Eckhart Tolle Sözleri
Kendinize şunu sorun: Yaptığım şeyde sevinç, rahatlık ve hafiflik var mı? Eğer yoksa, zaman şimdiki anı örtüp karartıyor ve yaşam bir yük ya da bir mücadele olarak algılanıyor, demektir.
— Eckhart Tolle
DiğerEckhart TolleSözleri
Kendinizi tanımlama çabalarını bırakın ve başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü önemsemeyin. Çünkü sizi tanımladıklarında, yalnızca kendilerini sınırlarlar. Bu da onların problemi.
Mutsuzluğun birincil sebebi içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum hakkındaki düşüncelerinizdir.
Mutsuzluğun temel nedeni asla durumun kendisi değildir, sizin durum hakkındaki düşüncelerinizdir.
Olana direnç göstermemeyi öğrendim; mevcut anın olmasına izin vermeyi ve şeylerin kalıcı olmayan doğasını ve koşullarını kabul etmeyi öğrendim.
Özgürlüğün anahtarı o anda, orada mevcut olmaktır. Böylece siz ancak şimdi özgür olabilirsiniz. Şimdi ve burada var olmak.
Şimdiden kaçış yoksa, o zaman neden onu hoş karşılamamalı onunla dost olmamalı?
Şimdiki zamanın sahip olduğunuz tek şey olduğunu fark edin. Şimdiyi hayatınızın odağı haline getirin.
Varlığın farkındalığını yeniden kazanmak ve o 'hissetme idrakinde' kalabilmek aydınlanmadır.
Varlık hissedilmelidir. Varlık düşünülemez.
Yaşama sanatının tüm başarı ve mutlulukların sırrı üç kelimeden geçer. Hayatla bir olmak.
Zaman hiç de değerli değildir, çünkü yalnızca bir illüzyondur. Değerli olarak algılanacak şey, zaman değil zamanın içindeki o tek andır: Şimdi. Bu gerçekten değerlidir. Zamana yani geçmiş ve geleceğe ne kadar çok odaklanırsanız, mevcut en değerli şey olan şimdiyi o kadar çok kaçırırsınız.
Zihin kendi başına işlev bozukluğuna sahip değildir. O olağanüstü bir alettir. İşlev bozukluğu siz kendinizi zihinde aradığınızda ve onu gerçek benliğinizle karıştırdığınızda başlar. O zaman egosal zihin haline gelir ve tüm yaşamınızı ele geçirir.
Bağımlılık gittiğinde, artık kaybetme korkusu kalmaz. Hayat kolayca akar.
Bazen teslimiyet, anlamaya çalışmaktan vazgeçip, bilmemek ile barış içinde olmaktır.
Bazı değişimler yüzeyde olumsuz gözükür. Ama sonunda fark edersin ki, yeni şeylerin oluşması için hayatında boşluk yaratılmaktadır.
Gerçeği arama. Sadece görüşlerine sıkı sıkıya tutunmaktan vazgeç. Bu ne demektir? Kendinizi zihinle tanımlamaktan vazgeçin demektir. Bunu yaptığınızda, zihnin ötesinde kalan gerçek kimliğiniz zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Gerçek aşk seçici değildir. Tıpkı güneş ışığının seçici olmaması gibi. Güneş tek bir insanı seçip daha fazla aydınlatmaz.
Gerçek sevgi size ıstırap vermez. Bunu nasıl yapabilir ki? O birden nefrete dönüşmez, gerçek sevinç de acıya dönüşmez.
İnsanı olgunluğa götüren en hızlı at ıstıraptır.
Kendinize şunu sorun: Yaptığım şeyde sevinç, rahatlık ve hafiflik var mı? Eğer yoksa, zaman şimdiki anı örtüp karartıyor ve yaşam bir yük ya da bir mücadele olarak algılanıyor, demektir.