Eddi Anter Sözleri
Hem toz zerresi kadar ufak ve önemsiz, hem de bu dünyada halen tutulacak kadar önemli olduğunu fark etmeye yaşam diyoruz.
— Eddi Anter
DiğerEddi AnterSözleri
Akıldan geçen yollar yoktur, sadece bir tanedir ve yollar kalpten geçtiği takdirde birbirine yakındır.
Aklın haritan, kalbin pusulan olsun ve sen yolunu bul.
Aklınla değil, kalbinle dinlemeyi öğren.
Alçak gönüllü olmak sana hem kim olduğunu hem de kim olmadığını hatırlatır.
Alışmak farkındalığın yokluğudur.
Anlaman gereken, olduğun yerde mutlu değilsen, sorunun yerde değil sende olduğudur.
Aşkın içinde olmak ile şeytanın tuzağına düşmek arasında fark vardır. Aşk gönüldedir akılda değil...
Aslında kayıp değiliz kendimizi başkalarında arayanız.
Aydınlanma, uyanış bir anda gerçekleşir. Ve kimse kimseyi uyandıramaz. Herkes kendisi hazır olduğunda uykusundan uyanacaktır.
Bağıran kişi ses çıkartır fakat kimseler duymaz; sessiz duranın gürültüsünü herkes işitir.
Başkalarının beni tanımlamasına izin yok! Vermiyorum.
Başkasına verdiğim her öğüt aslında kendime yapamadığım tavsiyedir.
Başkasının sınır koyduğu hayatı yaşamak onların hayatını yaşamak değil de nedir?
Beni terkedip bırakmayan, sadece yalnızlığın kendisi oldu.
Bilen kişi bilgiye sahip olandır, bilgiyi kavrayansa bilgedir. Bilineni bilense irfan sahibidir.
Bilge kişi her gün bir başkasından yeni bir şey öğrenendir.
Bir şeyi hararetle istediğinde, o şey illa olacak demek değildir; ancak hararetinin artacağı kesindir.
Bir şeyin içindeysen dışını göremezsin, kalp seni göremez ancak hisseder. Bir bütünün, büyük bir oluşun parçası olduğunu bilir. Bir hücre hem tümün hem de birimin bilgisini taşır. Kendisi olma ve bütüne ait olma hissi vardır. İnsanoğlu neden bunu anlamamakta ısrar eder?
Bir şeyler kazanmak uğruna, kendinden kaybedenlerden olma.
Bir şeyler yaptığımızın yanılgısı içindeyken, olması gerekene bir şey ekleyip onu eksiltenler oluyoruz. Farkında değiliz.
Cahillik ve tembellik, iş başa düşünce değişime gebedir.
Değişim olmayınca her şey aynen tekrara sarar ve sürünün içinde bir günü diğerinden farklı yaşamadan günler tüketilir. Yaş aldıkça da insanoğlu 'Ömür ne kadar çabuk geçiyor' deyişine sığınır.
Dikkat et, kimseye ihtiyacı olmadığını söyleyen insanların aslında herkese ihtiyacı vardır. Kimseye değer vermiyor gibi gözüken insanlar kendilerine değer vermiyordur. Sır, her şeye sahibim ve ben her şeyim diye kendini bilmekte yatıyor.
Dinlemeyi bilirsen, bir ahmaktan bile öğrenirsin; hiç olmadı, ahmağın kendin olduğunu anlarsın.
Dışarıya doğru inşa ettiğin sağlam kalenin fatihi, içeriye doğru inşa ettiğin sapasağlam mabedin de zahidi olmayı öğreneceksin.
Dünyadan şikayet edenlerin kendi dünyasına bir bakın karmaşa, kavga veya gürültüyü orada bulacaksınız.
Farkındalığı olmayan bir insan kullanma süresi olan bir makinedir.
Farkındalığının farkında olan kişi farklı olduğunu bilir; o artık sürüden değildir.
Farkındalıktan yoksun olan, olan biteni tesadüf sanır.
Gerçek lider, kara koyundur ve artık günah keçisine dönüşüm yolundadır.
Gerçek şah mat olmaz.
Gözün nuru kalbin parıltısıyla cilalanır. Kalbin pası, içindeki karanlıkta O'na güvenip, teslim olmakla giderilir.
Günah işleyip pişman olan, tövbe eden kişi zaten hiç günah işlememiş birinden daha kıymetlidir çünkü günahın tadını almıştır.
Hafızan ne kadar güçlüyse çektiğin acılar da o kadar derin olur.
Hayat akıştadır, sen durağan olduğunda, sıkıldım dersin.
Hayat beklenti ve isteklerinin ne kadarının karşılanıp ne kadarının karşılanmadığının muhasebesini yapmak değil, karşına çıkan insan ve olayları nasıl değerlendirip yorumladığının bilançosunu hesaplayabilmektir.
Hayat bir ritimdir. Güneşin doğuşu, yeniden doğuşu, nabzın atışı, kalbin kan pompalaması hepsi birer ritimdir. Ritim ahenktir, uyumdur. Ritim olmazsa hareket olmaz, hareket olmazsa zaman olmaz. Zamanın durduğu yerdeyse hayat durur sonsuzluk başlar. Zaman zihindedir; bilinçse sonsuzluktur.
Hayat bizim onu nasıl gördüğümüzü umursamaz.
Hayat dersini aldıktan sonra katılaşmak yerine öğrenip yumuşamakta fayda vardır çünkü insan sınavlar sonrası güzelleşir.
Hayat iniş ve çıkışlarla dolu olmasaydı düz çizgi olurdu. Ölüler gibi...
Hayat virgüllere bakmaz noktaya takılır. Kimin hayatında nokta kiminkinde virgül olduğuna bak.
Hayat, kıymetini fark bile etmediğin her nefesindir.
Hayata teslim olmazsan onunla sürekli savaşan durumunda olursun. Herkes öldü, kimse hayata karşı kazanamadı şimdiye kadar.
Hayatı seyirci koltuğundan kalkıp yaşamak lazım. Film ya da oyun yakında bitecek çünkü.
Hayatı uçlarda yaşamayanlar sürüden olur. Kendi hayatının kahramanı olmak istiyorsan dışarıdan birisinin gelmesini bekleme.
Hayatın akışında ne istediğini bilmeyensen şayet, sürekli bilmediklerini de isteyen olursun.
Hayatın amacı bağları oluştuğu anda fark edip onlardan kurtulmaktır. Bu yüzden yanında götüremeyeceğin hiç bir şeye ya da hiç kimseye bağlanma! Her bağ, geçici ve zayıftır. Göründüğü gibi değildir. Kaynak da sensin, bağların kökü de. Sen her şeysin! Sen var olmayıp yokluğunda bile görünensin!
Hayatını başkalarıyla yarış halinde geçiren insanların barış içinde olmalarına imkan yoktur.
Affetmeyi karşındaki için değil kendin için yaparsın! Özür dilemek de zordur, affetmek de. Her iki durumda da ego hükümdardır.
Ağızdan çıkan her kelime yazılan her söz akıldan geçen her düşünce sadece o kişiyi bağlar.