Bertrand Russell Sözleri
Akıllılar hep kuşku içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.
— Bertrand Russell
DiğerBertrand RussellSözleri
Aptal cennetinde yaşayanların mutluluğuna imrenmeyin, çünkü sadece aptallar bunun mutluluk olduğunu düşünür.
Arzu edilen şeyin sadece yaşamak olgusu olmayıp, yüce şeyler üzerinde düşünerek yaşamak sanatı olduğunun hatırlanmasında yarar vardır.
Ben dine hastalık olarak bakıyorum. İnsan ırkı için adı konmamış bir sefaletin kaynağı.
Bilimde gerçek yalnızca bir an'dır.
Bir çocuk bir ağaca çıkmak ister ve siz de yasaklarsanız çok öfkelenir. Eğer tırmanamayacağını kendisi anlarsa fiziksel olanaksızlığı kabullenir. Öfkeyi önlemek için, özü itibariyle zararlı olan şeylere izin vermek çoğu kez yerinde olur.
Bir dünya devletinin ciddi savaşları önlemesi için minimum bir güce sahip olması gerekir. İlk ve en önemlisi, dünya devletinin dünyadaki tüm silah ve silahlı kuvvetlerin tekeline sahip olması gerekir.
Bir kasabın ekmeğe, bir fırıncının da ete ihtiyacı vardır. Bu nedenle kasapla fırıncının birbirini sevmesi için mantıklı bir neden vardır. Her ikisi de birbirine yararlı olur.
Bir kitabı okumanın iki sebebi vardır; biri sevdiğin için; diğeri hava atmak için.
Bir mucize olup da herkes başkalarının düşüncelerini okuyabilseydi, nice dostlukların, güneş altındaki kar gibi yok olacağından şüphe etmiyorum.
Birinden, bir ulustan ya da bir inançtan nefret etmeden mutlu olabilen pek az insan vardır.
Bizim gerçeklik hakkındaki görüşlerimiz daha önceki yanlışların sürekli olarak düzeltilmesiyle gelişir. O yanlışların tümü sonlu veya sınırlı bir şeyi sanki tam ve bütün olabilirmiş gibi ele alarak haksız bir soyutlama yapmaktan doğmaktadır.
Çağımızın en büyük sorunu; akıllılar hep kuşku içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.
Cehennemi ancak katı yürekli insanlar uydurmuş olabilir. İnsanca duyguları olanlar, yaşadığı toplum ahlakının cezalandırdığı suçları işleyenlerin, öldükten sonra bile sonsuz işkenceler çekmesine razı olmazlar. Kendini bilen hiç kimse böyle bir görüşü kabul edemez.
Din, aklımızın bebeklik döneminden kalma bir şeydir, biz mantık ve bilimi rehber olarak aldıkça yok olacaktır.
Dinin en büyük kötülüğü, insana vicdan azabı duymadan acı çektirme fırsatı vermesidir.
Dinsizliği erdemsizlikle suçlayanlara söylüyorum; sizin erdem dediğiniz şey aslında cennet hayalleriyle dünyadaki mutluluğa vurulan darbedir.
Dogmatizm de şüphecilik de bir anlamda mutlak felsefelerdir; birisi kesin bilme, diğeri kesin bilmemedir. Felsefe ise kesinliği yok etmelidir; ister bilmeye, ister bilmemeye dair olsun.
Dünyada mutlu dediğimiz insanların en göze çarpan özellikleri, kendilerinde yaşama zevki olmasıdır.
Dünyayı anlama ve reform isteği ilerlemenin iki büyük motorudur.
Dünyayı savaş tehlikesinden koruyacak tek bir yol vardır; dünya çapında yetkiye sahip olacak ve dünyada bütün silahların tekelini elinde bulunduracak bir tek otoritenin kurulması.
Düşünce özgürlüğü lehindeki temel sav, bütün inançlarımızın kuşkuya açık olmasıdır.
