Küçük İskender Sözleri
Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.
— Küçük İskender
DiğerKüçük İskenderSözleri
Aşkı dövmek lazım kalbe terbiyesizlik ettiğinde!
Aşkı yüksek yerlere kaldırmalı ve üzerine şu not yazılmalı; Alçak'ların ulaşamayacağı yerlere saklayın.
Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş-eşimdin.
Ayır bizi hakim bey! Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye? Ne de bana sordular, dünya'ya gelir misin diye.
Ayrılmak mı istiyorsun? Sabaha karşı kalkan ilk uçakla git mesela. Ben bir kadeh daha içersem pilot olurum bindiğin uçağa.
Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim.. Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bi sandalın lafı mı olur.
Bana geleceğin günün adını tip çok önceden koymuş meğer; 'kıl dönmesi'
Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren..
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların,aslında aluminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Bazı kızları yeni açılan mağazalara benzetiyorum, bekledikleri ilgiyi görmeyince zararına veriyorlar.
Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin 'Sen bakarken soyunamıyorum' deme şeklidir.
Ben bir silahım! Ama hiçbir silah yaralamaz insanı, bir başka insan olmadan!
Ben en çok, martıya aşık olmuş, balık için üzülüyorum.
Ben milliyet, ırk, cinsiyet, din farkı tanımam o tür konularda nesnelere anlam yükleyenlere anlam yüklemem. Yürür geçerim yanlarından.
Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.
Beni bir öküz sanma sakin sevgili, çünkü sen, o kadar hülyalı bir tren değilsin..
Beni unut diyorsun ya; bu bana imkansız geliyor. Çünkü; seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.
Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın, senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.
Benimle oynadın, bir tür yükseldin; aferin! Şimdi git onunla oyna. Ama yanarsan yine benden başlama.
Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım..
Bir bayanın gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir 'hıyar' da neden olabilir.
Bir erkeğin en lezzetli yeri ' basının eti ' sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.!
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: hadi beni aşka inandır.
Bir plak olsam. Zeki müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet birgün buluşacağız.
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kursun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni.
Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine, gün gelir hatır bile soramazsın.
Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter.
Birlikte olmamıza mesafeler değil, aptallığın engel.
Bitti, Geçti, Artık uzaktan bak bana, Nasıl toparlandığımı gör, gülüşlerimi izle! İzle ki senin için imkansız olduğumu hatırla!
Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi.aman allah'im! Üzüntüden kahrolacağım.ben iki dünya olduğunu sanan bi mali mi sevmişim.
Bizim kimseye fırlatılacak çatalımız, bıçağımız yok biz yer soframızda ekmeği elimizle bölüp yine ellerimizle yemek yiyecek kadar insanız.
Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı.. Gücün yeterse yüreğimden op beni.
Bırakın bu ayakları. Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız..
Bu aşkın gelirinin yarısını sağır sultana bağışladım, duymazlıktan gelip seni, gitsin kulağını açtırsın, diğer yarısını sana bıraktım, kendine protez aşıklar alırsın.
Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım.
Bulutlar: kuşların konuşma balonu.
'Ağlıyor musun?' diye soruyor giderken utanmadan. Yok yanlış yerden işiyorum aptal!
10'suzum ama. 100'suz değilim.!
Affedilen vazgeçilendir... O, affedildi... Çünkü ondan vazgeçildi!
Ağzı tabanca.dudakları namlu, sözleri gece mermisi!
Ah o tipine kurban olduğum.. Birde tipine yakışır bir yürek taşısaydın..
Ah sizin 'benzemez kimse sana' musikisiyle başlayıp, 'sen de artık herkes gibisin' şiiriyle son bulan bu aşklarınız.
Aklını başından almak istemiyorum, mümkünse aklı başında birini alayım ben..
Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
Annem sürekli 'Hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın.' deyip duruyor; ben ne kazı..klar yiyorum kimse bilmiyor..!
Annem: Neyin var? diyerek böldü sessizliğimi. Bende gittiğini ve kaybettiğimi söyledim. O da saçlarımı okşayıp; üzülme evladım! Cana geleceğine mal'a gelsin. Dedi.
Artık aramızdaki uzaklıktan sık bir matem giysisi diktirebilirsin kendine! Bir tek hücreni bile istemiyorum. Televizyonumun çekmediği bir kanal gibisin çünkü. Sen git, bambaşka hayatların yatak odalarında sıradan insanların tenlerini süsle!
Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.