İmam Şafii Sözleri
Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayı etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.
— İmam Şafii
Diğerİmam ŞafiiSözleri
Kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.
Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) işe; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır.
Müslümanların önderi imam-ı a'zam ebu hanife memleketleri ve içerisinde yaşayanları, ilmiyle verdiği hükümlerle süsledi. Doğuda, batıda ve küfe'de onun bir eşi yoktur. Allahü teâlâ ona rahmet eylesin.
Öğrenmenin acısını bir müddet tatmayan, hayatı boyunca cehaletin zilletini yudumlar.
Resulullahin ve esbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.
Resulullahtan sonra insanların en üstünü hz. Ebu bekir, sonra hz. Ömer, sonra hz. Osman, sonra hz. Ali'dir.
Sabah sabah insanını denedim, dünyanın cimrilikle dolu deriler yürüyordu. Başka bir şey göremedim. Sonra kanaat kınından bir kılıç çektim, keskin tarafıyla onlardan ümitlerimi kestim.
Sadık dost ve halis kimya az bulunur, hiç arama!
Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez.
Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.
Sana gelene sen de git. Sana kötülük ve eziyet edene sen eziyet etme.
Şefih ve cahil bir kimse konuşunca ona cevap verme. Sükut, ona cevap vermekten daha hayırlıdır.
Senden daha çok mali ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle olur. İbadeti ve taati çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyalıklarına özenmeye değmez.
Senden görüşünü istemeyene, görüşünü verme. Çünkü böyle yaparsan, övülmediğin gibi, görüşün de o kimseye fayda vermez.
Sırrını saklamasını bilen, işinin hakimidir.
Âlimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir, ilmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir.
Allahü teâlâyi bilen necat (kurtuluş) bulur. Dininde titizlik gösteren, kötülüklerden kurtulur. Nefsini ıslah eden saadete kavuşur.
Allahü teâlâyi sevdiğini söylersin, halbuki, ona isyan edersin. Böyle sevgi olmaz. Eğer sevginde samimi olsaydın, allahü teâlâya itaat ederdin. Çünkü seven, sevdiğine itaat eder.
Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir.
Bir kavmın büyüğünün ilmi yoksa, herkes ona yönelip geldiği zaman o küçüktür. Kavmın makam ve mertebe sahibi olmayan ve ilim sahibi olan küçüğü, ilmi meclislerde kavmın büyüğüdür.
Bütün düşmanlıkların aslı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır.
Bütün düşmanlıkların sevgiye dönüşmesi umulur. Fakat hasetten dolayı ölan düşmanlık böyle değil.
Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.
Dünya işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibadete yönelmelidir.
Dünya sevgisi ile allah sevgisini bir arada toplarım iddiasında bulunmak, yalandır.
Dünyada en huzursuz kimse, kalbinde haset ve kin taşıyanlardır.
Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde allahü teâlâyi hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimden fayda gelmez.
Dünyayı ve yaradanını bir arada sevdiğini söyleyen kimse yalancıdır.
Ey insan, dilini muhafaza et, seni sokmasın. Çünkü o, büyük bir yılandır. Kabirlerde, kahraman ve cesur kimselerin bile kendileriyle karşılaşmaktan çekinip, dilinin kurbanı giden nice kimseler vardır.
Gururlanıp böbürlenmek, adı ve bayağı kimselerin vasfıdır.
Hakkı doğruyu kim söylerse söylesin kabul ediniz.
Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve iki yüzlüdür.
Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır.
Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.
Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde allahü teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.
Hizmet edene, hizmet edilir.
İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akibetlerine bak da kalbini topla.
İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münafıklık alametidir.
İlim öğren, kimse âlim olarak doğmaz, ilim sahibi ile cahil bir olmaz.
İlim öğrenmek için üç şart vardır: hocanın maharetli, talebenin zeki olması ve uzun zaman.
İlim öğrenmek, nafile ibadetten üstündür.
İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.
İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır.
İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felah bulmuş değildir. Ama ilmi tevazu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felah bulur, kurtulur.
İnsanlar arasında hata ve ayıbın çok olsa bile, ahlakın; iyilik, cömertlik ve vefa sözünde durmak olsun, iyilik ve cömertliğin ile, hata ve ayıplarını ört. Cimriden iyilik bekleme. Çünkü cehennemde, susuz kimseye şu yoktur.
İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima rabbını razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.
Kanaatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur.
Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zayı etmiş olur. Layık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.