Stefano E. D'Anna Sözleri
Yaşlılık, hastalık ve ölüm, insan onuruna hakarettir; bunlar dünyanın yanılsatıcı betimlemesinin, üstünde yükseldiği bin yıllık sütunlardır.
— Stefano E. D'Anna
DiğerStefano E. D'AnnaSözleri
Algıladığın, gördüğün ve dokunduğun her şey bir görünmeyenden kaynaklanır. Bir insanın yaşamı, 'düşünün' gölgesidir, ilkelerinin ve inandığı her şeyin gözler önüne serilmesidir.
Alınan her nefes, oluşu, özgürlüğün keşfedilmemiş alanlarına yükseltmeye adanmış bir minnettarlık hareketi olmalıdır. Hatırla. Tüm evren senin nefesinle soluk alıyor.
Altın ve kurşun arasında sadece 3 proton fark var. İnsanlık da bu noktada şu anda. Düşünün, kurşundaki üç proton fazlalığı attığınızda altın oluyor. İnsanlık da geçmişinden gelen yüklerden, önyargılardan, korkulardan arındığı anda altın olacak.
An'ı kendi bütünlüğünde yaşamayı öğrendiğinde, her şey senin emrinde olacaktır.
Ancak gerçek bir düşleyen rahat olabilir. Kendisini bütünlükte ifade eder. Eksik bir dünyada yeri yoktur.
Ancak sana dayatılan dünya tarifini aklından silerek özgürleştiğin zaman dünyayı özgürleştirebilirsin.
Başarı, bütünlüğün doğal bir sonucudur. Dışarıda karşılaştığın engeller, içinde taşıdığın sınırlardır.
Başkalarına üstün gelmek fikri, bir yanılsamadır. Kavgacı, yağmacı. Kaybetmeye mahkum geçmişteki insanlığın boş bir inanışından başka bir şey değildir.
Başkalarıyla olan tüm sürtüşmeleri, durumları ve olayları kendi dışında tut ve her bir kırıntı zerresini yeni bir cevhere, yeni bir enerjiye ve yeni bir yaşama dönüştürebileceğin bir yerde kendinle kal. Unutma senin dışında, 'düş' tarafından yönetilmeyen hiç şey yoktur.
Bazı ülkelerin zenginliği ile bazı ülkelerin gelişmemiş olması, sivil ve politik hayatın uyumu ile kuruluşlarının uzun ömürlülüğü, ekonomi ile değil, kendilerine ait inançlarıyla, değerler sistemiyle ve felsefesiyle açıklanabilir.
Benzer benzeri çeker. Yaşayan insan yaşamı davet eder. Kendine acıman başarısızlığı davet eder.
Bir düşleyen, ancak kendisine, kendi kusursuzluğuna inanır ve arzuladığı dünyayı yaratır. İçinde yaşadığı gerçeklik, kendi seyyar cennetinin eksiksiz bir temsilidir.
Bir girişim, ancak kurucusunun görüşü ve ilkeleri kadar canlı, zengin ve uzun ömürlü olabilir.
Bir girişimci zaten düşe doğru yol alan kişidir.
Bir gün önce, bir dakika önce ya da bir yıl önce meydana gelen bir şeyi sürükleyerek dünyaya dokunamazsınız. Dünyaya dokunmadan önce, yaşama girmeden önce, güne başlamadan önce, netlik, dürüstlük, özgürlük ve birlikle kutsanmalısınız.
Bir insanın nefesi genişledikçe kendi gerçekliği de zenginleşir.
Bir kişinin dış dünyasının kalitesi, zamanın yokluğunda oluşan zihinsel durumlarının niteliğine bağlıdır.
Biz ancak ne isek onu görebiliriz! Ermişle de karşılaşsa, hırsızın gözü onun ceplerinde olacaktır!
Bizim dışımızda başka bir dünya yoktur, her karşılaştığımız, her gördüğümüz ve her dokunduğumuz şey aslında sadece bizi yansıtmaktadır. İnsanın yaşantısındaki diğer kişiler, olaylar ve durumlar, onun koşullarını açığa çıkarır.
Bütün düş'lerimiz gerçekleşir... Kabuslarımız dahi!
bütünlüğünü sağlar, kendi birliğine erişirsen, o zaman dünya güvende olacaktır. öyleyse, dünya için değil, önce kendin için endişelen. değişim 'birey'de başlar.
Bütünlük olarak tasarlanmış mükemmellik bizim doğuştan hakkımızdır ve dolayısıyla yaratılamaz. O zaten oradadır. Yaşamını bir başyapıta dönüştürebilmen için o sadece gömülmüş yerinden kazınarak çıkartılmalıdır.
Bütünlük ve sağlam inanç kılavuzluğunda ilerleyen kişiye, kurtuluş bilinci her zaman eşlik eder.
Cehennemin en ufak bir tohumu bile cennete giremez. Dikey bir insan için, bütünlüğünden tek bir zerreyi yitirmek, her şeyi yitirmek demektir. Yeniden tam olacağı zamana kadar huzur bulamaz. Dışında olanların içindeki seyyar cennetini bozmasına izin verme.
