Jorge Luis Borges Sözleri
Açık ki, okuma, yazmadan sonra gelen bir etkinliktir. Daha alçak gönüllü, daha az sıkıntı veren, daha entelektüel bir uğraştır.
— Jorge Luis Borges
DiğerJorge Luis BorgesSözleri
Anılarda kalan her şey boştur, talihsizlikler bile.
Aşık olmak, hata yapabilen bir tanrı'sı olan bir din yaratmaktır.
Aşkı ilk defa yaşamak gibi, denizi ilk defa görmek gibi, Dostoyevski'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir.
Az miktarda okuyun, ama tekrar tekrar okuyun; gerçek ve kurmaca arasında hiçbir fark yoktur ve geçmişin tamamı belleğimizde kalanlardan ibarettir.
Bana, kendim olmak yetiyor.
Başarısızlığımı önceden kestirmiştim ama bir şeyi öngörmekle, gerçekleştiğini görmek arasında fark var.
Batıl iki kez boy gösterirse, korkunçluğunu sürdürmez.
Bazıları, yazdıklarıyla övünebilir, bense okuduklarımla gurur duyuyorum.
Ben zevk peşinde koşan bir okuyucuyum: kitap almak kadar şahsi ve muhterem bir konuda, görev duygumun işe karışmasına hiçbir zaman izin vermedim.
Bence kitap okumak, aşık olmaktan veya seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değildir.
Bir din için ölmek, onun için yaşamaktan kesinlikle daha kolaydır.
Bir kitabın bize mutluluk olasılığını sunduğuna neden inandığımı tam olarak bilmiyorum ama bu alçakgönüllü mucize için gerçekten minnettarım.
Bir şey doğruysa, birinin yalnızca bir kez söylemesi yeterlidir doğruluğunun o an anlaşılması için.
Bugünlerde, her uydurma öykünün gerçek olduğunu öne sürmek âdet oldu; benimki ama, gerçek.
Cennetin her zaman bir kütüphaneye benzediğini hayal etmişimdir.
Çocukluğumun en önemli olayı neydi diye sorsanız, babamın kütüphanesiydi derim.
Çok dindardı; Tanrı'yla gizli bir anlaşma yaptığına inanırdı. Bu anlaşma uyarınca, duaları ve sofuca tutumu karşılığında Tanrı onu başkalarına iyilik yapmaktan kesinlikle bağışık tutuyordu.
Değişmedik, diye düşündüm. Kaynaklar hep kitapsı.
Diktatörlük rejimleri, baskı, biat ve gaddarlık doğurur. Ama en kötüsü, aptallığı yaygınlaştırmasıdır.
Eğer evrenin gerçek bir görüntüsüne sahip olabilseydik, belki de onu anlayabilirdik.
Eğer uzay sonsuzsa, biz uzayın herhangi bir noktasındayız. Eğer zaman sonsuzsa, biz zamanın herhangi bir noktasındayız.
Elbette, bütün genç insanlar gibi, ben de elimden geldiğince mutsuz olmaya çalışıyordum; Hamlet ile Raskolnikov arası biri olmaya çabalıyordum, sizin anlayacağınız.
En parlak başarılar sözcüklerle perçinlenmezse ışıltılarını kaybederler.
Ey okuyucu, Tanrı seni uzun önsözlerden korusun.
Gerçekler hayal değildir, ama hayaller gerçek olabilir.
Gözlerimi yumuyorum ve bir kuş sürüsü görüyorum.
Hayatın kendisi bir alıntıdır.
Hepimiz biliriz ya, insan yararsız ve kuytuda kalmış özel bilgiler edinmekten miskince bir zevk alır.
Herhangi bir yaşam, istediği kadar uzun ve karmaşık olsun, tek bir an'dan oluşur aslında - kişinin kim olduğunu keşfettiği andan.
Kendi uzmanlık alanı dışında okuduğu şeye kolaylıkla inanmayacak kişi yoktur.
Kim, hiç değilse bir kerecik olsun, bir gün batımında dolaşırken ya da geçmişinde kalan bir günü kafasında şekillendirmeye çalışırken sonsuz bir şeyler yitirdiğini düşünmemiştir ki.
Kimi zaman iyi okurların, iyi yazarlardan bile ender bulunduğundan kuşkulanıyorum.
Kitapla labirentin tek ve aynı şey olduğu hiç kimsenin aklına gelmemiş.
Kör değilmişim gibi davranmaktan hoşlanıyorum ve gözleri gören bir adam gibi koşuyorum kitapların peşinden.
Korku aptal değildir, öfkeyle işi yoktur.
Nesneler, insanlardan daha çok yaşarlar.
Okumak yazmaktan öte bir iştir; daha uysal, daha uygar, daha entelektüeldir.
Ölümsüzlük anlamsızdır; insan dışında bütün yaratıklar ölümsüzdürler, çünkü ölümden habersizdirler.
Önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır.
Onu öldürüyorlar ama o, aynı sahnenin yinelenmesi için öldüğünü bilmiyor.
Para soyuttur, diye tekrarladım; para gelecek zaman kipidir.
Seni görmemek ve bilmek seni.
Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer, oturup saymazdım eski yanlışlarımı. Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi ve elbette çok daha coşku dolu olurdu sevdalarım içine az buçuk da ciddiyet katılmış.
Sonunda karabasan denen o yılgının içinde bulmuş kendini; karabasan her şeyden önce yılgıdır çünkü.
Unutmak en iyi intikamdır.
Unutulmaz olaylar, tarihin kuru sayfaları dışında, unutulmaz sözlere gereksinim duymazlar.
Uyumak, dünyadan çekip almaktır kendini.
Yaşam herkese her şeyi verir ama çoğu bunu bilmez.
Yok etmede gizemli bir zevk vardır.
Açık ki, okuma, yazmadan sonra gelen bir etkinliktir. Daha alçak gönüllü, daha az sıkıntı veren, daha entelektüel bir uğraştır.