Kierkegaard Sözleri
Hiçbirine inanma dostum; anladıkları hiçbir şey yok; anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı.
— Kierkegaard
DiğerKierkegaardSözleri
İnsan iki şekilde kendini yanıltabilir, ilki olmayan bir şeye inanarak, ikincisi olanı görmeyerek.
İnsan kendisini sessizce kaybeder. Kaybettiği başka her şeyi fark eder kendini kaybettiğini anlayamaz.
İnsan ruhla bedenin sentezidir, bu sentezi birleştiren ise tin'dir.
İnsanın esnekliği gerçekten unutma gücüyle ölçülebilir. Unutamayan kişiden bir şey olmaz.
İnsanlar ne aptal! ellerindeki özgürlükleri kullanmazlar, olmayan özgürlükleri isterler: düşünce özgürlüğüne sahipler, söz hakkı isterler.
Kadının erkekten daha duyusal olduğunu, onun vücut yapısı bile gösteriyor.
Karşılaştırma eylemi mutluluğun terki ve memnuniyetsizliğin başlangıcıdır.
Kaygı, insanın özü ve varlık yapısı ile ilgili varoluşsal bir durumdur. O, insanın doğasından, yapısından kopup gelir. İnsanlık niteliği arttıkça kaygı da yoğunlaşır, sentezdeki ruhsallık güçlendikçe kaygı da güçlenir. Kaygının yoğunluk derecesi insan olmanın, bir ben olmanın derecesini de verir.
Keyif, düş kırıklığına yol açar ama zevk asla.
Kişinin var oluşu için iki seçenek vardır İnsan ya kendi varoluşunu unutacak, ya da tüm dikkatini kendi varoluşunda yoğunlaştıracaktır.
Meşgul olmak, bana bütün gülünç şeylerin en gülüncü görünür.
Muhalefet, insanları bir araya getirmenin yanı sıra o güzel iç dostluğu da ortaya çıkarır.
Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.
Ne kadar saçmadır insanlar! Sahip oldukları özgürlükleri kullanmazlar, sahip olmadıklarını isterler. Var olan düşünme özgürlüklerini kullanmazken ifade etme özgürlüğü talep ederler.
Ne olduğun gerçeğiyle yüzleş, çünkü seni değiştirecek olan şey odur.
Nedir bir şair? İç çekmelerini ve çığlıklarını güzel bir müziğe dönüştüren dudaklara sahip olan, fakat ruhunda gizli acılar barındıran mutsuz bir insan.
Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.
Sadece gerçekte nasıl suskun kalacağını bilen bir kişi gerçekten konuşabilir. Suskunluk içe bakışın, iç dünyanın özüdür.
Sessizliklerin en kesini susmak değil, konuşmaktır.
Sokrates'in bakış açısına göre her birey kendi merkezini oluşturur ve dünyanın geri kalanı onu merkez alır, çünkü kendine dair sahip olduğu bilgi aynı zamanda Tanrı bilgisidir.
Süpürün beni.. Son sözleri.
Tanrı ile araya mesafe koyarsanız orayı başka şeyler doldurur.
Tecrübe sahibi insanlar bir ilkeden yola çıkmayı çok akıllıca bulurlar. Ben de onların gönlü olsun diye, 'bütün insanlar sıkıcıdır' ilkesiyle başlıyorum. Bu konuda bana karşı çıkacak kadar sıkıcı biri yoktur heralde.
Ümitsizliğin en derin biçimi, kendisi olmaktansa başkası olmayı seçmektir.
Akıl azaldığı oranda kaygı da azalır.
An, zamanın ve ebediyetin birbirini dokundukları bir belirsizlik.
Aşk, insanın sahip olmadığı bir şeyin eksikliğini hissetmesi ve onu arzulamasıdır.
Aslında avarelik hiç de kötülüklerin anası değildir, tam tersi, neredeyse tanrısal bir hayattır, yeterki can sıkıntısına kapılma.
Benim için hakiki olan bir hakikat bulmalıyım. Yaşayıp uğruna ölmek isteyeceğim bir fikir.
Bilinç arttıkça, umutsuzluk şiddetlenir...
Bir erkek hiç bir zaman bir kadın kadar acımasız olamaz.
Bir insanın özgünlüğü ne kadar büyükse, o insan boğuntu karşısında o kadar çaresiz kalır.
Bir kızı baştan çıkarmak bir şey değil, ama baştan çıkarılmaya değen bir kız bulursan şanslışın.
Bir kızın ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir sanattır; çıkmak ise bir başyapıt.
Bulutların hızlı uçuşları, ışık ve karanlığın birbirini kovalaması beni öylesine sarhoş eder ki uyanık olduğum halde düş görürüm.
Bütün düşüncenin en yüksek çelişkisi, düşüncenin, düşünemeyeceği bir şey bulma çabasıdır.
Büyüklük şu ya da bu olmak değil, kendin olmaktır.
Canı sıkılan herkes değişim istiyor.
Çünkü ebediyen vazgeçmiş olan kendi kendine yeter.
Doğru her zaman azınlıktadır.
Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.
Eğer İsa bugun donseydi, rezil edeceği şuphesiz yuksek papazlar değil, gazeteciler olurdu.
En çok yaşamış olan uzun yıllar yaşamış olan değil, yaşamının anlamını en fazla anlamış olan insandır.
Evlen! Pişman olacaksın. Evlenme.. Yine pişman olacaksın.
Felsefenin dediği doğru. Hayat geriye doğru anlaşılır. Ama burada bu cümleyi unutuyoruz: ileri doğru yaşanmalı!
Günah kavramından dolayı gerçeklik gizlenmiştir.
Hayvanı itkilerin kendiliğindenliği azaldığında ve düşünce ortaya çıktığında, irade sorgulanır.
Her aptal, mutlaka, kendisine hayran olacak başka aptallar bulur.
Her kötülüğün başı can sıkıntısıdır.
Hiçbirine inanma dostum; anladıkları hiçbir şey yok; anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı.