Saltuk Sermihan Sözleri
Ayrılırken öylesine çıkıvermişti ağzından 'görüşürüz' Bilmiyordun! Gör, üşürüz!
— Saltuk Sermihan
DiğerSaltuk SermihanSözleri
Bakış açımızı bakış acımızla değiştirdiğimizden beri hüzün kokuyoruz.
Bakma öyle çocuk! Bakma! Biliyorum, gidersem senin gözlerin, Benim de yüreğim arkada kalır.
Bazen sadece hayretle izlersiniz kuş olup giden hayallerinizi. Şaşkınlığınız gitmelerine değil, çokluğunadır.
Bilmezdim gözlerinde saklarmış umudu.Görseniz hak verirdiniz bana, hala yaşamaya umutluydu gözleri. Gözleri açık gitmişti!
Bugünün de kaydı düşüldü. Kim bilir kaç kişinin bugün kaydı düşüldü. Anladım ki zaten benim ki düş'tü!
Çokça hüzün, birazda umut biriktirdiğim için mi sınırlarını geçtiğim insanlar yalnızlıklarını bırakıp gidiyorlardı?
Dünya; deliler için mutluluk, akıllılar için hüzün demek.
El ele tutuşunca değil, gönül tutuşunca aşk olur.
Ey can! Anlasana yalnız sana yolcuyum. Koyulsana aşk yolculuğuna...
Ey insanlık! Tanışmak için çaba gösterdiğin insanı tanımak için neden çaba göstermezsin.
Gecenin ortasında alevden yıldız parlıyor, hangi ressam boyadı kül rengi hüznümü?
Gök yüzünü sırtlanmış götürüyor kuşlar. Kuş kadar hafifim, beni de alsanıza yanınıza.
Halime bakıp da sarhoş sanma. Bir kaç yudum sensizlik aldım.
Hani çocuk ben senin için umut'tum. İnsan umutsuz yaşar mı hiç? Neredesin?
Heyhat! Harflerimin sesini kısmışlar. Yüreğimin çığlıkları insanlığın ruhuna gitmiyor.
İnsan en çok sustuğu yerden konuşur. Kimse de duymaz. Olur ya bir gün kader kaza biri duyuverir, biri siz farkına varmadan sızıverir, biri siz oluverir. O zaman tek bir çare kalır geriye. Siz sizi korumak adına biz'i öldürürsünüz. İstemezsiniz çünkü kimse o sırrı öğrensin.
İnsanlarda ki sık rastlanan yanılgı? Elbet insan yanılır, yanıltan olduktan sonra.
Kendine tahammülü olmayan ruhsuz yalnızlıklar...
Ona sorulsa muhtemelen yine kaybetmeyi seçerdi. Birini sevmek mantığı kalbe feda etmek değilmiydi. Kaybetmekten korkmadı!
Saatin kaç olduğunun ne önemi var, yürek hep sende durduktan sonra...
Sen gönlüme yaz ilk harfi, ben ömrüne nokta olurum...
Sevdim... Seni sevdim, Yağan yağmur telaşıyla Batan güneşten arda kalan gölge aralığında.
Sûkutta saklıydı sevgisi, duyuyordum. Duymuyordu beni. Duysa gelirdi. Yine de bekliyor insan geceyi. Geçer diye değil, gelir diye.
Telaşlıydı günler, gün yüzü görmedi o yüzden. Oysa o zamanlar güzeldi yüzü günden.
Ya ben hala çocuğum ya da hayat çok yalancı!
Yalnızlık; bir insanın bir başkasına yanındayken de verebildiği, hatrı kalmayan ama hatırdan çıkmayan hediye.
Yanılıyorsun! Herkes sevmediğinden gitmez. Bazıları çok 'sevdiğinden' gider.
Yaşanılası bir dünya yoktu, bende ötenazi hakkımı kullandım. 'Seni sevdim.'
Yüreğinizde bir sevda öldürülmüş ve katili kaçmış ise üzerine her gün bir avuç toprak atarak gizleyemezsiniz.
Zarif insanların hep zaafiyeti vardır 'insanlık' gibi...
'Uzatma!' dedi. Ne uzun cümleler anlamak istemeyene ulaşır, ne en son arabaya alınan bilet gitmek isteyeni durdurur. 'Uzatma!' dedi. Uzatmak ancak seni yarından uzaklaştırır. O yüzden bugün yaşadığın ne varsa 'Uzatma!'
Ah be çocuk! Nereye saklandın? Ben kör ebe, sen aşktan kaçan çocuk. Yakala beni, yüreğim sana sobe.
Ah bu söz ustaları! Nede güzel gizlerdiler acılarımızı, hüznümüzü, yalnızlığımızı süslü cümlelerin içine. Süslemek güzelleştirmekti. Onlar güzel insanlardı, güzelmiydi acılarımızı bilinmez ama güzel duygulanıyorduk biz.
Aradığın hakikat değilse bu beyhude çaba niye?
Ayrılırken öylesine çıkıvermişti ağzından 'görüşürüz' Bilmiyordun! Gör, üşürüz!