Charles Bukowski Sözleri
Hiçbir şey olmamış gibi davranmanı isterler, onlar gibi davranmanı isterler. Bir onlar akıllı çünkü!
— Charles Bukowski
DiğerCharles BukowskiSözleri
Akıllı insanlarda, genellikle, kitlelerin inandığı her şeye inanmama eğilimi vardır.
Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur.
Aşkla ilgili en büyük ironi: doğru insanı yanlış zamanda sevmek.
Bak dostum neden gidip biraz uyumuyorsun? Yarın kendini daha iyi hissedersin. Yarın hep aynıdır! Sorun burada.
Başkalarını çözmeye çalıştıkça kendimi düğümlemişim, haberim yok.
Bazen dehşetin dibine inersin, ümidi kesersin; ama ölmezsin, işte bu ölümden beter.
Bazen hepimiz bir filme hapsolmuşuz hissine kapılıyorum. Repliklerimizi biliyoruz, nereye doğru yürüyeceğimizi biliyoruz, nasıl oynayacağımızı biliyoruz, sadece kamera yok. Yine de çıkamıyoruz filmin içinden! Ve film kötü.
Bazen sabah yataktan çıkar ve düşünürsün, yapamayacağım artık diye, ama içinden gülersin böyle hissettiğin bütün zamanları hatırlayıp.
Bazı insanlar kendi kendine iyileşmek zorundadır. Kimseye yardıma ihtiyaçları olduğunu anlatmazlar, belli etmezler.
Bazı insanların tam karakteri oturacakken, altından sandalyeyi çekmişler sanırım.
Benim de kalbim boş artık, tıpkı sizin beyniniz gibi.
Benim hayatım, benim seçimlerim, benim hatalarım, benim sorunlarım, benim yalnızlığım. Yani özetle sizi ilgilendirmez.
Bir odada boğuluyordum hissine kapılmadan beş dakikadan fazla kalabileceğim insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak, her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur.
Biri size ne yapmanız gerektiğini söylüyorsa, kaybettiniz demektir.
Birinin kalbini kırmadan önce iki kere düşünün dostlarım. Hele ki o kişi sıradan biri olmamışsa hayatınızda.
Bu kadar iyi niyetli olmayın, Çünkü en yakın bildiğiniz vefasız çıkabilir ve sizi düşmanlarınız değil de dostlarınız yıkabilir.
Deneyeceksen, sonuna kadar git. Yoksa, hiç başlama bile.
Dengeli insan delidir.
Dibe vurduğunu sanıp, bir dip daha olduğunu keşfedebiliyordu insan.
Dostumsan yanımda, düşmanımsan karşımda olmalısın. Ortada bir yerde isen; benden uzak olmalısın.
Dünyanın sorunu, akıllı insanlar şüphelerle doluyken, aptalların öz güvenle dolu olması.
Dünyayı sevmek imkansız. Yatakta kalıp uyumayı yeğlerim.
Eğer berbat bir şeyler olmuşsa, unutmak için içersin. İyi bir şeyler olmuşsa, kutlamak için içersin. Ve hiç bir şey olmamışsa, bir şeyler olması için içersin.
Eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. Çünkü; birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı.
Elbette bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız.
En büyük acı, başkalarıyla paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır.
En güvendiğin insanların bir yanılgıdan ibaret olduğunu anlayınca, köşene çekilirsin.
En iyi insanlar, hiç tanışmadıklarındır.
En kötüsünü yaşamışsan, artık öyle saf kalmazsın, her zaman kanmazsın, fazla inanmazsın.
En zor olanı beklemektir, hele boşuna bekliyorsan.
En zoru da ne biliyor musun? Yalnızlığın belli olmasın ve insanlar daha çok soru sormasın diye. Az konuşmak ve az gülümsemek.
Entellektüel; basit bir şeyi karmaşık söyleyebilen kişidir; sanatçı ise zor bir şeyi kolay.
Erkek kadına tokat atarsa erkek suçludur. Kadın erkeğe tokat atarsa yine erkek suçludur.
Erkek kıskandığında kızların hoşuna gider, kızlar kıskandığında ise 3. Dünya savaşına hoş geldiniz.
Fazla ısrar etmemeli insan. Elinden gelenin en iyisini yapıp, beklemeli. Vazgeçeceği noktayı çok iyi bilmeli.
Gazeteci olamıyordum, yazar olamıyordum, iyi bir kadın bulamıyordum, ortalıkta kaşınan bir maymun gibi dolaşıp, hiçbir işe yaramıyordum.
Geleceğime baktığımda gördüklerim hiç iç açıcı değildi. İnsan düşmanı, veya kadın düşmanı değildim ama yalnız kalmayı seviyordum. Küçük bir odada içki ve sigara içerek yalnız olmak güzeldi. İyi eşlik etmişimdir kendime hep.
Gerçekten verecek sevgim hala var; ama bunu hak edecek kimsem yok.
Güvenmek senin salaklığın olabilir ama güvenini kırmak karşıdakinin karaktersizliğidir.
Hayat senin hayatın tanı onu, ona hala sahipken tanrı bekler mutlu etmek için seni.
Hayata mutlu olmaya gelmediğini kabul ettiğinde, mutlu olmaya başlıyorsun.
Hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa o da yapış yapış duygusallıktır!
Hep kalıplara uymayı reddettim. Geldiğim nokta şu: Diğerlerinden daha mutsuz, bir o kadar umutsuz ama kafam hepsinden daha güzel.
Her şeyin bir aldatmaca olduğunu idrak ettiğin an uyanıp insanları kanatmaya, mahvetmeye çalışırsın.
Herkes herkesi aynı sevemez dostlarım. Kimileri gururunun yettiği kadar sever, kimileri de ömrünün yettiği kadar.
Hiç çıldırmayan insanlar ne kadar berbat hayatlar yaşarlar.
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Aciz bir durum gibi gözükse de, az kişiye güvenmek, en büyük sigortadır.
Acıya kahkaha atabilmek bir sanatsa eğer; ben çok pahalı bir tabloyum.