Ertürk Akşun Sözleri
Yağmur deli yağar aşıkların üstüne, tülden bir gelinlik oluverir. Bunu ise sadece o aşkı yaşayanlar görürler.
— Ertürk Akşun
DiğerErtürk AkşunSözleri
Agafya. Uzaklara, uzakları aşan bilinmeze bakışındaki o gizemi, bana bakarken gözlerinde çakan parıltıda gördüm. O vahşi yanını ele verdin bile. Ama şimdilik ikimiz de bunu yok sayıyoruz.
Aldırmamak hem sizin gücünüzü, kendinize olan güveninizi gösterir, hem de sizi birçok şeyin üzmesine engel olur.
Artık en korktuğum şey insanları sevmek, Çünkü; sevdiklerim ya bırakıp gidiyorlar, ya da ölüyorlar.
Aşk bir elektrik şalteri değildir, istediğin zaman indirip, istediğin zaman kaldıracağın.
Bazen en güzel şey size güzel hayaller kurdurtacak birinin olmasıdır, gerçek olmasa bile.
Bazı insanların yüreği çatal, aklı ise çakaldır.
Ben en çok yanlışlarımı sevdim, ben en çok yanlış yaparken hala arkamda olanları daha çok sevdim.
Ben incinmiş bir kızım. O yüzden ancak acıtarak sevebilirim bir erkeği. Aşkına güvenebilmem için verdiğim acıya katlandığını görmem gerekir. Aşkıma aynı şekilde karşılık vermesini isterim. Sen buna dayanabilir misin?
Bir insanın içi ne kadar yoksulsa, Dıştanda o denli zengin görünmeye çalışır.
Bir kadının erkeğe verebileceği en güzel şey, kokusunda bir erkeği uyutmaktır.
Bir yere sığamıyorum. Bazen dipsiz bir kuyunun içi kadar karanlık, bazen gökkuşağının en cafcaflı rengiyim.
Birisi bir kahvede beni beklesin, yalnız beni beklesin. Orta şekerli bir kahve söylesin ikimize de. Mesela o kahve hiç bitmesin.
Çocuklar büyüklerden bir fazla şey bilirler, aslında o büyüklerin bilip de unutmaya çalıştığı şeyi, boyun eğmemeyi.
Dönüp bakıyorum da arkama, beni takip eden, asla yalnız bırakmayan sadece gölgem olmuş.
Duygular acılarla bilenir, kahkahalarla final yaparlar.
Eğer gerçekten farklı bir yere gitmek istiyorsan, kendi içine doğru git. Şaşıracaksın.
Evime gel demiyorum sana, uçsuz bucaksız yalnızlığıma gel.
Gelecek dediğimiz şey; bir tarafında unuttuklarımız, diğer tarafında unutamadıklarımızdan ibaret olan şeydir.
Gerçek bir aşk, her gün yeniden affedilmeyi hak etmez mi?
Hangi insan sana, senin kadar uzaktır.
Hep yarım kalandır hatırlanan.
Her insan sıkıştığında dönebileceği bir yer ister. Asla dönemese de.
Her katil, cinayet yerine dönermiş. Peki en büyük katil her zaman aşk değil midir? Aşk da çeker kendine aynı şekilde. bir derin kuyu gibi başladığı ilk yere.
Her mutluluk kendisini acıyla sınar.
Hiçbir acı sürekli değildir. Her acı bir zaman sürer ve söner. Sonra başkası başlar ve önceki acınız size komik gelmeye başlar. Ve sonra oda biter.
Hiçbir şeye inanmayan bir adamın bile, kendisine inanan bir kadına ihtiyacı vardır.
İnsan aslında en çok acılarını özlüyor evlat. İnsan acı çekmiyorsa yaşadığını unutuyor çünkü.
İnsan ateşin varlığını, arkasında bıraktığı küllerden anlar.
İnsan hasta olduğunda canının yalnız kaldığındaysa ruhunun farkına varır.
İnsan tüm ömrünce gerçekten bir kez aşık olur, Diğerleri ise bunun taklididir.
İnsana en büyük acıları, en sevdiklerinin yokluğu yaşatır.
İnsanların kaybedecekleri şeyler çoğaldıkça, korkuları da çoğalır. Mülkiyet korkuların başıdır. Çiftlerin en büyük sorunu, eşlerini mülkleri zannetmeleridir.
İstediğiniz kadar para biriktirin, istediğiniz kadar bu biriktirmiş olduğunuz parayı koruyun, mutlaka çalınma ve batma riski taşır. Oysa renkli anılar asla kaybolmaz, o yüzden gerçek hazine daima anılardır, yaşanmış gerçek bir hayattır hazine. Başka da bir hazine yoktur.
Kaç yaşındayım bilmiyorum. Karşıma çıktığın gün doğdum işte... Gerisini sen hesapla artık. Yaşım; seni yaşamışlığım kadardır benim. Senden sonra ayağımın izi göründü çamurda, senden sonra nefesim buğu vermeye başladı camlarda...
Kalabalıklar içinde kimsenin yüzü kendisine ait değildir.
Kendisini yenileyemeyen insan sürekli olarak ilişkilerini yenilemek ister.
Kötü günde ne zordur birisini sırtında taşıması, iyi günde ne kolaydır dostluk şarkıları.
Merak etme genç dostum; Öyle birisi gelecek ki ve daha önce üzüldüğün tüm gidenlere, gittikleri için teşekkür edeceksin.
Mutluluk; Her yer karanlıkken, İçindeki aydınlığa güvenmektir.
Ne kolay olurdu, kalbimdeki yaraya da iki peçete kafi gelseydi.
Ne yaparsa yapsın, ne derse desin, nereye giderse gitsin, onun gelişi demek, yalnızlığın bitişi demektir. Sabahın oluşu demektir. Uzun zifiri, uykusuz bir geceden sabaha kavuşmak gibi bir şey demektir.
Nedir sizce aşk diyorlar; ellerimize bir dünyanın sığmamasıdır diyorum, şiir yazmak değil, şiir gibi yaşamaktır aşk diyorum.
Ölüm bile üzerinden zaman geçince eskir. Geçmeyecek diye yanıp tutuştuğumuz acılar eskir, aşklar eskir, gidenler eskir, dönenler eskir.
Onurlu olmaksa derdin, yalnız kalmaktan başka çaren yoktur üzgünüm... Ben mesela bir cellat seçeceksem eğer kendime, benden başkasını istemezdim darağacımın tepesinde. Kimsenin insafına kalmasın hayatım.
Oysa hangimiz kardan adam değiliz ki! Herkes bir bir eriyip gidecek. Kalırsa, bir hikâye kalacak ardımızda. O da zamanla unutulup gidecek.
Pas demiri yer, Kuşku aşkı.
Sana ancak şunu söyleyebilirim. Bir öğüt değil bu. Öğrendiğim yegane şey diyelim. Eğer birini veya bir şeyi seversen, ona senin olan her şeyi vermelisin, hatta sen olan her şeyi. Başkada yapılacak bir şey yok zaten. Sen gerisiyle uğraşma, o alır veya alma
Sensiz doğan güneşi sevmiyordum işte. Sensiz olan rüzgarı, sensiz olan sabahı, sensiz olan sokağı.
Şu hayatta görebileceğim en güzel çiçek, bak şu yukarıda asılı duran güneştir. Isıtan, yaşatan, büyüten. Herşeyi olgunlaştıran güneş, suya anlam katan, yemişleri tatlandıran.
Acı çekmemiş bir insanın size mutluluktan bahsetmesine izin vermeyin.