Leo Buscaglia Sözleri
Kendilerine inanlar ve yaşadıkları an'a güvenenler yaşamı en keyifli bulanlardır. Bunlar, geçmişin pişmanlıklar değil anıları depolayacak bir yer olduğunu, geleceğin korku değil, umutla dolu oması gerektiğini öğrenmişlerdir.
— Leo Buscaglia
DiğerLeo BuscagliaSözleri
Kişi dünyanın en iyi eriği iken birisinin erikleri sevmediğini anlarsa, o kişinin müz olma seçeneği bulunmaktadır. Ancak, müz olmayı seçerse ikinci dereceden müz olacaktır. Oysa o her zaman en iyi eriktir.
Kişi sevince artık kendi dışındaki güçlerin insafına kalmış olmaz çünkü kendisi de güçlü bir varlık haline gelmiştir.
Severek yaşamak hayattaki en büyük meydan okumadır.
Sevgi duyumsanmaktan ve bunun yüksek sesle ifade edilmesinden korkmaz.
Sevgi sadece anı yaşar. Ne geriye dönüp eskinin iyi günlerinden bahsederek günümüzde geçmişin güvencesini bulur. Ne de yarın için yaşar.
Sevginin karşıtının nefret değil, duyumsamazlık olduğuna inanıyorum.
Sevmek için insanlara kendileriyle ilgilendiğimizi belli etmeliyiz. Bunun en iyi yolu da uzanmak ve bunu onlara mümkün olduğu kadar çok göstermektir.
Yarın sabah,ne sevdiğiniz kişilerin yüzleri ne de kendi yüzünüz aynı olacaktır.
Birçok kez, bir dokunuşun, bir gülümsemenin, bir kelimenin, dinleyen bir kulağın, içten söylenmiş güzel bir sözün ya da değer veren en ufak bir davranışın gücünü küçümseriz. Bunların hepsinin hayatımızı değiştirme potansiyeli var.
Büyük bir dahi olabilirsiniz. Dünyanın en ünlü yazarlarından biri olabilirsiniz, ama trigonometride başarılı olamazsanız üniversiteye giremezsiniz.
Derin derin düşüncelere dalmayın. Yaşamaya ve sevmeye koyulun. Sonsuza dek yaşamayacaksınız.
Endişe asla yarının kederinden kurtarmaz; sadece bugünün neşesini baltalar.
Gerçek arkadaş, Sen kendine inanmayı bıraktığında bile sana inanan kişidir.
Gerçek sevgi, kimin daha karlı çıkacağını düşünmeden bir canlıya gerekli değeri ve içtenliği vermektir.
Kendilerine inanlar ve yaşadıkları an'a güvenenler yaşamı en keyifli bulanlardır. Bunlar, geçmişin pişmanlıklar değil anıları depolayacak bir yer olduğunu, geleceğin korku değil, umutla dolu oması gerektiğini öğrenmişlerdir.