Cesur bir fikrin, güçlü bir düşün olduğunda; insanlar bunun imkansız olduğunu söyleyip gülmeye başladığında; sen ellerini ovuştur ve içinde gülümse, doğru yoldasın demektir.
Dans et, dans et, sürekli dans et ve varoluşunu kutlayıp kendini yürekten sev!
Dik dur ve hiç bir yere yaslanma! Kesinlikle kimsenin seni yorgun, ya da bitkin görmesine izin verme!
Dünya için endişelenme, kendin için endişelen. Sen kendi üzerinde çalışır, bir bütün olursan, dünya kendiliğinden iyileşecektir!
Dünya ve diğer insanlar bizim gerçekte ne olduğumuzun en yalın, en samimi ve en dürüst ifadesidir. Dünya, senin içsel durumlarının mükemmel göstergesidir. Dünya böyle, çünkü sen böylesin yani dünya böyle olduğundan sen böyle değilsin.
Dünya, insan gönlünün arzu edebileceği herşeyin bereket içinde taştığı, ölçüsüz bir cömertlik içindedir. Böyle bir evrende kaynakların kıtlığından endişe duymanın imkanı yoktur.
Dünyanın değişimini engelleyen tek kişi sensin. Kendini değiştir, o zaman dünyanın da gözlerinin önünde değiştiğini göreceksin.
Dünyanın saldırıları bir kutsamadır. Onlar daima bizi iyileştirmek üzere gelirler. Dünya, sende olmadığına inandığın bu eksikliği ve hastalığı duyurmak için dıştan müdahale etmek zorunda kalır!
Dünyanın senin yardımına ihtiyacı yoktur. Ancak çaresizce değişimine ihtiyacı vardır. Artık yeni düşlerin zamanıdır.
Dünyanın, üstünüzdeki uyutucu etkisinden en ufak bir uzaklaşmanız, şimdiye kadar inandığınız her şeyi yıkacaktır ve hayatın yanıltıcı kesinlikleri ile beraber görünen dengesini çözüp aydınlatacaktır. Kendinizi gözlemleyin.
Dürüstlük ve saflık bir savaşçıyı yıkılmaz kılar böylece en büyük kötülükler bile ona işlemez olur.
Düş, güvendir. Düş, cesarettir. Düş sınırsızdır. Düş, sevgidir. Düş, zamanın olmadığı tek gerçekliktir!
Düş, zamanın içinde kendini belli eder, çünkü sınırlı anlama kapasitemiz nedeniyle onu görebilmemiz için zamana ihtiyaç duyarız. Zaman, insan için sihirli bir boya gibidir. Aksi halde insan gözünde görünmez olan şeyleri bir anda görünür kılar.
Düşleme Sanatı, kişinin kendisini özünde sevmesidir. Yitirdiği bütünlüğüne yeniden kavuşmak ve iradesini yeniden keşfetmek için yıllarca sürecek öz gözlemleme yapması ve farkındalıkta olması demektir.
Düşleme Sanatı; kişinin kendine inanma sanatıdır; terslikleri dengeleme, tersliklerle karşıt fikirleri ve durumları daha üstün bir düzenin olaylarına dönüştürme sanatıdır.
Düşüncelerinin daha önceden onaylamadığı hiçbir şey yaşamında karşına çıkamaz...
Düşünü sürekli mevcut kılan bir insan yolundan saptırılamaz. Yaşamındaki her şey kusursuz bir biçimde onun büyük serüveni üzerine odaklanır.
Eğer aklın karışıksa, içindeki karmaşayı gözlemle, böylece ondan kurtulursun! Kendini gözlemleme kendini düzeltmedir.
Eğer insanların kendileri hakkında ne düşündüğünü görmek istiyorsanız; ne yaptıklarını izleyin, ne söylediklerini değil. Eylemler, kelimelerden daha çok şey anlatır.
Eğer yukarıdan 'oyuna' bakabilirsen, hattın diğer ucunda dünyanın sana tüm şükranlarını ve sadakatini sunduğunu keşfedeceksin. Sonra birgün, bir insanın gerçek işinin, hatta tek işinin - bozulan - dünyayı onarmak olduğunu bulacaksın.
'Gerçek' özgürlük kimseye verilemez. İnsan bunu tüm gücüyle içten istemeli ve bedeli her ne olursa olsun onu hak etmek için çaba gösterip kendisi kazanmalıdır. Bunu ancak o zaman elinde tutabilir.
'Kendini yenmek' kadar kutsal bir savaş, kendi sınırlarını aşmak kadar büyük bir zafer yoktur.
Adanmışlığın ve içten verdiğin söz, ihtiyacın olan tüm kaynakları sana sağlayacaktır. İçten adanmışlığın senin gerçek yatırımındır. Dış dünyada yaptıklarının başarısı, sadece adanmışlığının bir yansımasıdır.
Ahlaki değerlerle Ekonomiyi, Eylem ile Düşünsel Tasarımı, Finansal Güç ile Sevgiyi ahenk içinde harmanlayacak yeni nesil liderler düşledim. Dünyayı düzeltecek kişiler onlar olacak.
Aklın gıdası sükunet, oluş'un gıdası niyet, bedenin gıdası oruçtur.
Algıladığın, gördüğün ve dokunduğun her şey bir görünmeyenden kaynaklanır.