Erich Fromm Sözleri
Mantıklı düşünce kavramından bir kuramın oluşturulmasına doğru atılan her adımda inanca gerek vardır.
— Erich Fromm
DiğerErich FrommSözleri
Aşk 'seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var' diye başlar, 'sana ihtiyacım var... çünkü seni seviyorum' diye olgunlaşır.
Bilmek ve hala bilmediğimizi düşünmek en yüce marifettir. Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.
Bir amaca yönelik olmayan sevgide ancak, gerçek sevgi açılıp gelişir.
Bir insanı, hiçbir sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız, işte bu gerçek sevgidir.
Bir insanın sevdiği insana verebileceği en güzel hediye dürüstlüğüdür.
Bir öğreti ne kadar mantıksız olursa olsun, toplum tarafından kabul edilerek güç kazandığı zaman, milyonlarca insan kendilerini dışlanmış ve izole edilmiş hissetmektense ona inanmayı tercih edecektir.
Birçok kişi, sevme sorununu ilkel bir biçimde ele almakta, kendi sevebilme gücünden, sevme ediminden çok sevilme olarak görmektedir. Onlar için sorun, nasıl sevilebilecekleri, nasıl sevimli olabilecekleridir.
Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır..
Burası ve şimdiki an sonsuzluktur.
Bütün ağır psikolojik hastalıkların temelinde narsizm yatar.
Bütün kötülüklerin ve savaşların temelinde, yaşanmamış yaşamlar vardır.
Çaresiz birini sevmek, yoksul ve yabancı birisini sevmek, kardeş sevgisinin ilk adımıdır.
Daha iyi olanı değil, sana kendini daha iyi hissettireni seçmelisin.
Derin ve ihtiraslı sev. kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.
Düşünmek günah işlemeye benzer, insan onun zevkini bir kez tattı mı artık ondan bir daha vazgeçemez.
Eğer ben sahip olduklarım isem ve sahip olduklarımı kaybettiysem, kimim ben?
Eğer sevgi bir çiçekse,saygı onu koruyan saksıdır.çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.
Eğer sevginizi sevgi doğurmuyorsa bu, sevginizin, sevgi üretemediği anlamını taşır. Eğer seven kişi olarak yaşamınızı ortaya koyuyor ama sevilen bir kişi olamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür. Şanssızlıktır.
Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.
En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir.
Gerçek bilgiye erişmenin tek yolu sevme edimidir. Ancak bir insanı nesnel olarak tanıyarak, onun değişmeyen özüyle, sevgi edimi ile kavrayabiliriz.
Gerçek hiç bir zaman şiddet tarafından çürütülemez.
Gerçek sevgi, sonunda ayrılık var gibi görünse bile, insanın sevdiği kişiyi mutlu olacağı yere doğru uğurlamaktan çekinmemesidir. Eğer kişi sevdiğini uğurlamaktan çekinir ve sahiplenmeye kalkarsa, kendine hizmet etmiş olur.
Güç, insanların çoğuna tüm şeylerin en gerçeği olarak göründüğü halde, insanlık tarihi onun tüm insani başarılar içinde en geçici olduğunu kanıtlamıştır.
Günümüzde eşitlik 'bir olmak' değil 'aynı olmak' anlamına geliyor.
Günümüzde insanların mutluluğu 'eğlenmeye' dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa 'almanın', tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.
Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
Hayatımıza giren herkes değerlidir ama herkes özel değildir. Saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Her insan kendi içinde bir amaçtır ve asla başka birinin amacı için bir araç haline getirilmemelidir.
Herkes kendine, gerçekten sevmeyi bilen kaç kişi tanıdığını, bir sorsun.
Hiç bir şey yaratıcılığı aşk kadar teşvik etmez, tabi aşkın gerçek olması koşuluyla.
Hiç kimse başka birisinin amaçlarına araç olmamalıdır.
İnanç insanın varoluşunun bir koşuludur. Sevgiyle olan ilişkisi açısından bunun anlamı kişinin kendi sevgisine olan inancı, başkalarında sevgi yaratabilme ve bu sevginin geçerliliğidir.
İnançlı olabilmek cesur olmayı tehlikeye atılabilmeyi acı ve düş kırıklığına hazırlıklı olmayı gerektirir. Emniyet ve güvenliği yaşamın birinci koşulu sayanlar inançlı olamazlar.
İnsan kendini köleliğe uyarlayabilir ama bu duruma, düşünsel ve ahlaksal niteliklerini alçaltarak tepki gösterir.
İnsan sevgisi, çağımızda artık nadir rastlanan bir olgudur. Hırslarına yenik düşenler, diğer insanlara karşı da yabancılaşıyor!
İnsan seviyorsa iki şeyi asla yapmaz. Aldatmaz ve ağlatmaz. Çünkü aldatmak insan onuruna; ağlatmak ise insan yüreğine yapılmış en çirkin saldırıdır.
İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir. Tam çözüm, insanlarası birlikteki başarıda, bir başka insanla sevgi içinden kaynaşmada yatmaktadır.
İnsan zekayla ödüllendirilmiştir. O, kendi kendini bilen bir yaşamdır; kendisinin diğer insanların, geçmişinin ve gelecekte onu bekleyen olasılıkların farkındadır.
İnsan, uğruna emek harcadığı şeyi sever ve insan sevdiği şey için emek harcar. Bir ilişkide çaba yoksa, o ilişki hiçbir zaman meyve vermez.
İnsanın hayatta esas işi, kendi kendini doğurmak, potansiyel olarak neyse, o olmaktır.
İnsanın varoluş sorununun en sağlıklı ve doyumcul yanıtı sevgidir, dolayısıyla sevginin gelişimine yer vermeyen bir toplum gelecekte insan doğasının bu temel gereksinimini gözden kaçırdığı için yok olacaktır.
İnsanlar birbirlerini hep mutlu etmek ister. Doğrular can acıtır, bu yüzden de yalan söyler.
İnsanlık tarihinin büyük bölümünde itaat erdemle, itaatsizlik de günahla özdeş kabul edilmiştir.
İyi ve kötü sadece itaatsız olma özgürlüğü içinde vardır.
İyice tanımadan hiç bir insana bağlanma. Unutma; gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir.
Açgözlülük içsel bir boşluğun sonucudur.
Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.
Anlaşılan şu ki, ortalama insan için büyük bir gruba ait olmamanın hissi kadar dayanılmaz bir his yok.
Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez, ya da elde edilemez.