Nazım Hikmet Sözleri
Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir ben ayrılıkların. Kimi i..nsan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin.
— Nazım Hikmet
DiğerNazım HikmetSözleri
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali. Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.'Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz.' dedi hikmet.
Ah benim sevdasında bencil ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzelde darma duman ediyorsun beni.
Anlamaya başlıyorum, inanmayı yitirmek pahasına.
Antepliler silâhsor olur,uçan turnayı gözünden,kaçan tavşanı ard ayağından vururlar.
Arkadaşlık ağaca benzer,kurudu mu bir daha yeşermez.
Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin.
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak.nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.
Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.
Bazen önemli olmamalı gidecek olan yada gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.
Belki ben sana sevmeyi öğretemem, ama sen de bana, unutmayı öğretmezsin. Belki ben sana kavuşmayı öğretemem, ama sen de bana, ayrılığı öğretemezsin.
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.
Ben türk dillinin şairiyim. Hayatımı buna adadım.
Bence sen de şimdi herkes gibisin.
Bende her mısra bir yanardağ hatırlatır. Ben ki; halkın ne alın terinden on para çalmışım ne de bir şairin cebinden bir satır.
Benim gönlüm bir kartaldır.
Benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astirirdim. Sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım! (necip fazıl'ın 'benim idealimdeki rejim olsa seni astirir, sonra da mezarını türbe yaptırırdım' sözüne cevaben)
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?
Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.
Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı.
Bir gün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her eşisimde. Yollara küfrettim her gidişinde.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,bitti artık hepsi.
Bir zahmet üstüne alınabilirsin: özledim.
Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
Biz küçükken bir gülerdik, kalbimiz kahkahalar atardı.
Biz küçükken, çok büyüktük. Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık. Güzeldik biz küçükken.
Biz kuşlara emanet ettik yüreğimizi; kendi vicdanında özgür. Kendi gökyüzünde göçebe.
Biz; ince bel, ela göz, sütün bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda..
Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. Ama, yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu.
Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman.sonra resmen kapandı o fasıl,şimdi üçüncüden bahsediyor,amerikan doları fakat gün işidi herşeye rağmen.
Bu gol iznik golüdür.durgundur.karanlıktır.derindir.bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.
Bu günler belki gelirim sana. Konuşmak için değil, sadece yüzüne bakmak için. Belki senin yüzünde bulurum aradığımı. Bütün gördüğüm yüzler lakayt, hissiz. Senin yüzün nasıl?
Bu şehir güzelse, senin yüzünden.
Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme! Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok sokağında fener penceresinde cam ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor.
Canım karıcığım, bir tanem, sende henüz karşılığını alamadığım bir mektubum var. Sende yüreğim var, canım var, aklım fikrim var, sende her şeyim var.
Cebimde yoktu! Yüreğimden verdim.
Çok pahalı ödedim inanmanın bedelini.
Çok solcu tanıdım hayatımda,hiçbiri senin kadar devrim yapmadı sol yanımda.
Çok şükür aşığım. Bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir.
Daha son sözü söylemedi hayat! Belki yarınlar, mutlu sonlar var. Yeniden başlamak yorar insanı; Ama sonunda kavuşmak, mutlu olmak var.
Değmiyor bazen, uğruna yorulduklarımız.
Denizin sonunda mavi bir duman gibi gözümde tütüyorsun.
Doğuşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil.
Dönüp duran bir çark. Akıp giden bir zaman. Yine, yeniden bir sabah. Günaydın yaşamak.
Dörtnala gelip uzak asya'dan akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.
'Gitmek' sadece bir eylemdir. 'Unutmak' ise kocaman bir devrim.