Oruç Aruoba Sözleri
Başkalarının, kendi yürüdüğü yolu yürümesini isteyen kişi, en azından kendisine ihanet ediyordur. Yer de, yön de, yol da, bilinçtir.
— Oruç Aruoba
DiğerOruç AruobaSözleri
Bil ki, ancak kendin, kendi kendine, hiçbir başkasının yönlendirmesi, öğüt ve salık vermesi olmaksızın, kendin olabildiğin zaman, kendin olabileceksin.
Biz, artık ayrı olabiliyor idiysek, sen ile ben arasındaki şu 'ile', artık yok demektir.
Bütün dert; ötekilerle bir arada yaşamak zorunda olup, bir arada yaşamaya dayanamamızdır.
Çıkar uğruna dost olmasak bile, çıkarlarımız sırıtır hep dostluklarımızın içinden.
Çok iyi bilirim 'kelebeklerin neden kırılgan' olduklarını: kelebek olmayı seçtiklerinden.
Düş, daha başından, bir anıdır.
En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın!
En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? Düşer.
Güvensizlik, naftalinlenmemiş yünlünün içine giren güve gibi delik deşik eder ilişkiyi. İki kişinin karşılıklı güveni de temel taşı gibidir ilişkinin: onun üstünde sağlam durur.
Hangisine ağlamalıyım? Hayatımı mahvedip beni bir çırpıda sildiğine mi,onca yaptığına rağmen seni silemediğime mi.
Her içtenlik çabası, gidiyor, dolambaçlı ilişkilerimizde kurduğumuz sahteliklere çarpıyor.
İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır, insanca özlemler değil.
Kendi olarak, sana gele sana gereksinimi olmadan, seni isteyen. Sensiz de olabilecekken, seninle olmayı seçen. Kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan. O, işte.
Kendi yolunu bulamayan, bütün yolları boşuna yürür.
Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da. dünya ne işe oydu; ben de ne işem o oldum uyuşamadık. Hepsi bu.
Keşke burada, yanımda olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize. Keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa.
Ne cevap verir? Diye söylemekten korktuğunuz seni seviyorum cümlesi, bir soru değil ki cevabı olsun.
Nedendir bilemiyorum; sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum; senden giderken kendime gelemiyorum..
O, hiç eksik kalmasın istediğindir. Hiç eksik olmasın istediğin.. O, 'Keşke olmasaydı' diyemediğin, diyemeyeceğindir.
Ormanda yolunu tamamiyle yitiren, ama, herhangi bir yön tutturup, olağanüstü bir çabayla çıkışı arayan biri, giderek, kimsenin bilmediği bir yeni yol keşfeder.
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin.
özlem, örneğin, işitmeyeceğini bildiğin birisine- yalnızca ona; ama, kendi kendine 'nerdesin?' diye seslenmendir.
Özlem, pencerenin buğusunda oluşacak aşağı doğru süzülen damladır.
Özlem, uzaklığın ayıramadığıdır.
Sana büyük acılar vereceğim, çünkü senin büyük sevinçler yaşamanı istiyorum.
Sana yazacak daha çok şeyim vardı, çok şey düşündüm; ama artık önemli değil hiçbiri.
Sevgi, iki insanın birbirlerinin yüzlerine bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır.
Yarımsın, ama tam karşımdasın: tam karşımdasın, ve yarım'sın.
Yaşam geçiştirdiğin bir şey olacak - içinden geçtiğin; geçtikçe geciktirdiğin; sonra da, geçip gitmesine izin verdiğin bir şey.
Yaşamının anlamı, içinde hiç sözünü edemediklerinden gelir, bazen...
Yol kendine bir yer bulamamış. kişinin özlemidir.
Arkanı dönmeyi başarabildiğin rüzgarlara; yüzünü döndüğünde nefessiz kalacaksın!
Ayrılış ilişkinin kayıp çocuğudur; özlem de sevginin ikiz kardeşi.
Bana kararsızlıkla gelmemelisin. geleceksen, özgürce ve bilinçli bir isteklilikle gelmelisin.
Başkalarının, kendi yürüdüğü yolu yürümesini isteyen kişi, en azından kendisine ihanet ediyordur. Yer de, yön de, yol da, bilinçtir.