Devlet Bahçeli Sözleri
Nefret dolu kalpleri yatıştırmak ve yumuşatmak için insanlığın temel ve vazgeçilmez ilkelerinde çok acil buluşmalıyız.
— Devlet Bahçeli
DiğerDevlet BahçeliSözleri
Nerden öğrendiği meçhul, kim kulağına fısıldamış o da bilinmiyor. Bir 36 etnik unsurdan bahsediyor. Kim bu otuzaltık essir ursun, unsur diyorsun, beşi altısını sayıyor gerisi yok.
Odunun yaprağı olmaz, mazlumun ahu yerde kalmaz, yalanın sonu gelmez, yanlış ve yozlaşmış kişiliklerin akıbeti de iyi olmaz.
Oğluna gemi alacak para buluyorsun da, ip mi bulamıyorsun? Al sana ip.
Önümüzdeki dönemi Türkiye açısından çok daha karanlık bir dönem olarak görmek istiyoruz, (düzeltip) görüldüğü kanatindeyiz.
Sabır, Sırat Köprüsü?ne benzer. Geçmesi zordur, ama sonu hayır, selamet ve güzelliktir.
Sabırla, duayla, dostlukla, kardeşlikle, paylaşmanın ve karşılıklı yardımlaşmanın nurlu sofrasında halka halka diziliyoruz.
Sahurda çalan davulla kalkıp inançlarımızın nurani ışıklarını, hep birlikte pencerelerimizden semaya ulaştırmalıyız.
Sanki insanlık vicdanı kurumuş, sanki insani değerler yok olmuş, hak ve özgürlük diyenler sanki yer yarılmış da içine gömülmüş.
Şanlı Türk tarihi bir siyaset silahı ve siyasi tasarım vesikası değil; bir şuur, bir destan, bir şaheser kaynağıdır.
Seçim Vakti Geldi Şimdi Seçim Sırası Ya teslimiyetçilik Ya milliyetçilk!
Sen 40 yıllık Milliyetçi harekete yavrukurt diyorsan, sen ise tamamen iktidarında dahi, çük. çücük olarak nitelendirirsin.
Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı mısın, yoksa İMF'nin bakanı mısın?
Silik ve sessiz bir gölge gibi duran gönüller ihya olmalı, iradeye geçirilen esaret zincirleri kırılmalıdır.
Şunu unutmayalım ki, adaletin sağlanacağından ümitsizliğe düşmek kötülük ve fitnelere, cinayet ve savaşlara kapı açar.
Şuurumuzdaki pırıltılarla beraber sahiplenecek bir vatan, bir millet, dalgalanacak bir bayrak bizi bekliyor.
Tahakkümün duvarlarını yıkmak, zalimin zulmünü gömmek, kötülüğün belini kırmak hepimizin mükellefiyetidir.
Teslim olmuş, pes etmiş, vazgeçmiş ve boyun bükmüş her idrak çözülmeye ve çökmeye mahkumdur.
Ülkü ocakları yaşatılmalı çünkü Ülkü ocakları hepimizin yetiştiği kutsal bir ocaktır.
Yalan, karanlık odada olmayan kara renkli bir şeyi aramak, aranmasını önermektir. Bu nedenle yalan tuzaktır, vicdan ve umut hırsızlığıdır.
2009'da 2'nin yanındaki sıfırı at ne kaldı? 2. dokuzun yanındaki sıfırı at ne kaldı? 9. ettimi sana 29?2009'un sıfırlarını at ne kaldı? 2 ve 9. Topla ikisini 11. Şimdi o 29'la 11'i topla ne etti? 40. İşte size milliyetçi hareket partisinin 40. yılı!
Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya; tek yürek tek bileğiz. Biz Türkiyeyiz.
Ahlak sahneden çekilirken hepimize kalan kocaman bir enkazdır, hürmet ve muhabbet çiğnenirken geriye yalnızca şiddet harabesi kalmaktadır.
