Jose Saramago Sözleri
Kadınları tanımadığın anlaşılıyor, her şeyi yapabilir onlar, iyiyi de kötüyü de, canları isterse taca tahta tenezzül etmeyip âşıklarının giysisini nehirde yıkamaya da giderler, herkesi ve her şeyi ittirip tahta oturmaya da, ellerinden her şey gelir.
— Jose Saramago
DiğerJose SaramagoSözleri
Kendini tenin zevklerine kaptırmadan çocuk sahibi olmak cezaların en büyüğüdür.
Kim bilir belki insan doğduğunda gerçekle doğuyor, ama onun gerçek olduğundan emin olmadığı için söylemiyordur.
Kimse kendisine acımamalıdır. İnsana saygının ilk koşulu budur.
Konuyu ne kadar dolandırırsak dolandıralım dinlerin varoluş nedeninin temelinde, ölüm olgusu yatmaktadır, din ile ölümün ilişkisi ateş ve barut gibidir, ateş olmadığı sürece barutun işlevi olmayacaktır.
Kötü örnek her zaman iyi tavsiyeden daha başarılı olmuş ve daha çok sonuç getirmiştir.
Mutlak karanlığa dalmış bir odada bir ışık yaktığımızda, karanlık yok olur. O zaman kendimize şöyle sormamız tuhaf olmaz: 'Karanlık nereye kayboldu?' ve bunun tek bir yanıtı olabilir: 'Hiçbir yere gitmedi; karanlık yalnızca, ışığın diğer yanı, onun gizli yüzüydü!
Mutluluk kısa ömürlüdür, varlığının farkında olduğumuzda onu ihmal ederiz; ancak yok olup gittikten sonra kıymetini anlarız.
Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak.
Ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır. Öldü.
Saygı görmek istiyorsan, teklifsizliği hoş görme.
Sevmek sahiplenmenin en güzel biçimidir herhalde, sahiplenmek ise, sevmenin en kötü biçimi.
Tanrı evreni yaratmadan önce ebediyet de öylece bekliyordu, neden ateist olduğum sorusuna daha detaylı cevap verme gereği duymuyorum.
Terk edildiğinde yaşam ne kadar kırılgan.
Uçup giden her şey bir gün geri gelir ama tam da onlarsız yaşamayı öğrendiğimiz zaman...
Umut tuz gibidir, insanı doyurmaz ama ekmeğe tat verir.
Zaman, kumar masasında karşımızda oturan öteki kumarbazdır ve bütün kartlar onun elindedir, bizler ancak yaşam karşılığında o masadan bir şeyler kazanırız.
Zayıflıklarından ötürü küçük görmemeliyiz insanları. İnsan hastayı avuturken kendisini çok sağlıklı hisseder, aptalla konuşurken de çok akıllı.
Beynimizin büyük kısmını işgal eden gelenek, alışkanlık ve göreneğin muazzam ağırlığı, geriye kalan kısımdan çıkabilecek parlak ve yaratıcı fikirlerin üzerine çöker.
Damarlarımdaki kan gibisin, varlığını her an hissetmiyorum ama yokluğunda yaşayamam.
Değişen bir şey olmayacak, günahkarların günahını bir kez daha hak bilir insanlar çekecek, kötülerin yerine bir kez daha dürüst insanlar cezalandırılacak.
Dikkatli ol oğlum, sürekli tekrarlanan övgüler kesinlikle memnuniyetsizlikle son bulacaktır, aslında birer yergi sayılırlar.
En büyük acı, olay anında hissettiğin değil, olayın üzerinden bir zaman geçtikten sonra, yapacağın hiçbir şey kalmadığında hissettiğindir. Ama zaman her acının çaresidir derler. Gel gör ki, ömrümüz bu önermenin doğruluğunu sınamaya vefa etmiyor hiçbir zaman.
Gemin büyükse fırtınan da büyük olur.
Hayat insanlar doğduğunda başlamaz; öyle olsa her gün kazanılmış bir gün olurdu; hayat çok daha sonra ve genellikle de çok geç başlar.
Hayat plan yapanlara güler, sükûnet beklediğimiz yeri şamataya boğar ve bir daha görmeyeceğimizi sandığımız birini aniden karşımıza çıkartır.
Hayatın bir sürü kartı vardır kuşkusuz ve en umulmadık anlarda masaya sürer.
hayatta neden ve niçin olduğunu bilmeden çocuk yapmaktan başka hedef olmaması pek üzücü.
Hepimizin içinde adını koyamadığımız bir şey var, işte bizi biz yapan o.
Hiçbir mutluluk sonsuza kadar sürmediği gibi, mutsuzluk da geçicidir.
İnsan bazı günler sıradan sözcükler kullanmak istemez.
İnsan her işe yarayan bir odundur; doğduğu andan ölümüne kadar her zaman boyun eğmeye hazırdır, gönderirsen gider, dur dersen durur, çekil dersen çekilir, tanrılar için en büyük nimet savaş zamanında da barış zamanında da insandır.
İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.
İnsanların sürdürdükleri talihsiz hayatın ötesinde büyük bir ideal, büyük bir umut var. Her birimizin yaşamını bu idealin, bu umudun yönlendirmesi gerektiğini öğrendim.Böyle düşünmeyen insanlar varsa, doğmadan önce öldükleri içindir.
İyiyle kötü kendi başlarına var olamazlar; iyi kötünün, kötü de iyinin yokluğudur.
Kadınları tanımadığın anlaşılıyor, her şeyi yapabilir onlar, iyiyi de kötüyü de, canları isterse taca tahta tenezzül etmeyip âşıklarının giysisini nehirde yıkamaya da giderler, herkesi ve her şeyi ittirip tahta oturmaya da, ellerinden her şey gelir.