Michel de Montaigne Sözleri
Gerçek erdem zengin, güçlü ve bilgili olmasını, mis kokulu yataklarda yatmasını bilir. Hayatı sever, güzelliği de, şan ve şerefi de, sağlığı da sever. Fakat onun gerçek amacı bu nimetlerden ölçü ile tatmasını ve gerektiğinde korkusuzca bırakıp gitmesini bilmektir.
— Michel de Montaigne
DiğerMichel de MontaigneSözleri
Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.
Ah bir dost! Eskiler dostluğun sudan ve ateşten daha zorunlu ve daha tatlı olduğunu söylerler ne doğru.
Akıllı insan, herkesten öğrenen insandır.
Alçakgönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, yüksek düşüncelerdir.
Amacı olmayan bir zihin kaybolur. Martialis der ki, her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.
Araştırmanız gereken, insanların sizin hakkınızda nasıl konuştuğu değil, sizin kendi hakkınızda nasıl konuştuğunuzdur.
Aşk dediğimiz şey,arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.
Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.
Aşk, bizden kaçanı yakalamak için duyulan çılgın arzudan başka bir şey değildir.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
Ayartilmamış bayan, bekâretiyle övünemez.
Az sonra değişebilirim.. yalnızca halim değil amacım da değişebilir.
Başkalarına olduğu kadar kendimize de yabancıyız.
Başkalarında bizden daha fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz; ama akıl üstünlüğünü kimseye vermeyiz.
Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
Bazen kendi kendine konuşmak, bir insanla konuşmaktan daha iyidir.
Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır.
Benim mesleğim, sanatım yaşamaktır.
Bilgeliğin en açık görüntüsü sürekli bir sevinçtir.
Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.
Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir. Kendimiz ki en iyi, en emin sığınağımız odur, kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince.
Bir filozofu sevişirken yakalayanlar, kızmışlar ve bağırmışlar o'na: neden günaha giriyorsun? Utan miyor musun diye. Filozof şaşırmış ve demiş ki: Ben günaha girmiyorum. Hayata bir tohum ekiyorum.
Bir insanı kendi kendisi üzerinden yargılamak gerekir; etrafındakilerle değil.
Bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekir.
Bir kapıyı itmeden açık olup olmadığını anlayamazsın.
Bir şeyi ezberlemek, bilmek demek değildir.
Bizi yaratan işi hayvanlık saymaktan daha büyük hayvanlık mı olur?
Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırılar.
Bundan sonraki halim ancak yarım bir varlık olacak; ben artık o ben olmayacağım. Gün geçtikçe kendimden ayrılıyor, uzaklaşıyorum.
Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalıktır.
Bütün günler ölüme doğru gider; son gün varır.
Çatabilirsen önce fikirlerime cat; sonra bana.
Çok az kişinin anlayıp hakkını vereceği bir uğraş için neden bu kadar çabaladığını sorduklarında şu dediklerimi hatırla: birkaç kişi anlasa da bana yeter, bir kişi bile yeter, hatta kimse anlamasa da razıyım.
Diğerleri, zihinlerini nasıl besleyecek ve yükseltebilecekleri üzerine çalışıyor; Ben, benimkini nasıl daha mütevazi hale getirebilirim ve indirebilirim diye çalışıyorum.
Dırdırcı insanlardan hiç haz etmem. Bu insanlar hayatın sevinçlerine yan çizer, dertlere can atar, dertlerle kaynaşırlar.
Dostun olsun istiyorsan dost ol. Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.
Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum.
Dünyadaki en bilge insan, kendisine ne bildiği sorulduğunda, tek bildiği şeyin hiçbir şey bilmediği olduğunu söyleyendir.
Dünyanın en büyük cezaevi cahil insanın kafasının içidir!
Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.
Düşüncede saplantı ve azgınlık en açık ahmaklık belirtisidir. Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olanı var mıdır.
Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma, konuşulacak yerde susmak kendini hiç etmektir.
Duymak düşünmekten daha az üzer bizi.
Eğitim görmüş halkı bir yöne sevketmek kolay, sürüklemek güçtür, idare etmek kolay, köleleştirmek imkansızdır.
Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.
En çok inandığımız şeyler, en az bildiklerimizdir.
Ey Tanrı, beni ister kurtar, ister batır, ben dümenimi kırmadan dosdoğru gideceğim.
Ezberlemek ihanettir.
Felsefeyi, çocuklar için ulaşılmaz, asık yüzlü ve belalı göstermek, büyük bir hatadır.
Acıyı acıyla gidermeyi sevmem. Karnınız ağrıyor diye kendinizi iştiridye yemek keyfinden yoksun ettiniz mi, derdiniz birken iki olmuş demektir.