Can Dündar Sözleri
Her seferinde canını acıtsa bile, hiç kimse 'o' olamuyorsa, ve canının yanacağını bildiğin halde yine de seviyorsan, aşk bu işte.
— Can Dündar
DiğerCan DündarSözleri
Herkes aşktan şikayetçi, kaçımızın aşk hayatı iyi gidiyor? Ve eminim hiç kimse yanlışın nerde olduğunu bilmiyor.
Herkesin yüzüne gülersen; adın birşeylere çıkar. Süratini aşarsan; burnu havada kaşıntı olursun. Çünkü türkiye'de kadınsın.
Hiç dokunmadığın birine aşık olabiliyorsan, işte sen aşkı hakediyorsun.
İçine rastgele atılmış eşyalardan oluşan çantadaki telefonu, tek eliyle ve bakmadan bulabilen o muhteşem kişiye 'kadın' denir!
İki kadın birleşince dedikodu yapar diyen erkek, başka bir erkekle kafa kafaya verince atom altı parçacıkları mı tartışır?
İyi bir 'kalça' sahibi olmanın, İyi bir 'kafa' sahibi olmaktan daha fazla pirim yaptığı bir ülkede, hiç birşey ileri gidemez.
Kadınlar kendini güldüren erkekten hoşlanır sözü yalandır unutma. Çünkü kadınlar, sadece hoşlandıkları erkeklere güler aslında.
6 milyar insanın içinden yalnızca birini seversin. Sonra onun sevilmeye layık olmadığını anlarsın, bütün dünyayı suçlarsın.
Anlık yaşıyoruz bir yerde, hemencecik gönülden seviyoruz! Anlık da olsa sevmek güzel de, yoksa kendimizi mi kandırıyoruz.
Artık başka biri alacak yerimi. Ve biliyorum zamanla unutacaksın beni, ama sonkez düşün; sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi.
Artık yaşanmak için değil ayrılmak için yaşanır oldu aşk. Ve terketmeler yetmezmiş gibi birde emir verilir. Kendine iyi bak..
Aşk 'sabır'dır belki, ama asla 'tahammül' değil.
Aşk sevmesini bilen için vardır ve karşılıksızdır. 'Ne kadar seversen o kadar severim' gibi düşünmek aşk değil, tüccarlıktır!
Aşk, 'seni seviyorum' cümlesinin zamanla 'kendine iyi bak' kelimesine dönüşünü işleyen geçici bir yalandır.
Aslında yanlış kadın yoktur. Sadece ters istikametten gelen erkek vardır. Çünkü aşk erkeğe yakışır, kadın zaten aşktır.
Bakakaldım peşinden; ne gözümü alabildim, ne göze alabildim.
Bazen insan; ben iyiyim' dediğinde gözlerinin içine bakıp iyi değilsin biliyorum diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
Bazen ne onunla yapabilirsiniz, ne de onsuz. Ne terkedebilirsiniz, ne de yeniden sevebilirsiniz; sürünür gidersiniz.
Belki kimse olmayacak senin gibi; ama sende olmayacaksın eskisi gibi.
Bir arkadaştan sevgili olabilir, fakat seven kalp asla unutmaz: işte bu yüzden sevgiliden arkadaş olmaz.
Bir babanın, kızının sevgili olaylarına kızmasının tek sebebi; erkeklerin kimyasını biliyor olmasıdır aslında.
Bir kadınla uyanmaya benzer, bir şehri günün ilk ışıklarıyla görmek.
Bu günlerde aklıma gelen başıma geliyor nedense, birde gönlümden geçen yanımda olsa keşke.
Bu ülkede gazetelerin 2. Sayfasında ünlülerin nasıl yaşadıkları, 3. Sayfasında unsuzlerin nasıl öldükleri yer alır.
Bu ülkede her köşe başında kuaför ve tekel bayisi bulunmasının tek nedeni,ayrılık sonrası ilk gidilen yerler olmasıdır.
Çocukken yarın neler oynayabiliriz diye düşünürdük, şimdiyse yarın hayat bize hangi oyunu oynayacak diye düşünüyoruz.
Çok sıkkın. Bıkkın. Gergin. Üzgün. Yorgun. Olsak da hala yaşıyoruz, çok şükür.
Depresyonun ve yalnızlığın çağında, sabırsızlığın da, uyumsuzluğun da, dertleri yenmenin de, hayata direnmenin de, hep beraber gülebilmenin de yağâne reçetesi iletişimdir. Hapı yutmadan, konuşun.
Durup dururken, alakasız bir zamanda arayan eski sevgililer ikiye ayrılır: canı çekenler ve acı çekenler.
Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında.
Eğer 'unutmak' 7 harfi yanyana getirmek kadar kolay olsaydı, biz de 5 harfi yanyana getirip 'mutlu' olurduk.
Eğer bir kadının gerçek aşkı olmayı başarabilmişseniz; çok şanslısınız, çünkü sizin için hayat; asla sıradan olmayacak.
Erkek adam ağlamaz denir ya, sakın inanma! Unutma ki, erkek adam ağlamayan değil, bir kadını ağlatmayandır aslında.
Erkek şöyle düşünür: isterse başkasını sevsin, yeterki sevişmesin. Kadın şöyle düşünür: isterse başkasıyla sevişsin, yeterki sevmesin. Çünkü kadına göre vücudun merkezi yürek, erkeğe göre etek.
Eskiden insanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı. Gün geldi eşyalar sevilir, insanlar kullanılır oldu.
Eskiden mendiller aşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı şimdi ise gerçek aşık kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor..
Geçmiş yaşanmışlıklarınız hala canınızı yakabiliyorsa; geçmemiş demektir.
Geçmişe mazi derler, unuttum gitti der bazıları. Arkadaşım geçmiş, geçmişte kalsaydı ise alırken bile geçmişine bakmazlardı!
Gerçekten seviyorsan eğer, mesafeler anlamını yitirir. Ne bakabilirsin gözlerine ne de dokunabilirsin; ama hep hissedersin.
Hafızası olmalı insanın; hic değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için!
Hayat ne garip değil mi? Birisi arabamı hazırlayın diyebiliyorken, diğeri abi 25 kuruş eksik binebilir miyim? Diyor.
Hayat ne kadar güzel olurdu; insan hem 'aşık', hem de 'sadık' olmayı becerebilseydi.
'Hayatımda biri yok, birinde hayatım var' diyebilmektir aşk.
Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Dün tarih oldu.. Yarın bir sır.. Bugünün kıymetini bilin.
Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden 'büyüyünce ne olacaksın?' diye sorulur ki.
Hazırım ben arkadaş! Aşkın acısı da güzel, tatlısı da iş, uğruna tüm bunları göze aldığın gerçek aşk'ı bulmakta.
Her aşkta kendimizi ararız, o yüzden bulduklarımız benzerimizdir.
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın, her bas ağrılı bir kadının arkasında kesinlikle bir erkek vardır.
Her ilin plaka kodunu ezbere bilip, özel günleri unutabilen zeka kapasitesine sahip insana türk erkeği deniliyormuş.
Her seferinde canını acıtsa bile, hiç kimse 'o' olamuyorsa, ve canının yanacağını bildiğin halde yine de seviyorsan, aşk bu işte.