Charles Darwin Sözleri
Benim dinsel inancım belirsiz: evrenin körlemesine bir şansın eseriymiş gibi bakamıyorum ama 'akıllı bir tasarım' olduğuna dair bir delil de göremiyorum.
— Charles Darwin
DiğerCharles DarwinSözleri
Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi hiçbir zaman verememiştir.
Bilim ve sanat bir kuşun kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. 'Tavuk toplum', önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.
Bir insan hem tanrıya hem de evrim fikrine inanabilir. Bundan şüphe edilmesi bana saçma geliyor.
Bir insanın en asil niteliği, tüm canlılara duyduğu sevgidir.
Bir maymunun aklından çıkan şeylere güvenebilecek biri var mıdır, eğer bir maymunun aklından bir şey çıkacak olsaydı bile?
Bir saatlik bir zaman bile kaybetmeye cesaret edebilen bir kimse yaşamın önemini kavrayamamış demektir.
Cehalet sıklıkla bilgiden ziyade kendine güven duygusunu doğurur: şu yada bu sorunun bilim yoluyla çözülemeyeceğini kendinden emin bir şekilde ortaya atanlar çok bilenler değil, az bilenlerdir.
Değişmiş koşulların çok daha sık görülen sonucu, belirli değişkenlikten çok belirsiz değişkenliktir.
Din ve bilimin birbirinden ayrı tutulmasını pek anlayamıyorum. Ama sundan eminim ki bu iki ekolün birbirine bu kadar acımasızca saldırması için hiçbir sebep yoktur.
En aykırı fikirleri savunduğum zamanlarda bile, tanrının varlığını inkar edecek bir ateist olmadım.
Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder.
Hayatın başlangıcına ait gizem bizim tarafımızdan çözülemez; o yüzden ben kendi adıma agnostik kalmaktan memnunum.
Her varlığın başlı başına yaratılmış olduğu öğretisine göre ise yalnız şunu söyleyebiliriz: bu böyledir; yaradan, her büyük sınıftaki hayvanları ve bitkileri aynı plana göre yaratmayı dilemiştir. Ama bu, bilimsel bir açıklama değildir.
İnsanın içinden gelen bir imanla tanrı veya ezeli sebep olması gerektiğine inanıyor olmasının nasıl olup da 'gerçekten güvenilir bir delil' olabileceğine bir türlü aklım ermiyor.
Kendini yalnızca bir kanepede kitaplar ve şömine ateşi eşiliğinde hoş, sevgi dolu bir eşle hayal et.
Kölemiz yaptığımız hayvanları, eşitimiz olarak değerlendirmek hoşumuza gitmiyor.
Lütufkar ve her şeye kadir bir Tanrı'nın, canlı tırtıl bedeninin içinden beslenebilmesi için sondajcı yaban arısını tasarladığına ya da kedinin fareyle oynamasını şart kıldığına kendimi bir türlü ikna edemiyorum.
Sanırım genel olarak (ve yaslandıkça daha fazla böyle oluyor) benim düşünce yapımı tanımlayacak en doğru kelime 'agnostik' olacaktır.
Size üzülerek bildiririm ki; incil'in tanrı katından indirildiğine ve isa'nın tanrı'nın oğlu olduğuna inanmıyorum.
Yaşamak bir ziyafettir. Bu ziyafete davetli kişiler pek çoktur, ama masaya oturmayı başaranlar çok azdır.
Yüzü kızartan suçluluk hissi değildir, başkalarının suçlu olduğumuzu düşündüğü ya da bildiği düşüncesidir.
Zamanın bir saatini boşa harcamaya cesaret eden kişi, henüz yaşamın değerini keşfedememiştir.
Zamanının bir saatini bile boşa harcamaya cürret eden insan hayatın kıymetinin farkına varamamıştır.
Zevk ve acıyı mutluluğu ve ıstırabı hissetme kabiliyetleri esas alındığında insanlar ve hayvanlar arasında fark yoktur.
Benim dinsel inancım belirsiz: evrenin körlemesine bir şansın eseriymiş gibi bakamıyorum ama 'akıllı bir tasarım' olduğuna dair bir delil de göremiyorum.