Sedat Balun Sözleri
İnsan tanrıyı en çok özlediği gün ölürmüş.
— Sedat Balun
DiğerSedat BalunSözleri
Acı! Yeryüzünün çekilmiş en net fotoğrafıdır.
Allah'tan 'kader' diye bir sözcük var! Yoksa adını ne koyacaktık.
An olur, biridir yalnızlığın tek çaresi! An olur yalnızlıktır, birinin tek çaresi.
Ardında bi ruj lekesinden öte! Bir şaire hiç bir şey bırakamazsın sen.
Arkana bakmadan gitmesini bilirsen, her yer senindir.
Artık sana yazmak değil, söylemek istiyorum.
Asıl yetenek! Şair olamamak bu mezarlığın içinde.
Başka hiçbir coğrafyada böylesi bir kadın m'illeti yoktur ki; ülkemizdeki kadar şair yetiştirsin.
Bazen hiç kimse en yakındaki kadar uzak olamaz! Ve bazende hiç kimse en uzaktaki kadar yakın...
Bazen parmak uçlarına kadar üzer mi hayat adamı! Üzüyor işte.
Bazıları ile sadece aynı yüzyılda yaşamak bile güzel.
Beklediğin bir kelebekse boşuna bekliyorsun! O zaten yolda gelirken ölür.
Beklemek değil ki zor olan; Neyi, kimi ve neden beklediğini bile bilmemektir asıl zor olan.
Bi düşünsene! En sevdiğin renk ölmüş.
Bi sakin ol genç! Ömrünün ilk yarısını insanları tanımaya, ikinci yarısını ise onları unutmaya adayacaksın.
Binlerce yıldır ortalarda yok. 'Mutluluk' muhtemelen bir batıl inanç.
Bir bak etrafa, her şey yok olmak üzre! Anlaşılan o ki: 'Ölüm' tanrının tek ölümsüz eseri.
Bir çok şeyi tek harfle anlatan harika bir söz var. 'O' Amin.
Bir çok yarın bilirim! Biri Dün'dü mesela.
Bir kadın kalabalık bir orduyu yönetemeyecek kadar akıllıdır! O sadece, ordunun başındaki generale hükmeder.
Bir kadının güzelliği, yaşarken kimlere rastladığına bağlıdır.
Bu nasıl bir dünya böyle! Bir soytarı bulan, kral oluyor.
Bu nasıl bir dünya böyle! Söv söv bitmiyor.
Cepten yemek gibi bir şey özlemek! Gün gelecek ve o da tükenecek elbet.
Çocukken çok süt içince ve adamken susup kafasını yere eğince, daha hızlı büyüyor insan!
Çocukken masal kahramanlarına inanırdık! Büyüdük hayatımızdaki kahramanların masallarına inanmaya başladık.
Çocukken tuttuğum o yıldızı sana verebilirim.
Çocuktuk akıl edemedik. Oysa defalarca sormuşlardı, büyüyünce ne olacaksın diye. Mutlu diyemedik. Çünkü çocuktuk akıl edemedik.
Çok anlam yüklersen! Devrilir cümle.
Çok yetenekliyim dedi. Dünyada yanan bütün ışıkları aynı anda kapatabilirim dedi ve kapadı gözlerini.
Dikkat et! En hafif susmaların bile, ağır küfür yüklü bir ifadesi var.
Gariptir! Kendi cenazesinde ağlamayan insan, gider yinede her gün bir hiç uğruna binlerce gözyaşı döker.
Geçmişlerini en çok anlatanlar! Gelecekten en çok korkanlardır.
Gerçekten ağlamaya başladıysanız! Yanınızda yalnızca mendil satıcıları kalır.
Gökyüzüne sahip olamasan da, bir uçurtmaya mutlaka sahip ol.
Gücün yetmiyorsa bu berbat dünyanın zırvalıklarına. Daha ne istiyorsun ki sevin ya işte! Hala temizsin, hala çocuksun.
Güller! Kokarken ölür.
Halk, derin uykuya daldığında, kral en güzel rüyasını görür.
Hayat alfabesini söktüğün zaman, insanı da okumaya başlarsın.
Hep aynaya değil de, dönde bir bak berbat ettiklerine! Kendini daha net göreceksin!
Her cümlede, bir yalan sığacak kadar boş yer vardır mutlaka.
Hiç kaybetmemek, aslında kaybetmenin en devasasıdır. Yitenlerle anlam kazanır, derinleşir hayat. Ara bir mutlaka kaybetmeli insan.
Hiç kusura bakma! Bu kadar aptalca şeyi kader bir başına yapıyor olamaz.
Hiçbir ihanet! Tek kişilik bir organizasyon değildir.
Hiçbir şarkı, sözünü tutmuyor artık.
Hikayeni tanrı! Şiirini sen yazarsın.
İçindeki çocuğu asla öldürme. Öldürme ki hergün yeniden 'acımadıki ' diyebilesin...
İnanacak hiçbir şey kalmadığında artık kadere inanmaya başlarız.
İnanma sen o aptal krallara! Çocuklar mermilerden daha hızlı koşarlar.
'Adam' dediğin neki, kardan bile yapıyor çocuklar! Önemli olan 'Kişilik'...