Ece Temelkuran Sözleri
Sen bir kayalıksın. Sen, kendin için sonsuzsun. Sen, sonuna kadar beraber yaşamaya, katlanmaya, taşımaya mecbur olduğunsun. Geri kalan her şey sana vurup vurup köpükleri sönen dalgalar yalnızca.
— Ece Temelkuran
DiğerEce TemelkuranSözleri
Sende ne çok fazla şey var şimdi. O yüzden gidemiyorsun belki. Tıklım tıklımsın sen; ellerin ana baba günü. Bırak, sıkı sıkı tutmadığında seni bırakacak olan sesleri.
Yola çıktığına göre insanları biliyorsun yabancı, işlerine yaramayan güzellikleri görmezden gelerek öldürürler.
Acı mühim değil, umut yoruyor insanı.
Aşk, kadınlar yorulunca biter. Kadınlar bir adamı değil, bir mezarlığı terk eder.
Bir insan bir insanda başka bir hayatın kapısını görünce aşık olur. İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki.
Biz, çok güldüğümüzde daha gülerken ağlayacağımızı düşünüp suratını asan insanlarız.
Bu dünyayı sevmeye, kimsenin cesaret edemediği yerlerden başla.
Dünyayla başa çıkabilen ama kalbiyle baş edemeyen bir kadındı.
Hayatlar evler gibi olabilse keske. Kapısına kilit vurup biraz disarı çıkabilseniz. Selam veren tanıdıklara, 'kusura bakmayın ben bir süreliğine ben değilim, kendim de. Tatildeyim' diyebilseniz.
Her şeyi görebilecek kadar yakında, günü gelince çekip gidebilecek kadar uzakta durmayı iyi bilirim.
Herkes kendi günahını unutur,ama kimse alacağı intikamı unutmaz.
İnsan her şeyi unutuyor da, en ihtiyacı olduğu zaman yanında olmayanı, aklını kaybetse unutmuyor.
İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki.
Kadınlar, dünya üzerinde yaşayan, verilmiş sözlere inanan son canlı türüdür.
Kendinizi bu kadar ciddiye almayın. Ne siz, ne prensipleriniz ve hatta hepimizden sakladığınız sırrınız bile o kadar önemli değil. Bu kadar önemli olduğunuzu sanırsanız, gün gelir intihar edersiniz.
Korkmak, ne sefil bir hapishane.
Ne yaparsan yap sadece bir hikaye kalıyor geriye. Anlatılınca yalan gibi,hiç olmamış gibi gelen.
O gece ona, ülkene git, dedim ilk kez, burası daha kötü olacak. Bu savaş bitmeyecek. Git benim ülkem sensin, dedi. Daha çok ağladı.
Oysa kimse bilemez, hiç bir yere sığamamanın, sığınamamanın boşluğunu.
Sakın, dedi kendine, korkma. Bir hafta önceydi, anlamıştı. İnsan çok yalnızken, bir tane daha kendinden doğuruyordu içinde, korkma, desin diye.
Sen bir kayalıksın. Sen, kendin için sonsuzsun. Sen, sonuna kadar beraber yaşamaya, katlanmaya, taşımaya mecbur olduğunsun. Geri kalan her şey sana vurup vurup köpükleri sönen dalgalar yalnızca.