Eğer insanlar bir başkasının mutsuzluğu peşinde koşmak yerine kendi mutluluklarının peşine düşmeyi öğrenirlerse, bu beklenti hemen yarın gerçekleşebilir. Bu, hiç de uygulanmayacak kadar sert bir ahlak töresi değildir; ama benimsenmesi dünyayı cennete dönüştürebilir.
Eğitimin amacının zihinsel özgürlük olduğu bir dünya isterdim. Gençlerin aklını, onları bütün hayatları boyunca nesnel kanıtların oklarından koruyacak olan bir zırhın içine sokmamalı. Dünyanın açık kalplere ve aydın insanlara ihtiyacı var ve bunu statik sistemlerle elde edemeyiz.
Filozof olmak isteyen, saçmalıklardan korkmamalı.
Filozofun gerçek işlevi evreni değiştirmek değil, onu anlamaktır.
Günümüzde en büyük sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, zekilerin ise sürekli şüphe içinde olmalarıdır.
Harcamaktan keyif aldığınız zaman boşa harcanmış zaman değildir.
Hem dinlerin zarar verdiğinden hem de yalan olduklarından çok eminim.
Her istediğini elde edememek, mutluluğun ayrılmaz bir parçasıdır.
İnançlarım için asla ölmem, çünkü yanılıyor olabilirim.
İnsanlar ön yargılarıyla doğar, kuşku duymayı daha sonra öğrenirler.
İnsanlar, hakikati kendilerinin bildiklerini sandıkları için birbirlerine zulmederler.
İnsanlara rasyonel olmayı öğretmeyi bir ölçüde biliyoruz: Eğitimden sorumlu olanların her konuda uyguladıklarının tam tersini yapmak bunun için yeterlidir.
İnsanların öteki hayvanlardan farklı yani, yaşamak ve çoğalmak arzularının dışında, sınırsız arzulara yönelmiş olmasıdır. İnsanoğlunun sınır taşımayan isteklerinin en önemlisi iktidar ve sandır.
İnsanlığın başına gelen en büyük kötülük, insanların aslında yanlış olan kimi şeylerin doğruluğundan kesinlikle emin olmasıdır.
İşinizin çok önemli olduğunu düşünüyorsanız, bu sinirlerinizin ciddi bir şekilde bozulduğunun açık bir göstergesidir.
Kendi refahımızı, herkesin refahının güvence altına alınmasının dışında bir yolla güvence altına alamayız. Kendinizin mutlu olmasını diliyorsanız, başkalarının da mutlu olmasına rıza göstermek zorundasınız.
Kişinin duyguları bildikleriyle ters orantılıdır, ne kadar az bilirsen o kadar çok kızarsın.
Kollektif korku 'sürü psikolojisini' arttırır ve bu sürüye ait olmadığı düşünülenlere karşı şiddet yaratır.
Korku batıl inançların temel kaynağıdır. Zulmün de birçok kaynağından biridir. Korkuyu fethetmek, bilgeliğin başlangıcıdır.
Korkusuzca özgür eğitilmiş bir neslin bizde olduğundan daha yaygın ve cesur umutları olacaktır.
Matematik ne neden söz ettiğimizi, ne de söylediğimiz şeyin doğru olup olmadığını bildiğimiz bir konudur.
Mutlu bir hayat büyük ölçüde sessiz bir hayat olmalıdır. Zira gerçek keyif ancak bir sessizliğin atmosferinde yaşama katılabilir.
Mutluluğun sırrı, dünyanın korkunç, korkunç bir yer olduğu gerçeğiyle yüzleşmektir.
Ne kadar az bilirseniz, onu o kadar şiddetle savunursunuz.
Ne yazık ki çoğu insan daha önce mutlu olduğunu ancak mutsuzluğa düştüğü zaman anlıyor.
Pek çok insan, düşünmektense ölmeyi tercih eder. Aslında, ölürler de.
Tarih ders kitaplarında her ulus yalnızca kendini yüceltmeyi amaçlar.
Tek kitaplı adamdan kork.
Akıllılar hep kuşku içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.