Mehmet Emin Ceylan Sözleri
Bilindiği gibi şizofrenler 'prepulse inhibition' yapamıyorlar, bu demektir ki bu insanlar etrafta olup bitenlerle ilgili hiçbir seçim yapamadan yaşıyorlar, iflas bundan oluyor, acaba onların beyninde GABA gibi bir engelleyici mi eksik bulunuyor?
— Mehmet Emin Ceylan
DiğerMehmet Emin CeylanSözleri
Bipolar bozukluğuk diatezinde yıllar yılı biriken bir uykusuzluk vardır. Hastalar yıllar boyunca kısa uyurlar ve sonunda biriken uykusuzluk bir eşiği aşarak mani 'patlatır'
Bipolar depresif hastalar aslına bakarsanız manik kognisyon taşırlar, sadece bunu uygulamaya sokacak enerjiden yoksundurlar, yakınma bundandır.
Cingulat bölge iç gözlemcidir
Davranış beyni değiştirir, psikoterapi dahil
Depresyonun sabah saatlerinde kötüleşmesinin nedeni, kortizol, testesteron salgılayarak organizmanın kendini zorlu bir güne hazırlamasıdır, bu yüksek aktiviteye yetecek gücü olmayanların kendini kötü hissetmesi doğaldır.
Dilin ilk sembolik temellerinin manik bir hasta tarafından atılmış olması ciddi bir olasılıktır.
Dirençli depresif hastalarda sanıldığının aksine aynı gruptan özellikle de trisiklik antidepresiflerin kendi içindeki kombinasyonu önemli derecede yarar sağlar
Dürtü kontrol bozukluğu daha sonra gelişecek tiroid fonksiyon bozukluğunun ön belirleyicisidir.
Epileptik psikoz olgularında, epileptik ataklar geciktiği zaman psikotik ataklar şiddetlenir, bu olgularda etkili tedavi yöntemi EKT olabilir.
Erişkin tip otistikleri şizofren hastalardan ayıran önemli özellik birincilerin hemen daima hedonik bir doyum yaşadıkları kompulsif ritüellere sahip olmalarıdır
Hastalıkların birikme etkisi olduğunu biliyoruz, birkaç defa depresyon atağı geçirenlerin sonunda daha şiddetli ve daha uzun ataklar geçirmeye başlayacağı aşikardır; düşüncem bu birikimi almış babaların oğullarınakızlarına da bu yapıyı depresyona aşırı yatkınlık biçimde aktardıkları yönündedir.
Hayvanat bahçesindeki yılandan korkmayız, frontal korteks korkmaya gerek yok diye amigdali uyarır çünkü, bilişsel davranışçı terapide de prefrontal korteks amigdal üzerinde baskı kurmayı öğrenir
İnferiöritesi yüksek hastalardaki öfke nöbetlerini en iyi uyku kontrol eder
Klinikte yalnızca duygudurum bozukluklarında değil, neredeyse bütün bozukluklarda düşük dozda da olsa bir anti epileptik eklemek tedaviye ek katkı yapıyor, acaba psikiyatrik bozuklukların hemen tamamı bir elektriksel dezorganizasyonla beraber mi ilerliyor
Narsisistler depresyon yaşama potansiyeline sahip değildirler, o yüzden depresyon yaratacak kayıpları olduğunda depresyonu atlayarak doğrudan psikoza geçerler.
Nöroleptik malign sendrom ve katatoni arasında bir bağ olması gerek.
Nöropil sayısını en erken arttırıp, en erken azaltan bölge işitme merkezidir, duyma o yüzden insan için herşeydir
Obsesif Kompulsif Bozuklukta yapıp yıkmak ve yeniden kurmak(undoing) bu kişilerin işleyen belleklerinin(working memory) zayıf kapasiteli olmasından kaynaklanabilir, düşük kapasiteyle işlem yapmanın etkili yolu, her aşamada gözden geçirerek ilerlemektir.
Obsesif narsisistlerde hem geniş burun kanatları hem de çok sık burun kaşıma davranışlarına rastladım, spekülatif konuşursak bu onların burun mukozasını irrite eden sert kıllara sahip olmalarıyla mı ilgilidir acaba? Araştırmaya değer bir konu.
Organizma geri bildirimlerle çalışır, açlık, tokluk, cinsel doygunluk geri bildirim esaslı olarak iş görür, psikiyatrik bozukluklarda ise psikolojik geri bildirim bozulmuştur.
Psikopatolojinin tamamı enerjinin sakınımı kanununun bozulmasından ibarettir
Rahatlık fizyolojik olarak 'danger signal' den kurtarıp kendini otomatik olarak 'safety signal'e bırakmakla geliyorsa, mutluluk 'safety signal' arayarak değil, 'danger signal' ihtimalini azaltarak sağlanır.
Şizofren hastalarda temel patoloji embriyolojik dönemde telensefalon ve diensefalon yapıları arasında yeterli entegrasyonun sağlanamamasıdır
Uzun süreli fluoxetine kullanımı iskelet sisteminde çoklu kırıklara neden olabilir, osteogenesisde serotenerjik bir mekanizma rol oynar çünkü
Zihin kuramı gelişmemiş kişide matür bir benlik kurulumundan söz edemeyiz
Asetil kolinin depresiflere benzer olarak REM latensini kısalttığını biliyoruz, hatta bu nedenle kolinomimetiklerin depresyon modeli yaratmakta kullanıldığı da görülmüştür; şizofren hastalar çok fazla sigara içtiklerine göre acaba onların REM latensi kısalıp REM süre ve sayıları artıyor mu?
Bilindiği gibi şizofrenler 'prepulse inhibition' yapamıyorlar, bu demektir ki bu insanlar etrafta olup bitenlerle ilgili hiçbir seçim yapamadan yaşıyorlar, iflas bundan oluyor, acaba onların beyninde GABA gibi bir engelleyici mi eksik bulunuyor?