İlber Ortaylı Sözleri
Okumadan yapılan siyaset tehlikelidir, belediyeciliğe benzemez. Teferruatın bilinmesi gerekir.
— İlber Ortaylı
Diğerİlber OrtaylıSözleri
Tarihçinin ihtisası olmaz.
Tarihte hiç bir ülke Gazze kadar küçük yüzölçümüyle bu kadar büyük bir trajedi ve acı yaşamış değildir.
Toplumun geri kalmışı, insanlarını yeteneğine göre değerlendiremeyen toplum demektir.
Türk ordusu ricat etmeyi bilmezdi. İlk defa ricat etmeyi İstiklal Savaşı'nda öğrenmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın harp tarihimizdeki büyük katkısı düzenli geri çekilmeyi öğretmesidir.
Türkiye'nin içine kapanması, Batı medeniyetini reddetmesi, bir 'Taliban rejimi'ne dönüşmesi mümkün değildir.
Türkler teşkilâtlanma yeteneği yüksek, askeri bir toplumdur. Yani 'Her Türk askerdir' sözüne gülerler ama beğenin beğenmeyin bu doğrudur.
Üniversite tabi ki açılmalıdır, ama Hakkari'nin Kastamonu'nun dağlarına değil. Her yere gidip üniversite kurulmaz. Ankara'ya yirmi tane kurarsın buraya gelen öğrenciler Ankara'nın nimetlerini görür.
Vergi toplayamayan devlet, devlet vasfına sâhip değildir.
'Eğitim seviyesi arttıkça, bizim oylar azalıyor' cümlesini kuran bir anlayıştan, ülkeyi aydınlık yarınlara taşımasını beklemek ahmaklıktır.
18 yaşını bitiren bir çocuğu, bence tarih okutuyorum diye almak cinayettir.
19. ve 20. yüzyıllarda Japon dediğiniz, Avrupalıya benzemek için önce gözünü ameliyat ettirerek işe başlamıştır. Bu ameliyatlar halen devam ediyor. İran'lı hanımlar arasında da burun ameliyatı yaygın, bizde de sarışınlık.
Atatürk döneminde Avrupa'da demokrasi falan yoktur.
Bakana hırsız diyemiyorsan demokrasi yoktur.
Besleyemeyeceği nüfusu üretmek çok ağır bedeli olan toplumsal bir hatadır. Zira, eğitilemeyen ve beslenemeyen göçmen kalabalıklar eninde sonunda marjinal cemaatlere dönüşürler.
Bir opera eserini icra eden cemiyet, bir çok işi topluca yapabilme ve örgütlenme kâbiliyetine sâhip demektir.
Bir toplum, iyi tarih yazıyorsa rafine bir toplum olur.
Birbirlerini tanımayan, birbirlerinden şüphe eden kitlelerin bulunduğu yerde ne sulhüsalah yani barış, ne de onurlu bir eşitlik olur.
Birinci Roma çok tanrılıydı. İkincisi Hristiyan'dı. Üçüncüsü Müslüman olamaz mıydı?
Bizim Milli Eğitim camiamızı yönlendiren adamlar köylüdür. Bunların yüksek bir kültürü yoktur.
Cumhuriyet monarşiyi, hükümdarlığı reddedecek ve tenkit edecektir; bu kaçınılmazdır. Fakat bizde maalesef bir müddet sonra ölçü kaçırılmıştır.
Darbe ihtimali devam etmektedir. Sivil siyasetin gerekli müeseseleri yaratamadığı, kendini yetiştiremediği bir ortamda darbe kaçınılmazdır.
En utanılacak yönümüz tarih yaptığımız halde tarih öğrenmemek, tarih yazmamak konusundaki cahilce ısrarlarımız.
Fikir, sanat, eğitim, sanayi, tarım, adalet. Her konuda müthiş bir sefalet içindeyiz. Elimizde duble yollar, avm'ler ve lüks rezidanslardan başka bir şey kalmadı.
Her nefis ölümü tadacaktır ayetini bankalara ve makam koltuklarına yazmalı. Tabutlara mezarlıklara değil.
İhtilâlle demokrasi öğrenmek marifet değildir.
İlmin ve sanatın yüzde 70'i pösteki saymak gibi sıkıntıdır, yüzde 30'u keyifle yapılır ancak.
İslam aleminde Türkler için bir model yoktur; çünkü biz modern bir dünyada muasır bir medeniyeti hem benimsemek, hem de onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz.
İtalya kültürünü bilmeyenler, Avrupa kültürünü bilemez, tanıyamaz ve anlayamazlar.
İyi muâmele edildiği yerde azınlıklar erirler (asimile olurlar).
Kanuni'yi sevmek için Atatürk'e düşman olmaya gerek yok.
Okumadan yapılan siyaset tehlikelidir, belediyeciliğe benzemez. Teferruatın bilinmesi gerekir.