Sadi Şirazi Sözleri
Elalem harman kaldırırken, vaktiyle tohum ekmemiş olmak ne gevşekliktir.
— Sadi Şirazi
DiğerSadi ŞiraziSözleri
Elalemi ayıplarıyla anan bir kimsenin, senden de teşekkürle bahsedeceğini zannetme.!
Elinden geldiği kadar bir gönlü perişan etmemeye çalış. Çünkü bir ah cihanı altüst eder.
Emrindekileri bağışlamasını bilmeyenler, bir gün bu insanların affına muhtaç olurlar.
Eşeğini düşman, vergisini de sultan alıp gittikten sonra o memleketin tacinda, tahtında ikbal kalır mı?
Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık.
Ey akıl sahibi! Gül dikenle beraber bulunur. Senin dikenle ne işin var, gulu demet yap. eğer tabiatında yalnız kusurları görmek varsa tavus kuşunda çirkin ayaktan başka bir şey göremezsin.
Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz..
Gayesiz yaşayanlar nasipsiz kalırlar.
Geç kalmış adalet, adaletsizliktir.
Girerse hasta öküzün biri otlağa, bulaştırır hastalığı bütün köy öküzlerine.
Gönlünün dertli olmasını istemezsen, dertli gönülleri dertlerinden kurtar.
Gönlünün perişan olmasını istemiyorsan, perişan olanları gönlünden çıkarma.
Gönül sır zindanıdır. Ama bir kere söyledinmi, sır artık zincire girmez.
Güzel bir kadın bir mücevher, iyi bir kadın bir hazinedir.
Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir.
Hepimizin kendimize özgü kusurları vardır. Hepimiz aslında çatlak kovalarız. Büyük planda hiçbir şey ziyan edilmez. Kusurlarınızdan korkmayın. Onları sahiplenin. Kusurlarınızda gerçek gücünüzü bulduğunuzu bilirseniz eğer, siz de güzelliklere sebep olabilirsiniz.
Hiddetle hemen kılıca sarılan kimse sonra esefle elinin ardını dişler.
Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır.
İçsiz cevizi, hafifliği ele verir.
İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmalısın ki, ölülerin nasihatını duyabilesin.
İki düşman arasında ikisine karşı öyle konuş ki barıştıklarında ikisine karşı utangaçlık çekmeyesin.
İki şey hayatımızı karartır: Susacakken konuşmak, konuşacakken susmak.
İnsan ruhunu iki şey karartır: susulacak yerde konuşmak ve konuşulacak yerde susmak.
İnsan tövbe ederek Allah'ın gazabından kurtulabilir. Ama halkın dilinden kurtulamaz, buna imkan yok.
İnsan üç beş damla kan ve bin bir endişe.
İnsana hüner, fazilet, din ve olgunluk gerekir. Mevki ve mal dediğin şey bir gelir, bir gider.
İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarşin; çok yaklaşma yanarsın!
İyi şeyler mutlaka çabuk biter.
Akıllı, insanlar, mütevazı olurlar. Meyveleri olgunlaşmış ağaçların başlarını yere eğdiği gibi.
Alçaklardan minnetle bir şey istersen belki vücutça artarsın, ama ruhen eksilirsin.
Allah herkese layık olduğu cevheri verdi. Eğer kedinin kanadı olsaydı serçenin nesli tükenirdi.
Allah'ım! Beni sen kaldır ki kimseler yıkamasın.
Benim soframda varsın köfte olmasın zahmetime katıksız ekmek de köftedir.
Bir cahil, çene zoruyla bir bilgeye üstün gelirse hayret edilmez. Çünkü taştır, bir inciyi kırmaktadır.
Bir gece sevdiğim içeri girdi. Yerimden öyle bir fırlamışım ki elbisemin eteği mumu söndürdü. Güzelliği ile karanlığı dağıtan sevgilim sordu: ben gelince neden ışığı söndürdün.? Dedim ki: güneş doğdu zannettim..
Büyük kalarak yaşamanın şartı odur ki her küçüğün kim olduğunu bilesin.
Cahil, hoyratlık ile sert söyleyecek olursa, akil yumuşaklık ile onun gönlünü yapar.
Cimrinin gümüşü, kendisi gömülünce topraktan çıkar.
Çoban uyumuş, kurt da sürüde: bu hal akıllı kimselerin beğeneceği şey değil.
Çocuklarımızı kuzu gibi büyütmeyelim ki ileride koyun gibi güdülmesinler.
Derisini parçalasalar dahi, hüdadost hiçbir zaman dostunun düşmanıyla dost olmaz.
Dost, sizin hakkınızda her şeyi bilen ve hala sizi seven kişidir.
Düşmana karşı atarsan ok,say kendini de ok hedefinde.
Düşmanı dostundan fazla olan kişinin, düşmanı şen, dostu mahzun olur.
Düşmanın en büyük hilesi dostluğudur.
Edep, konuştuğun zaman dilini korumak, yalnız kaldığın zaman kalbini korumak, dışarıya çıktığın zaman gözünü korumaktır!
Efendi davul sesi ile uyanıyor, bekçinin gecesi nasıl geçti, nereden bilecek.
Eğer senden gayrısını anlatırsam ahde vefasızlık olur. Diğerleri dilde, sen ise canımın içindesin.
Ekmek yerine güneş olsa sofrasında, güneş yüzü görmezdi kimse kıyamete dek cihanda.
Elalem harman kaldırırken, vaktiyle tohum ekmemiş olmak ne gevşekliktir.