Maurice Nicoll Sözleri
Eğer, daima canımızın istediğini yaparsak, hiç bir kişisel değişim mümkün değildir.
— Maurice Nicoll
DiğerMaurice NicollSözleri
Gerçek bir öğreti ile sahtesini ayırt etmeniz için işaretlerden biri şudur; sahte öğreti sizin yapamayacağınız şeyleri yapmanızda ısrar eder ve kural koyar.
Gerçekten kendimize dair bilgiye sahip olsaydık ve Gerçek Ben'i hissetmeye başlayabilseydik, ne tür insanlar olduğumuza dair hiçbir ifadede bulunmazdık. Gerçek Varlık kendisi hakkında hiçbir ifadede bulunmaz. Olmak, olduğunu hayal etmek demek değildir. Olmak olduğu gibi olmaktır.
Hakikat, zamanda ya da gelecekte duran bir şey değil, ama şimdi burada olan bir şey; sadece bizim üstümüzde, mevcut bilinç halimizin üzerinde.
Haklı olduğunuzu hissettiğinizde, uykuda olduğunuzdan emin olabilirsiniz.
Hayata dair olayların bir fonksiyonu iseniz mekaniksiniz. İşler iyi gittiğinde kendinizi iyi hissedersiniz, işler kötü gittiğinde ise hüzünlü, bunalımlı veya negatif hissedersiniz. Bu şekilde hiç bir şeyi dönüştürmek mümkün değildir.
İçinizden hanginiz şimdiye dek, çalışmayı bilinçlenmek için değil de daha rahat etmek için yaptığını gözlemledi?
İçtekini değiştirmeden dışarıdakini değiştiremezsiniz.
İnsan her şeyden önce uykuda olduğunu ve kendini hatırlamadığını fark etmelidir. Ve bu farkındalık insanın yorum yapmadan sürekli ve uzun bir süre kendini gözlemlemesi ile kazanılabilir.
İnsan kendi içindeki daha iyi Ben'lerle bağlantısını kaybederse, bütün inancını, bütün anlamını, onaylarını ve derin anlayışlarını kaybederse, kendi kendini yok eder.
İnsan ortaya çıkarabileceği belirli bir potansiyele sahip olmakla birlikte bir miktar ürün verememesi halinde yok edilecektir.
İnsanın varlığı, çelişkiler görülmedikçe belirli bir noktanın ötesine geçemez. Varlığınızı değiştirmek için doğrudan, yorum yapmadan kendini gözlemleme yoluyla içinizdeki çelişkileri fark etmeye başlamalısınız.
Kayıtsızlık insanın içinde olabileceği en kötü uyku durumlarından biridir.
Kendimize yardım edemezken, başkalarına yardım edebileceğimize inanıyoruz. Hiç olmayan olağanüstü bir erdem ve değere sahip olduğumuzu sanıyoruz.
Kişinin düşüncelerini değiştirmesi, yeni bir şekilde düşünmesi anlamına gelir. Fakat yeni bir şekilde düşünmek için yeni fikirlere ve yeni bilgiye ihtiyaç vardır.
Korkudan dolayı kanuna uyan bir insan, ne şekilde olursa olsun iyi bir insan değildir.
Ne yapmanız gerektiğinin size söylenmesi ile değişim sağlayamazsınız. Sadece varlığınızın nasıl olduğunu farkına vardığınızda yapmanız gerekenleri kendiniz görerek bir değişim sağlayabilirsiniz.
Sonradan kazanılmış veya sahte bilinç katı, sabit, mekanik bir şey iken gerçek bilinç bundan oldukça farklıdır. Gerçek bilinç her şeyi hakiki ışığı altında görür ve her bir durumda farklı değerlendirir. Mutlak değil görecelidir.
Süperman, sıradan bir insanın kocaman bir kopyası değildir: süperman, tamamen farklı çeşit bir insandır.
Zihni aydınlatan anlayıştır. Anlayış kalitesine göre zihin, anlam ile aydınlanır.
Ama, kendisinden tam olarak emin olmayan, kendisine ait tüm fikir ve değerlerini biraz şüphe duymadan kabul etmeyen, kendisini olduğu haliyle almayan kişi için, iç değişimin bir ihtimali vardır.
Bazı 'ben'ler dostunuz diğer bazı 'ben'ler ise düşmanınızdır. Bazı 'ben'ler size güç verirken bazıları gücünüzü emer: ve hatta bazıları sizi gerçekten yiyip bitirir.
Bilincin gelişmesi, bireysel bir gelişmedir.
Bir insanın dua edebilmesi için Kendini Hatırlama halinde olması gereklidir. İnsanın olağan halinde dua etmesi, uyku halinde dua etmeye benzer ve uyku halinde dua etmek tamamen yararsızdır.
Bir Kendini Hatırlama durumunda alınan izlenimler duygusal hale gelir. En basit bir şey bile ilginç veya güzel hale gelebilir ve daha önce hiç algılamamış olduğunuz bazı anlamları yansıtabilir.
Bir şeyi anlamak için, bunun daha geniş kapsamlı bir konu veya bütün ile bağlantısını ve bu bağlantıdan çıkan muhtemel sonuçları görebilmelisiniz. Anlamak her zaman küçük bir problemin daha büyük bir problem ile ilişkisini anlamaktır.
Bu çalışma insanın kendini değiştirmesi ile ilgilidir. Fakat insan olduğu şekilde kalıp, hayatı görüş şeklini değiştirmeye çalışmaz ve Çalışmanın kendisine bir şeyler kazandıracağı beklentisinde olursa bir yanlış yapılmış olur.
Çalışma, özdeşleşmeyi kökenine kadar çalışmamız gerektiğini söylemektedir. İnsan sadece kendisiyle özdeşleştiği zaman gücenir.
Çalışmada olan bir insan sadece başkalarını affetme yoluyla gelişebilir. Yani alacaklarınızı silmediğiniz sürece içinizde hiçbir şey gelişemez. Kendinize borçlu olunduğunu hissetmek tüm süreci durdurur.
Çalışmada sonuç elde etmek için çalışmamamız gerektiği söylenmektedir. Bunun bir nedeni, sonuç elde etmek üzere çalışmanız halinde kolayca hüsrana uğrayabilecek olmanız, diğer bir nedeni de sonuç elde etmekle birlikte beklediğiniz sonuçları alamayabilecek olmanızdır.
Çalışmanın büyük bir kısmı bir şeylerden kurtulmak, bazı şeyleri durdurmak ve yapmamaktan oluşur. Burada esas soru 'ne yapmalıyım?' değil, 'ne yapmamalıyım?' sorusudur.
Derin, samimi, özel yöntemle düşünürseniz, Çalışma size ne yapmanızdan çok ne yapmamanız gerektiğinden bahseder.
Diğer insanlara saldıran tüm negatif 'ben' ler içimizdedir ve içsel çalışma ile seviyemizi yükseltmeye çalıştığımız zaman onlarla birer birer karşılaşmak zorunda kalacağız çünkü onlar diğerlerlerinde uyandırdıkları aynı şiddeti bizim üzerimizde de uyandıracaklardır.
Eğer mekanikliğimizin farkına varmazsak, özgür olduğumuzu hayal ederiz.
Eğer, daima canımızın istediğini yaparsak, hiç bir kişisel değişim mümkün değildir.