Ahlak ve adalet; toptaki barutu ateşleyen kapsül gibidir. Top yoksa, barut bitmişse, kapsül ne işe yarayacaktır?
Allah'a çok şükür, Bush ve Barzani ağzıyla konuşmuyoruz.
Artık iyiyle kötü arasına kalın bir çizgi çekmemiz, doğruyla yanlış arasına aşılmaz bir hendek kazmamız şarttır.
Ayaklarda sürüklenen iyilik dirilmeli, kucaklarda gezdirilen kötülük fırlatılıp atılmalıdır.
Ayaklarımız yerden kesilmemek kaydıyla parmaklarımızın ucuyla yıldızlara ulaşabilmeliyiz.
Bağımız ve onurlu bir ülkede bayrak tehdit altında olmaz, olamaz. Bayrağa karşı saldırılar sıklaşıyorsa ihanet sıcak ilgi görüyordur.
Bayrak düşüyorsa hiçbirimiz ayakta kalamayız. Bayrak çok açık düşmanlıklar görüyorsa hiçbirimiz güvende olamayız.
Biz o Diyarbakır'dan geçen yolu Ankara'da kesmesini biliriz!
Biz püskevit demesini de biliriz, büsküğü demesini de biliriz. Allah bize şehide kelle dedirtmesin.
Bunun için adalet konuşmalı, adaletsizlik susmalıdır; helal konuşmalı haram susmalıdır; şeref ve namus konuşmalı gerisi ağzını açmamalıdır.
Cenab-ı Allah hepinizi, hepimizi korusun ve gözetsin. Yardımını ve esirgemesini eksik etmesin.
Çok şükür vicdanı kurumamış, kalbi taşlaşmamış hala birileri var bu ülkede.
Dirilen batıla, sökün eden iftiraya, yalandan yalana koşan, kılıktan kılığa giren günahkârlara teslim olmamalı, yol açmamalıyız.
Eklemek yerine eksilten, dikmek yerine dinamitleyen, buluşturmak yerine budayan maziyi de anlamaz, medeniyet ruhunu da anlamlandıramaz.
Etrafımızda ne çok kan akıyor, ne çok dram yaşanıyor, ne çok gözyaşı yere düşüp Ortadoğu?nun kadim topraklarına karışıyor.
Hatırası yıpranmış, hayali yorulmuş ve heyecanı yenilmişler için, içten içe çürüme, içe doğru devrilip çökme mukadder bir sondur.
Helikoptere biniyor, sona geliyor başbakanının otibisine biniyor.
İktidara tekrar hevesleniyor, yoksa 6 milyon işşazı işşinin issassız.
İmanlı, ahlaklı, Ülkü sahibi gençler olmalısınız.
IŞİD, Müslüman kanı dökmekle kalmamış, Hıristiyan ve Yezidi inancına sahip insanları da hedef almıştır.
İstismarla aldatanlar inkârla sevinirler. Yalanla avutanlar kötü bir ruhla dolaşırlar. Bunların ne hale, ne de istikbale hayrı dokunmaz.
Karanlıkları ışığa boğacak bir şimşek gerekiyor.
Kerkük deyince gözleri yaşaran, Musul deyince heyecan duyan, Telafer, Tuzhurmatu sözleriyle coşan yiğit ve fedakar yürekler var bu ülkede.
Kulağı tıkalı, dili mühürlü, kalbi hacizli olanlar sadece konuşuyor, sadece tantana yapıyor, sadece gürültü kirliliğine neden oluyor.
Mübarek Ramazan ayının manevi görkemiyle, maneviyatımızı bereketlendiren eşsiz nimetleriyle müşerref olmayı sürdürüyoruz.
Ne hortumu? ganalizasyon borularına bağladılar.
Nefislerine teslim olmuş, vehimlerine rehin düşmüş, hırslarına yenilmiş, egolarına boyun eğmişler için değişen bir şey olmayacaktır.
Nefret dolu kalpleri yatıştırmak ve yumuşatmak için insanlığın temel ve vazgeçilmez ilkelerinde çok acil buluşmalıyız.