Mehmet Coşkundeniz Sözleri
'Seni çok seviyorum' diye başlayan ve 'Ama.' ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım. Seviyorsan seviyorsundur, aması olmaz bu işin.
— Mehmet Coşkundeniz
DiğerMehmet CoşkundenizSözleri
Aşk herkese yakışır; yüreğimizi aşka açtığımız, inandığımız sürece.
Aşk hiç bitmez, aşk tükenmez aslında. Aşk en derinimizde keşfedilmeyi bekler sadece ve özgürce yaşanmak ister.
Aşk olmasaydı hangi müzik içinizi kanatırdı, dans ettirirdi.
Aşk olmasaydı şiirler okuyabilir miydiniz puslu havalarda sevgiliye sarılarak.
Ayrılığın ustası olunmuyor sevgilim, ayrılık öğrenilmiyor.
El ele tutuşmuş her sevgili bir parça daha içimizi burkar, her ayrılık şarkısı içimizi bir kez daha kanatır. Biten aşklarımızın hepsine bir türkü yakarız, artık geçmiş oldu hepsi diyerek.
En saf, en duru haline dönmelisin ki yaşayabilesin aşkı.
Garantili kederi, garantisiz mutluluğa tercih eder insan. Bu yüzden bildiği cehennemi bile terk edemez.
Gittin. Bir okyanusun ortasında tek küreği kaybolmuş sandalda. Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi. Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni. Bil ki; Seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde.Bil ki; Seni Unutamadım.
Gittin. Bir şey söyledin mi giderken? 'Kal' dememi istedin mi? Son bir kez 'seni seviyorum' dedin mi?'Bekle beni döneceğim' diye umut verdin mi? Beynim öylesine uğulduyorduki. Duyamadım.
Gittin. Bir yıkım gibiydi gidişin. Sen adım adım uzaklaşırken benden. Çöküp kaldı bedenim olduğu yere. Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti. Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.Kalkamadım.
Gittin. Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım. Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu, bacağımı bu kadar acı duymazdım.Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden. Ağlayamadım.
Gittin. Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden. Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten? Ürperdin yine biliyorum. Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini. Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu. Tutamadım.
Gittin. Nereye gittiğin önemli değildi.Binlerce kilometre uzakta da olsan, iki metre ötemde de farketmiyordu.Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu. Kurtulmalıydım senden, bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım. Kurtulamadım.
Gittin. Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum. Hazırdım gidişine.Kaçak zamanları yaşıyorduk. Zaman bitecek ve sen gidecektin.Bense, gidişinin ertesi günü.Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.Başlayamadım.
Gittin. Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa. Tutkum seninle olmaktı, tutkum teninde erimek, tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı. Anlatamadım.
Gittin. Unutulanların arasına katılmalıydım. Anıları bir sandığa koyup hayatı bir yerinden yakalamalıydım. Bu aşk noktalanmalıydı, bu sevdadan vazgeçmeliydim. Yapamadım.
Gizli bahçesi ruhumuzun aşk, kaçıp saklanığımız durup soluklandığımız kimi zaman nefessiz kaldığımız gizli bahçe.Orada sade seven ve sevilen yaşar, hıçkırıklarla kahkahalar dans eder.
Her gidiş bir bitiştir, bunu biliyorum ama her bitiş bir başlangıç değilmiş, öğreniyorum.
Her gidişine ayrı anlam yüklüyorum.
Her şeyin iyi olacağına dair inancını kaybetmediğin sürece hayat her zaman yeni bir şans sunacaktır sana.
Hiçbir kaygıya yer vermeden, hiçbir hesabı düşünmeden açsaydın bana yüreğini işte o zaman görürdün bir aşkın nasıl efsaneye dönüşebileceğini.
İnsanların hayatına sorgusuz sualsiz girip, darmadağın eden, sonra da hiçbir şey söylemeden gitmeye çalışanlardan nefret ediyorum.
Karanlıkta olmak bazen iyidir biliyor musun? İhtiyacın olan o küçücük ışığı, gözlerin güneşten kamaşmış halde kör gibi bakarken göremezsin çünkü. Muhtaç olduğun ışığa en hızlı ulaşabileceğin yer, karanlık bir tüneldir aslında.
Kendinde olduğu halde bazı şeyleri başkalarında aranıp durdukça elindeki kaynağı da kurutmaya başlıyor insan.
Kimseyi sevmek için bir şeyler yapmak zorunda kalmamalısın. Aşk kendiliğinden gelir.
Nerde olursan ol sana gelirim yine. Yeter ki yüreğin değsin yüreğime.
Sen gözlerini kapıyorsun, bir sen varsın, başka hiç kimseye bakmıyorsun.
Senin yolun açık olsun, bırak aşk bana kalsın
Ve o aşk bir gün gelip de yerleşince yüreğime, vazgeçilmez oldun. Ve ben, o günden beri, beni birgün sevebilme ihtimaline karşı seni hep kalbimde taşıyorum.
Yaralı bir kuşun kanat çırpışları gibiydi birbirimize son dokunuşumuz.
'Seni çok seviyorum' diye başlayan ve 'Ama.' ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım. Seviyorsan seviyorsundur, aması olmaz bu işin.