Paulo Coelho Sözleri
Eylemlerinde şeffaf, planlarında ağzı sıkı ol.
— Paulo Coelho
DiğerPaulo CoelhoSözleri
Bazen insanlar kabahatli olduklarını kabullendikleri için değil, sadece karşıdaki sussun diye özür dilerler.
Bazen kim olduğumuzu bulmamız için kendimizi kaybetmemiz gerekir.
Bazı kapıları kapayın. Gururunuzdan dolayı değil, artık hayatınıza uygun olmadıkları için.
Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilememek, acıların en büyüğüdür.
Bilgelik ve tecrübe insanı olduğundan farklı birine dönüştürmez. Zaman insanı olduğundan farklı birine dönüştürmez. İnsanı olduğundan farklı birine dönüştüren tek şey sevgidir.
Bir başkasının aklını ve yüreğini kolayca okuyamazsın, o yüzden onu yargılarken acele etme.
Bir çocuğun bir erişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır: nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şeyi var gücüyle dayatmak.
Bir erkekle mutlu olmak istiyorsan onu anla, sevmesende olur. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan onu sev, anlamasan da olur.
Bir gün uyanacaksınız ve her zaman yapmak istediğiniz şeyler için zaman kalmamış olacak. Ne yapmak istiyorsanız bugün yapın.
Bir kadının kendisiyle yüzleşmesi, ciddi tehlikeler barındıran bir oyundur. Kutsal bir dans. Kendimizle karşı karşıya geldiğimizde, iki tanrısal enerji, çarpışan iki evreninizdir. Yüzleşmede gerektiği kadar saygı yoksa bir evren ötekini yok eder.
Bir kere olan bir daha asla tekrarlanmaz. Amma ve lakin iki kere olan mutlaka üçüncü defa da olacaktır.
Bir şey elde etmek istiyorsanız gözünüzü hiç kapamamalısınız; bütün dikkatinizi hedefinizde toplamalı ve ne istediğinizden emin olmalısınız. Kapalı gözlerle hiç kimse hedefine ulaşamaz.
Bir şey, bir insanın başına, bir kez gelirse, ikincisi olmaz ama iki defa gelmişse muhakkak üçüncüsü de olacaktır.
Bir şeyi gerçekten istersen, demişti yaşlı adam ona, onu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.
Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil, karardır.
Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan, kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.
Birisi gittiğinde bunun nedeni başka birinin gelmek üzere olmasıdır aşkı tekrar bulacağım.
Biz bir şeyi arıyorsak, o şey de bizi arıyordur.
Biz insanların iki sorunu var; birincisi ne zaman başlamak gerektiğini, ikincisi ise ne zaman duracağını bilememek.
Bizi seven insanlar var, sadece nasıl göstereceklerini bilmiyorlar.
Bugün cesaret edemediğin için yapamadığın şeyleri, yarın zamanın olmadığı için yapamayabilirsin.
Bugüne kadar milyonlarca insan pes etti. Öfkelenmiyorlar, ağlamıyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar. Yalnızca zamanın geçmesini bekliyorlar. Tepki gösterme becerilerini yitirmiş onlar! Sense üzgünsün. Bu da senin ruhunun hâlâ canlı olduğunu kanıtlar!
Bütün günler birbirine benzediği zamanlarda, insanlar hayatlarında karşılarına çıkan güzel şeylerin farkına varamaz olurlar.
Bütün kadınlar melektir aslında. sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler. Hepsi bu.
Büyüdüğünde anlayacaksın ki; yalanları savunmuşsun, kendini kandırmışsın ya da aptallığından çekmişsin.
Çocukken; herşeyin sahibi olmak için büyümek isterdik. Büyüdük; şimdi herşeyden uzak olmak için hep çocuk kalmak istiyoruz.
Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın.
Değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimize eziyet etmenin hiç bir faydası yoktur tıpkı değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirmeyerek kendimize eziyet etmemizin de bir faydası olmadığı gibi...
Delikanlı ülkesinde söylenen eski bir ata sözünü anımsadı: 'en karanlık an, şafak sökmeden önceki andır'.
Dereler ve bitkiler gibi, ruhlar da bir başka yağmura gereksinim duyar; umut, inanç, yaşama amacı. Bunlar olmazsa beden yaşamayı sürdürse bile ruh ölür.
Dilerim ki ayaklarımız yorulduğunda, kalbimiz bize yola devam edebilme gücü versin!
Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir. Tren istasyonu değil.
Doğru erkeği sevmeyi öğrenmek mümkün müdür? Elbette mümkündür. Esas mesele, yoldan geçerken kapıyı açık görüp izinsiz içeri giren yanlış erkeği unutabilmektir.
Dünyada bir büyük gerçek vardır: kim olursan ol, ne yaparsan yap; bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evrenin ruhunda bu istek oluşur. Bu, senin yeryüzündeki özel görevindir.
Acı çekmemek için, aşkı reddetmek gerekiyordu. Bu da hayattaki kötülükleri görmemek için kendi gözlerini çıkarmak gibi bir şeydi.
Açıklamalarla vaktini harcama; insanlar sadece duymak istediklerini duyar.
Acılar insanları değiştirir. Eğer bir insanı değiştirmek istemiyorsanız, onu kırmayın.
Ağızlar açılmıyorsa, söylenecek önemli bir şey var demektir!
Ama işte hayat böyle; ne fazla şikayetçi ol, ne de fazla beklentili.
Ama unutma ki yüreğin hazinenin bulunduğu yerdedir. Ve çıktığın yolda keşfettiğin şeyin bir anlamı olması için hazineni mutlaka bulmak zorundasın.
Asıl bulaşıcı olan korkudur; ömrümüzün sonuna kadar bize eşlik edecek birini bulamamaktan duyduğumuz o geçmek bilmez korku. Bu korkunun yüzünden akıl almaz şeyler yaparız, yanlış kişiye evet deriz ve tek doğru kişinin o olduğuna, karşımıza Tanrı tarafından çıkarıldığında kendi kendimizi inandırırız.
Aşk insana her zaman akılsızca şeyler yaptırır.
Asla vazgeçme! Unutma ki anahtarlıktaki son anahtar, her zaman kapıyı açan anahtardır.
Aslında bütün kadınlar tatlı sözleri sever; ama iltifatların yalan mı gerçek mi olduğunu anlayacak kadar da zekiler.
Aslında en büyük kayıp, sahip olduğun bir şeyi kaybetmek değil, ona hiç bir zaman sahip olamamış olmaktır.
Aslında herkes deli, en deliler de deli olduklarının farkında olmayanlar.
Başarı nedir? Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda, huzurla uyuyabilmektir.
Basit erkek, bütün kadınlara güzelsin der. Basit kadın buna inanır, zor kadın güler ve geçer; hayat devam eder.
Başkalarına 'evet' derken, kendinize 'hayır' demediğinizden emin olun.
Başkalarını memnun etmek için yaşarsan herkes seni sever, kendin hariç.