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin.
Ben sana mecburum bilemezsin.
Bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak, yalnızlığımdan çıkıp gideceğim.
Bir gece vakti aklına gelsem uykunu tutsam bırakmasam.
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam, aşkımın küçüklüğüne değil,çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin takılır kalırsa uzaklara hele kulakların deli gibi çınlarsa zamansız, bil ki bir yerlerde özleniyorsun.
Bu ülkenin nüfusunun %10'luk hain kontenjanı vardır.
Canını kurtarayım derken vatanından olursun.
Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir.
Dağları aydınlatan bizim gözlerimizdir bugün yenik de olsak yarın yeneceğiz.
Döndüm arkamı sana. Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin.
Eğitim, savunma ve ekonomi milli olmalıdır, olmazsa sevr gelir.
Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. Eylül'den itibaren geceler hazindir, uzundur.
Gel sevgilim gel, benim dünyama gel çok zaman var içimde yerini hazırladım.
Görünmez bir mezarlıktır zaman.
Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım.
Gözleriniz olmasa konuşamayacaktım. Hep böyle cana yakın mı bakarsınız?
Gülümse tozu gitsin yalnızlığımızın.
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.
Hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu, ağlardım.
Hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
İkiden bir çıkınca bir kaldığı yalan, sen gidersen ben kalır mıyım o zaman.
İnanmakta geç sevmekte çabuktum.
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan.
İnsan bir düşünse ne çok şey bulabilir, hatırlamak, gülmek ve ağlamak için.
İnsan olmanın bütün komplekslerini yenmiş, günü dipdiri yakalayan, hayatın anlamını çözmüş bir bilge insan; bir yol gösterici.
İnsan sevdiğini bırakmaz, sevmek bırakır insanı..
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır. Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım. Bu gece dağ başları kadar yalnızım.
Kendini martılarla bir tutma. Senin kanatların yok. Düşersin, yorulursun.
Kim aşkın aleyhinde atıp tutarsa, garanti aşıktır.
Kimi sevsem sensin.
Kimin elinin, kimin cebinde olduğu belirsiz, tek kesinlik şu ki, 'encebi'nin eli, çıkmamak niyetiyle, bizim cebimizdedir.
Kolay diyorsun, gel bir de sen yasa sensizliğimi...
Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.
Mutluluk uzun sürmez mutlaka gündeliktir. Ölüme yenik düşen aslında korkuya yeniktir.
Ne güzel bir yalansın sen, hep inandığım.
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
Acı bir tutun gibi yakıyor genzimi, senden uzak olmak.
Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin adresteyim.
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
Allah'ım beni öyle bir sonbahar ayazında canımı al ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamasın.