Cemal Süreya Sözleri
Gün ki yıkımlar günüdür. Boştur ne söylesem şimdi.
— Cemal Süreya
DiğerCemal SüreyaSözleri
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.
Bazen öyle yorar ki aşk ınsanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini birdaha açmak istemez insan.
Belki o herşeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.
Belkide. Evet belkide sen, hiç haketmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmiştm seni.
Ben nerde bir çift göz gördümse, tuttum onu güzelce sana tamamladım, sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu.
Ben senin; sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.
Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter sevda sözleri..
Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem, yalnızlığın başkenti orası.
Biliyorum sana giden yollar kapalı üstelik de sen hiç sevmedin beni.
Biliyorum sana giden yollar kapalı.
Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana. Anlasana!
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, bir yanlışı düzeltircesine açmış.
Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım.
Bir filmde görmüştüm; insanlar birbirini gerçekten seviyordu.
Bir gün seni bırakırım ya tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu evet, gün geliyor, bıkıyorum senden, ama istanbul´dan bıkmak gibi bir şey olur bu..
Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar.
Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.
Bir kadını ortadan ikiye bol. Yarısı annedir, yarısı çocuk. Yarası sevgili, yarası aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu! Yarısı rivayettir, yarası gece.
Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü sen'sizlik kelimesi bile sen'le başlıyor.
Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza..
Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?
Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!
Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak heralde.
Boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa, Öykünü yanına alabilirsin elbet. Müziğini de, resmini de. Niçin güvenemiyorsun bana?
Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar fakat olgunlasa olgunlasa çürüdük bilmiyorlar!
Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır.
Cevap veriyorum zamanla herşey geçer diyen akıllılara; Geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara.
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki.
'Benimsin' demeden önce 'seninim' diyebilmeli insan.
'Düşenin dostu olmaz' der kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.
'Konuşabilmek' ile 'konuşmayı bilmek' arasında büyük bir fark vardır. Mesela çoğu insan ikincisini bilmez.
'Seni seviyorum' cümlesinin 'sen'i öldü. 'Cümle'mizin başı sağolsun.
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış. Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.
Adam kadını özledi, başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı.
Adının ne kadar güzel olduğunu, ancak sevdiğinin ağzından duyduğunda anlarsın.
Ağlıyordum. O gidenler, 'sen iyi bir insansın' diyordu. Ve hiç biri de aslında; iyi insan sevmiyordu.
Aklıma bile gelmiyorsun artık. O kadar kalbimdesin ki.
Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.
Allah'im bana öyle bir eş nasip et ki; ömrümün son demlerinde bile gözlerine baktığımda kalbim ilk gün ki gibi çarpsin!
Ama kadınlar, tanrım.. Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum.
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.
Annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği filistin'di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler..
Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.
Aşktın sen, gidişinden bildim seni..
Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'Bir varmış, bir yokmuş.
Aslında ayrılıklar değilde, gidenin sevmediği halde 'seviyorum' demesi en çok koyuyor insana.
Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz.
Bana ne kaç dil bildiğinden. İnsanlığın nasıl? Yüreğin iyi mi?