Chuck Palahniuk Sözleri
Ev işlerinin canı cehenneme; önceliğimiz daima iki bacağımızın arasından yana.
— Chuck Palahniuk
DiğerChuck PalahniukSözleri
Fiziksel güçle ve mülkiyetle olan bağlarımı niçin koparıyorum? Çünkü ancak kendimi mahvederek ruhumun gerçek gücünü keşfedebilirim.
Galiba hayattaki en büyük hatalarımdan biri, insanları fazla önemsemem.
Gerçek şu ki, dul bir anne tarafından yetiştirilen her erkek çocuk, evli olarak doğmuş sayılır. Bilmiyorum ama bence annesi ölene dek bir erkeğin hayatındaki diğer kadınların hiçbiri metres olmaktan öteye gidemez.
Göz gördüğünü sevmez, sevdiğini görür..
Güzel ve emsalsiz bir kar tanesi değilsin. Herkes gibi sen de o çürüyen organik maddeden yapılmasın.
Hangisi daha beter, cehennem mi, hiçlik mi?
Hayatım sıkıcı ve değersiz olabilir ama en azından benim hayatım; fabrikada üretilmiş, ikinci el, kalitesiz bir hayat değil.
Hayatta elde edebileceğiniz her şeyin sonunda çöpe gideceğini anladığınız zaman ağlamak çok kolaydır. Hayatta sizi gururlandırmış ne varsa hepsi çöpe gidecek.
Hayatta hiçbir şey sizin hayal ettiğiniz kadar güzel olamaz. Hiçbir kadın sizin kafanızdaki kadar güzel olamaz. Hiçbir şey sizin fantezileriniz kadar heyecan verici olamaz. Hiçbir şey hayal ettiğin kadar mükemmel değildir.
Hayattan bir şeyler beklemek veya pişmanlık duymak; gereksiz ve aptalca lükslerdi.
Herkesin dış fırçası vardır ama dişlerini fırçalamaz bazıları. Akıl da böyle işte; hepimizde var ama kimi kullanmamakta ısrarlı..
Herkesin hayal gücü tükendiğinde artık hiç kimse dünya için tehdit olmayacak.
Hiç kapıldın mı o hisse. Gitmek istersin hani, ama aynı zamanda da kalmak gelir içinden.
Hiçbir şey durağan değil. Her şey eskiyip dağılıyor.
Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur. Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım. Hiçbir zaman kusursuz olmayayım.
İnsanın elde ettiği kadını asla düşünmemesi komiktir aslında. Unutamadığın kişi, daima senden uzakta olandır.
İnsanlar sahip olduklarının değerini bir türlü bilmezler. Güllere koşarken ayaklarının altında ezilen papatyalardan habersizler.
İnsanlara gerçeği söyleseniz bile gözleriyle görmeden asla size inanmazlar. O zaman da çok geç olur. Bu arada söyledikleriniz onları kızdırmaktan başka bir işe yaramaz ve sizin de başınızı derde sokar.
İnsanların hepsi tutacak bir el arıyor. Rahatlatılmak istiyor. Her şeyin yoluna gireceğine dair sözler istiyor.
Açın başkalarını güldürebilir; ama gülüşün başkalarına acı vermemeli.
Adem'le Havva yasak elmayı cennet bahçesindeki sonsuz mutluluk çok sıkıcı olmaya başladığı için yemiş olabilirler mi?
Akıllı bi yalnızlık aptal bi ilişkiden iyidir; ya kralın yanında kraliçe olursun ya da soytarının yanında maskara! Tercih senin!
Ancak kaybedeceğin bir şey yoksa özgürsündür.
Anlamadığımız şeye saçma diyoruz. Okuyamadığımız şeye laf salatası diyoruz.
Annelik dünyada kalan mükemmel ve büyülü mucizelerin sonuncusu değil midir?
Aslında tek hatam; insanları fazla önemsemem.
Bazen ne tarafa atladığından çok, sadece atlamış olman önemlidir.
Belki de yaptığınız şeyler yüzünden değil de, yapmadığınız şeyler yüzünden cehenneme gidiyorsunuz, diyor. Bitirmediğiniz işler yüzünden.
Ben, insanların büyük bir aşkla sevdiği ve sonra bir saat ya da bir gün geçmeden kaldırıp attığı şeyleri seviyorum.
Benim babam hiç üniversiteye gitmemiş olduğundan, benim üniversiteye gitmem çok önemliydi. Üniversite bitince şehirler arası telefonda ona dedim ki, şimdi ne olacak?
Benim hiçbir şeyim orjinal değil. Ben bildiğim tüm insanların ortak çabasıyım.
Bir arada olmaktan nefret ettikleri ama yalnız kalmaktan da korktukları için insanlar telefon denilen bir alet kullanıyorlarmış.
Bir insan en çok kimin yanında susuyorsa, aslında en çok onunla konuşmak istiyordur.
Bir şeyden ne kadar çok kaçarsan o kadar uzun süre ona katlanmak zorunda kalırsın. Bir şeyle savaştığında, onu sadece daha da güçlendirirsin.
Bir şeyin yokluğu size acı veriyorsa, varlığı sizi öldürebilir.
Birine gününün nasıl geçtiğini sorduğunda, bunu sormanın sebebi kendi gününü anlatmak istemendir. Birine aşık olmanın sebebi, onun sana aşık olmasını istemen..
Birini sevmek, ömürden koca bir parça vermektir. Kendine saklayacağın, öğreneceğin, eğleneceğin vakti, başkasına hediye etmektir.
Bize inandırılan bu gerçek dışı dünyada yaşıyoruz, hiçbir teste tabii tutulmadığımız için neleri kurtarabileceğimiz konusunda hiç bir fikrimiz yok.
Büyük birader bizi gözetlemiyor aslında,şarkı söyleyip dans ediyor. Şapkadan tavşan çıkarma numaraları yapıyor. Büyük birader uyanık olduğunuz her dakika dikkatinizi çekmekle meşgul. Sürekli aklınızın başka yerde olduğundan emin olmak istiyor. Tamamen zapt olduğunuzdan emin olmak istiyor.
Cevap, cevabın olmayışıdır.
Dikkatli bak; büyük aşklar ya sonsuzdur ya da onsuz.
Dışılık tek gece ise yarar, kişilik ömür boyu.
Doğru fiyatı verirseniz, insanlar gerçekten size her şeyi satabilir.
Dünya nüfusu arttıkça, insan sayısı azalıyor.
Dünyada özel olan hiçbir şey yoktur. Büyülü şeyler yoktur. Sadece fizik vardır.
Dünyanın en yakışıklı, zengin, başarılı adamı da olsan; bir kadın seni çocuklarının babası olarak hayal edemiyorsa; sıfırsın.
Dünyayı parçalara böldük, ama parçaları ne yapacağımızı bilemiyoruz.
En çok da üç şey yorar insanı; affetmek, içi yanarken susmak ve olmayacağını bile bile hayal kurmak.
Eski sevgilinin yine deneyelim çabasıyla, deneme süresi biten virüs programnin süresini uzatmaya çalışan kişinin çabası aynı..
Ev işlerinin canı cehenneme; önceliğimiz daima iki bacağımızın arasından yana.