Jean Baudrillard Sözleri
Artık insanlar neyi istediklerini bilmiyor, neyi istemediklerinden daha eminler.
— Jean Baudrillard
DiğerJean BaudrillardSözleri
Büyük insan zamanının önündedir; akıllı insan zamanında bir şeyler yapar; aptallar da zamanın önünde dikilirler.
Farklılığın doğru kullanımı yoktur. Yalnızca ırkçılığın değil farklılığı sürdürmeye ve korumaya yönelik tüm ırkçılık karşıtı ve insancıl çabaların gösterdiği de budur.
Felsefenin sırrı, belki de kendini tanımak veya nereye gittiğini bilmek değil, ötekilerin düşlediğini düşlemektir. Kendi başına inanmak değil, inananlara inanmaktır.
Herkes ötekinin her şeyi olmak istiyor. Çünkü asıl soru derinlerde: Ben kendim için ne ifade ediyorum?
Hiçbir şey baştan çıkarmanın kendisinden daha büyük olmayı beceremeyecektir; onu yok eden düzen bile.
İnsan mıyım makine mi? Bu antropolojik sorunun yanıtı yok artık. Kötülük lanetli yan gibidir; kendini harcayarak yeniden üretir.
İnsanlar artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye ihtiyaç duyuyor.
Kapitalizm erkeği tehlikesiz hale getirip, ehlileştirmek, bir dolap beygiri yapmak için kadını kullanır.
Kol saati insanın zamanı içine tıktığı bir kodestir.
Ne estetik ne cinsel bir inancımız var ama hala bunlara sahip olmayı öğreniyoruz ve gerçek bir felaket olmayacak çünkü sanal felaket koşullarında yaşıyoruz. Hızla çoğalan aşırı şişen ama doğuramayan bir dünyanın bulantısı bu.
Alet yapan insan yaptığı aletin kölesine dönüştü.
Artık ihtiyaçlar medya tarafından belirlenmekte, neyin ihtiyaç olduğunu düşünecek zamanı bulamayan tüketici, önüne sunulan alternatiflere 'evet-hayır' cevabından birisini verebilecek kadar bir zamanı ancak bularak, şuurlu olmaktan çok, gayri iradi ve şuursuz bir şekilde cevaplar üretmektedir.
Artık inanamıyoruz; ama inanana inanıyoruz. Artık sevemiyoruz; yalnızca seveni seviyoruz. Artık ne istediğimizi bilmiyoruz, ama bir başkasının istediğini isteyebiliyoruz. İstemek, yapabilmek ve bilmek eylemleri terk edilmedi ama bir başkasına devredilerek genel olarak ilga edildiler.
Artık insanlar neyi istediklerini bilmiyor, neyi istemediklerinden daha eminler.