Marquis de Sade Sözleri
Pişmanlık alışkanlığın öldürdüğü geçici bir duygudur. İşlenilen tek bir cinayet vicdanımızı sızlatabilir. Ama cinayet çoğalınca, onlarca yüzlerce kez tekrarlanınca vicdan susar.
— Marquis de Sade
DiğerMarquis de SadeSözleri
Sade, yazar olarak imzasını atmamıştı, ama Justine'i onun yazdığı herkes tarafından biliniyordu. Yapıt kısa sürede yasaklandı. Ve Marquis De Sade yeniden tutuklandı.
Tadına vardıkları hazlardan aslında pişmanlık duymaları gerektiğini düşünerek. Aynı anda hem günah içinde erdemli, hem de erdem içinde günahkar olurlar.
Tek yapılması gereken, bize acı verirken diğerlerine yarar getiren kendi içimizdeki bu sinsi duyarlılığı köreltmekti. Ama iyilik dolu bir kalbi katılaştırmak güçtü.
Zincirlerinden kurtulmak için inleyen kötülük, yakalandığı anda skandal çığlıkları atıyor.
Ah Tanrım! dedi, zavallı kız kendi kendine. Bu dünyada attığım ilk adımlar acılarla mı dolu olmalı? Bu kadın bir zamanlar severdi beni, bugün neden geri çeviriyor? Ne yazık? Öksüz ve Yoksulum.
Ama felaketlerle dolu bir tablodan bir iyilik doğacaksa, bunları sunuyor olmaktan pişmanlık duyulabilir mi?
Benim bahtsızlığım, boyun eğmeyi asla bilmeyen ve asla boyun eğmeyecek sağlam bir ruhu gökten almış olmaktır.
Bir filozof olarak önüne koyduğu başlıca hedef, insanları, bir sürünün parçaları haline getiren, uyuşturan, güdükleştiren tüm inançları, kurumları birer birer çökertmektir.
Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.
Bu dünyada babana bile güvenmeyeceksin. Sizin tanrınız oğlunu çarmıha gerdiyse; kim bilir bana ne yapar?
Hakim olmama izin vermediği bir tercihin sonucunda beni cezalandırıyor. Beni sırf cezalandırmanın zevkine varabilmek için yaratmış gibi gözüküyor.
İndirin batıl inanç ağacına son darbeyi; dalları budamakla yetinmeyin: etkileri bu kadar bulaşıcı olan bir bitkiyi tamamen kökünden söküp atın.
İnsanlar öylesine kör olmuştu ki, bir kadın ahlaksızlığını ne kadar ortaya koyarsa listesine girmek isteyen de o kadar çok olurdu. Değersizliğin ve yozlaşmışlığın ölçüsü, onun için sergilenmeye cesaret edilen duygularla ölçülür olmuştu.
Kötüler gül toplarken, kendini bütün bu saptamaların üzerinde gören erdemlerle dolu özel insanlar, fırtınaya direnmektense teslim olmanın yeğlenebileceğini düşünmeyecekler midir?
Kötülüğe teslim olmanın iyiye ulaşmanın yollarından biri olduğunu söylemeyecekler midir?
Mutluluk bir idealdir, hayal gücünün ürünüdür zira.
Pişmanlık alışkanlığın öldürdüğü geçici bir duygudur. İşlenilen tek bir cinayet vicdanımızı sızlatabilir. Ama cinayet çoğalınca, onlarca yüzlerce kez tekrarlanınca vicdan susar.