Cenap Şahabettin Sözleri
Ağaçların, çiçekler gözü, kuşlar dilidir.
— Cenap Şahabettin
DiğerCenap ŞahabettinSözleri
Akarsu, ne güzel hayat dersidir: küçük engellerin üzerinde köpürür; büyüklerin yanından sessizce geçiverir.
Aldatabileceğinden emin olduğu kimsenin yalanlarını, insan tiksinmeden dinler.
Alnını ne kadar dik tutarsan yere o kadar sağlam basarsın.
Altından kendini koru, zehiri hiçbir zaman teneke kutu içinde sunmazlar.
Arapça ve farsçayı atarsak esrârengiz şiir olmaz.
Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin ise, zaafının yetiştiği yeri.
Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır. Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır.
Aşk, kalbimizin saygısız mısafiridir. Bize sormadan gelir, bize sormadan gider!
Aşkın en tatlı parçaları başındaki ümit ve sonundaki hatıradır.
Avam yalanla avutanı, hakikatle korkutana tercih eder.
Aynaya pek çok bakan, kusurlarını pek az görür.
Balıklar şüphesiz kainat şudur derler; bizim bilgilerimiz de buna benzer.
Başımıza bela geldi deriz; halbuki belaya ayağımızla kendimiz gitmişizdir.
Başkalarını nezakete davet için bazen kaba görünmek icap eder.
Başkası düştü mü, 'Çürük tahtaya basmasaydı.' deriz, kendimiz düşünce, tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz.
Bir safsata yerleşti mi, onun mantıkla yıkmaya çalışmayın, çünkü başaramazsınız. Onu zamana terk edin.
Büyük adamlar memnuniyetle hizmet ederler, fakat kullanılmaya razı olmazlar.
Daima ara, bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın.
Dans yatay isteklerin, dikey tatminidir.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür!
Elinden geleni yapmadığın müddetçe, umduğunu bulamamaktan şikayette haksızsın.
En çok bolluk getiren yağmur, alın teridir.
En çok gürültü boş tenekelerden çıkar.
En geveze kuş umuttur, yüreğimizde hiç susmaz.
Erkeğin kalbi yaşlandıkça, kadının kalbi bozuldukça katılaşır.
Eskiden kızdığına şimdi gülüyorsan akıllanmışsın demektir.
Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, sokup atmak çok güçtür.
Fakirin zekatı, sabır ile çalışmaktır.
Fikir bazen mantığın dilemediğini söyler; fakat kalp daima kendi istediğini söyletir.
Fırtına saçları yolsun, zarar görmem; eğer bana bir fikir getirirse.
Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.
Genç görünmek arzusu bilhassa ölüm endişesinden kaçınmak için beslenir. sanırız ki, genç göründüğümüz nisbette ecelden uzağız.
Gerçekleri güneşe benzetirler, doğrudur. Gözlerimizi yaralar gerekçesi ile çoğu kez bakamayız.
Gölgede duran güneşi göremez.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.
Hakikatı güneşe benzetirler; doğrudur: gözlerimiz yaralar korkusu ile çoğuna bakmayız.
Hakiki büyük adamlar güzel ağaçlara benzer. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar, meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir. Hiç kimseye ve hiçbir şeye zararı dokunmaz.
Hayalsiz yürek, petrolsüz lambadır, hiçbir şeyle parlatılamaz.
Hayat merdivenlerini çıkarken insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken yine aynı insanlara rastlayacağız.
Hayatta en zor şey, amaçsız insanlarla yaşama zorunluluğudur.
Hepimiz ölümün nişanlısıyız.
Her güzel çiçeğin etrafında kötü otlar biter.
İlahi adalet, mahkemelerden ümit kesilince akla gelen mercidir.
İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir.
İnsan sevdiğinden korkar, ama korktuğunu sevemez.
İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler, itiraz edemezler.
Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.
Kadınların ağzı işlemezse dili, ağzı ve dili işlemezse gönlü işler.
Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır.
Ağaçların, çiçekler gözü, kuşlar dilidir.