Sunay Akın Sözleri
Doktora gittim geçende, kalbimde sen varmışsın. Ve bu arada röntgende çok tatlı çıkmışsın.
— Sunay Akın
DiğerSunay AkınSözleri
Dünya böylesine güzel olur muydu yine, diplomasını çerçeveleyip para kazanma derdine düşseydi Dr.Che, yüreğini dağlara asmak yerine.
Eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen, gün gelir en sağlam yerinden kopar. Canın yanar, canını yakar.
Elinden geleni yaptıktan sonra, Sıra ayağından geleni yapmakta; 'Gitmek gibi mesela.'
Gelir gibi yapıp köşeden 'U' dönüşü yapıyor mutluluk. Bir türlü mutlu olamadık bizde, ama hala U-mutluyuz.
Her gece yatmadan okuduğum bir kitap olmanı isterdim. Kırardım, ışıkları söndürmeden, yarım kalan sayfanın ucunu ki sen buna: 'Tenim kırışıyor, yaşlanıyorum.' derdin.
Herkes bir üçgenin iç açıları toplamını bilir de, kimse bir insanın iç acıları toplamını bilmez.
İki pencere açık kalınca cereyan, İki yürek açık olunca Aşk olur; ama sonuç değişmez: İkisinin de sonunda 'üşütürsün'.
İki rayı gibiyiz bir tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun.
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz; Ben seni, Sen kendini.
Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. Sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.
Nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken?
Ne iş yapıyorsun dedi hamalım dedim nasıl yani dedi elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim!
Oyuncak ve insan kalbi çok benzer birbirine. Bazen tamiri olmaz ikisinin de.
Özlemin tarifi yok, kim ne demişse sebebi çaresizlik. Yanımdayken bile sana doyamazken, nasıl anlatılır ki sensizlik!
Sigaraya ilk başladığında saklarsın ya hani. Taki ailen görene kadar. Bende aşka öyle sakladım kendimi, taki seni görene kadar.
Tenine dokunabilmek mi? Haşa! Gözüm göz menziline girsin yeter. Hadi düş düşlerime, tutmayana 'aşk' olsun.
Tutuklansa yurdumdaki böceklerin hepsi diğerlerinden ayrı bir hücreye konur kitap güvesi.
Yanında olabilenden ziyade, yarın da olabilen lazım insana.
Yanındayken bile özlüyorsam seni, nasıl anlatılır ki sensizlik?
Adımlarken Galata kulesinin daracık basamaklarını, uçup, uçmayacağını bilmiyordu Hezarfen. Bir tek şeyden emindi yalnızca; inmeyecekti yürüyerek çıktığı merdivenden.
Bazen başını alıp gidebilecek kadar cesur ve bazen kalıp her şeye göz yumacak kadar yürekli olabilmeli insan.
Bazen dünyanın en zor mesleğidir, kendi duygularına tercüman olmak!
Belki aradığını bulamamış olabilirsin bende; ama unutma ki, bende bulduğunu bulamayacaksın hiç kimsede.
Beni senin gibi bir de annem terketmişti ki göbeğimde durur hala onun yokluğundan kalan çukur.
Çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine.
Deniz gibidir hayat. Bazen dalgalanır bazen durulur. Kimi durmadan yüzer kimi yorulur. Kimilerini uzaklara götürür. Kimini bir yerde kıyıya vurur. Her esen rüzgar ayrı bir şekil verir. Rüzgar kuvvetliyse çıkar fırtına. Yine de bir şey yapamaz. Gemisini yüzdürmeyi bilen kaptana.
Deniz gibiydim ben; yuttum her şeyi. Manzaraydı tek derdiniz. Dalgalarımın sebebini bir kez bile öğrenmek istemediniz.
Doktora gittim geçende, kalbimde sen varmışsın. Ve bu arada röntgende çok tatlı çıkmışsın.