Blaise Pascal Sözleri
Şu zavallı çocuklar, 'Bu köpek benim.' diyorlardı. 'Orası, güneşteki benim yerim.' İşte tüm dünyayı kuşatan gasbedip sahiplenme davasının nasıl başladığının en canlı timsali.
— Blaise Pascal
DiğerBlaise PascalSözleri
Tanrı'yı tanımak ve o'nu sevmek arasında ne çok fark vardır.
Tanrıya inansan iyi olur, çünkü eğer haklıysan ebedi mutluluk seni bekliyor; ancak hatalıysan zaten bir şey farketmeyecek. Diğer taraftan eğer Tanrının var olmadığına inanıyorsan ve hatalıysan o zaman ebedi azap seni bekliyor, ancak haklıysan zaten bir şey farketmeyecek.
Yasama güçsüzleşince, ahlak dejenere olur.
Yüreğin kendi aklı vardır, aklın hiç bilmediği.
Bana filozofların değil, peygamberlerin haber verdiği allah gerek.
Bana öyle geliyor ki sezar gidip dünyayı fethederek eğlenmek için fazla yaşlıydı. Bu tür bir eğlence auguste ve iskender'e uygundu: durdurulması zor, genç insanlardı onlar, ama sezar sanrım daha olgundu.
Bilgili insan, diplomalı olan değil, istediği her şeyi başkalarının hakkını çiğnemeden elde edebilendir..
Bir adam bir nehrin öteki tarafında yaşıyor ve onun lideri, benim liderimle kavga etti diye, biz aramızda kavga etmediğimiz halde, kalkıp birbirimizi öldürmeye kalkışmamızdan daha aptalca bir şey olabilir mi?
Bir adamı gördüğümüzde kitabını anımsıyorsak bu kötüye işarettir.
Bir yapıt oluştururken en son bulduğumuz şey, en başa neyin konulması gerektiğidir.
Çok büyük bir ihtimalle, bir gemiye kaptan olarak, o gemide doğmuş birini seçmeyiz.
Dünyevi şeylerin sevilmeleri için bilinmeleri gerekir. İlahi şeylerin bilinmeleri için sevilmeleri gerekir.
Düşünce gücümüz arttıkça, özgür insanların çoğaldığını görürüz. Basit insanlar, kişiler arasında bir ayrım görmezler.
Eğer herkes dost sandığı kimselerin bir de kendi arkasından söylemiş olduklarını duysaydı, dünyada pek az dost kalırdı.
Genellikle, başkalarının bulduğu nedenlerdense kendi bulduğumuz nedenlerle daha kolay ikna oluruz.
Görmek isteyenler için yeterince ışık, istemeyenler için yeterince karanlık vardır.
Halimiz gerçekten mutluluk verici olsaydı, kendimizi onun hakkında düşünmekten alıkoyma gereği duymazdık.
İnsanlar pek çok şeyi öğrenmişler; kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi.. Fakat çok basit bişeyi öğrenememişler insan gibi yaşamayı.
İnsanların tüm mutsuzluğu tek bir şeyden kaynaklanır: Bir odada, dinginlik içinde oturmayı bilmemek.
İnsanlığın bütün sorunları, kişinin tek başına bir odada sessizce oturamamasından kaynaklanır.
İyilikler iade edilebilme sınırı içinde kaldıkça hoşa gider, bu sınırı aşınca şükranın yerini nefret alır.
Kalbin kendine has nedenleri vardır ki, akıl hiç bir zaman anlayamaz.
Kalbin mantığa sığmayan, apayrı bir mantığı vardır.
Kendi çizdikleri yüzden korkan çocuklar.
Kendileri hiç de hayranlık uyandırmayan şeylerin benzerlerini sunup yönetimin ilgisini çeken resim sanatı ne büyük bir kendini beğenmişlik.
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
Menfaatler, gözü en tatlı şekilde kör eden araçlardır.
O kadar haddini bilmez haldeyiz ki, dünya üzerindeki herşeyin tarafımızdan bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte böyle bir benlik davası yüzünden, etrafımızdaki yarım düzine insanın hakkımızda olumlu bir kanaat taşıyor olması bize zevk ve tatmin veriyor.
Ölüme, yoksulluğa, bilgisizliğe çare bulamayan insanlar, mutlu olmak için bunları hiç düşünmemek gerektiğini anladılar.
Ölümü düşünmek ne kadar tehlikesiz de olsa, ölümü hiç düşünmeden ona katlanmak daha kolaydır.
Papağan, temiz de olsa gagasını siler.
Şairlerin, sevgiyi kör olarak göstermeye hiç hakları yoktur: sevginin gözündeki bağ çikarılmalı ve görme gücü bundan böyle ona geri verilebilmelidir.
Şöhret o kadar tatlıdır ki, onunla ilgili olması kaydıyla, herşeyi severiz ölümü bile.
Şu zavallı çocuklar, 'Bu köpek benim.' diyorlardı. 'Orası, güneşteki benim yerim.' İşte tüm dünyayı kuşatan gasbedip sahiplenme davasının nasıl başladığının en canlı timsali.