Tolga Akpınar Sözleri
Edep ağır bir yüktür. Herkes gücü oranında edep taşır. Edep güçtür, güç edeptir.
— Tolga Akpınar
DiğerTolga AkpınarSözleri
En büyük ilim, kendini bilmektir.
Göremezsin ki... Sızlayan bir kalbi... Sızlamadıysa hiç kalbin.
Gözyaşı değmeyen yanak insana ait değildir.
Güzel bir cümle okursun, acına merhem olur. Bilmezsin ki bir merhem kaç acıdan yapılır.
Halbuki ben, saygıdan eğilmiştim. Onlar sırtıma ayaklarını bastılar. Bilmediler ki, saygı için eğilmesini bilen dik durup devirmesini de bilir!
Her lafı duyma diye kulağının ardı var, her şeyi görme diye gözünün kapağı var, her lafı söyleme diye dilinin önünde dudağın var.
Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı. Ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere.
Herkes nasibi kadar duyar; niyeti neyse onu anlar!
Hiç hesapta yokken kırılabilir, darılabilir, yorulabilir sırtından, en çok da kalbinden vurulabilir insan.
Hiçbir insan anlatıldığı gibi değildir. İnsan, anlaşıldığı gibidir.
İman arttıkça imtihan da artar.
İnsan büyüyünce adam olmaz. Adam olunca büyür.
İnsan çaresiz değil, duasızdır.
İnsan erişemediği hayaline Umut, yıkılan hayaline Unut dermiş.
İnsan kitap gibidir. Kalbi ne kadar parça parçaysa, o kadar sayfası vardır.
İnsan olmak, Hakk'ın verdiklerine haksızlık etmemektir.
İnsan yorula yorula yürür. Kırıla kırıla büyür.
İnsanlar acı çekerken sırtınızı dönmeyin. Siz acı çektiğinizde yüzünüzü dönecek kimseyi bulamazsınız.
İnsanlar birer harf gibidir. Güzel insanlar bir araya geldiklerinde güzel bir cümle kurulur.
İnsanlık kaygısı değil, imaj kaygısı hakim. Görüntü çok kaliteli ama yayın Ahlaksız!
İstediğin kadar ara.. İçinde yoksa bulamazsın.
Kalbini yerinden çıkarıp üzerine atsan da, Kalbin yere düşer kırılır da, attığına değmez.
Kaleme bile sırrını verme! Gider kağıda yazar.
Kendi değerini bilmeyen insanın yaşam gayesi; başkalarının vereceği değer için dilenmektir.
Kimseyi küçümsemeyin.. Vakti gelince en yüksekte duranı da bir çukura gömüyorlar.
Kirleteceğiniz eli tutmayın Yaralayacağınız Kalbe girmeyin!
Koskoca hüzün denizinde bir tane mutluluk yakalayacağız diye kaç olta eskittik.
Modası geçmeyen tek elbise kefen, tek araç tabuttur.
Neye niye inandığını bilmeyen'in imanı temelsiz bir bina gibidir.
Ölümden korkanlar korkudan ölürler.
Önce gönül ver! Sonra karar verirsin.
Önyargılarınız kişiliğinizin önündeki duvardır.
Sen yeter ki mutlu ol! Yetmezse; ben mutsuz da ölürüm.
Sözün yetmiyorsa, bırak Allah konuşsun. Gücün yetmiyorsa, bırak Allah'ından bulsun.
Tabi hiçbir soğuk, bizi kendinden soğutanlar kadar üşütmeyecek canımızı.
Uyuyunca rüya, uyanınca riya görüyoruz!
Verdiği umudu geri alan, aldığı ahı geri veremez!
Yanmak var, yanmak var; Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur.
Yastık değil kafa rahat olacak. Döşek değil vicdan rahat olacak. Ve insan; yorgana değil huzura sarılıp uyuyacak.
Yüzü kalbine benzer insanın.. Kalbinde ne varsa yüzünde de o vardır.
Ağır bir cümle kurmaya gerek yok. Bir bakış ya da bir gidişle devirebilirsiniz hafif insanları.
Aşk, kendinden geçip kendini bulmaktır.
Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cam'a bakar, özünü görmek isteyen can'a bakar.
Ben dahi, daha kendimi bilemezken, hakkımda ne biliyorsanız, yanlış biliyorsunuz.
Bir yerlere varmak için önce kendine uğramalı insan. İnsanın gideceği bütün yollar, kendinden geçer.
Cenneti bir çocuğun gözlerine bakarak da görebilirsin mesela.
Edep ağır bir yüktür. Herkes gücü oranında edep taşır. Edep güçtür, güç edeptir.