Senai Demirci Sözleri
Önce sevdim. Sevdiğimi öğrendim, sevebileceğimi farkettim. Sevdikçe kendimi kainatla topladığımı gördüm.
— Senai Demirci
DiğerSenai DemirciSözleri
Özür dilemeyi öğrendim: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark ettim.
Pişman oldum: Pişman olduğumu itiraf ettim; pişman oldukça hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.
Sabahın körü ile sabahın nuru arasında; Dört rekatlık ince bir fark vardır.
Sana Allah'ı arattıran dert, dünya dolusu afiyetten iyidir, tadını çıkar.
Sana ümit verene emek vermezsen, sana ümit vermez olur. Sen ona emek vermediğin için o sana ümit vermez; sonuçta ümidi kesen sen olursun.
Şirin'inizi Ferhat gibi sevmekse niyetiniz, aranıza dağların durmasını beklemeyiniz.
Söz dünyayı değiştirir, sükut seni.
Tanışıp evlendiğimizi zannederiz ama, Evlenip de tanışırız!
Üzülme! Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.
Ve bir gün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki; yaşadığım hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.
Affetmeyi öğrendim: Affetmenin, dostlarımı 10la çarpmak olduğunu fark ettim.
Allah; Sana verdiği nefesi kazaya bırakmıyorsa, Sen de bu nefesin şükrü olan Namazı kazaya bırakma.
Ayrıldığım her köşeyi, Terk ettiğim her odayı, Tükettiğim her anı, Harcadığım her nefesi, Veda ettiğim her insanı, Benden memnun eyle Rabbim.
Başkaları seni var olduğun için sever, Allah seni sevdiği için var eder.
Değer vermesini öğrendim: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabileceğimi gördüm.
Dipsiz ayrılıklar uçurumunun başında, birbirinin yüzüne bakan, birbirinin tebessümüyle sevinen, birbirinin kokusuyla avunan küçücük çiçekler gibiyiz.. Şimdilik her şeyimiz.. Şimdilik.. Yakasına ölüm yapışıktır her günün.
Evleneceğin kişi senin için Yesrib'tir; sen o Yesrib'ten 'Medine' çıkaracaksın. Kimseye hazır 'Medine' yoktur, Medine inşa edilir.
Hatırlamayı öğrendim: Hatırladıkça sevgilerimin kare kökünü bulup, onlardan hüzün çıkardığımı fark ettim.
Hüzünlendim: Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.
İftira; acizlerin silahı, ahmakların yükü, korkakların kalkanı, ikiyüzlülerin maskesi, kibirlilerin cübbesidir.
İltifat etmesini öğrendim: İltifat ettikçe insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği bir çizgi olduğunu gördüm.
İnsan yanmak ister bazen. Tahammül edemez suya.
İnsanın kalbinden daha büyük çöl; İnsanın kalbinden daha derin göl var mı ki? Ah işte, ah; yangın da burada, yağmur da.
Kadın ve erkek eşit değil, Eştir: Birbirlerinin yerine geçmek için değil, Birbirlerinin yanında durmak için vardırlar.
Kimin dikkatini çeker küçücük bir bulut güneşi kapatmadan önce?
Kimse sınanmadığı bir günahın masumu saymamalı kendini.
Önce sevdim. Sevdiğimi öğrendim, sevebileceğimi farkettim. Sevdikçe kendimi kainatla topladığımı gördüm.