Ulrike Meinhof Sözleri
Hiçbir şey söylemiyor, ama elinde öğlen yemeği için getirdiği bir tabak var. Masanın üzerine bırakıp gidiyor. Kilitliyor. Yeniden sessizlik.
— Ulrike Meinhof
DiğerUlrike MeinhofSözleri
Köleler, özgür olmak isteyenlerden nefret ederler!
Silahlanmayan ölür, ölmeyenlerse canlı canlı cezaevlerine, ıslahevlerine, toplu konutların kasvetli betonlarına gömülür.
Silahlı mücadele kazanılacak olan her şeydir; kolektif özgürlük, hayatın ta kendisi, insanlık onuru, kimliğimiz.
Şimdiden cesedim! kaçırıp saklamanızı, kapıyı avukatlarıma engellemenizi görür gibiyim. Hayır, Ulrike Meinhofu göremezsiniz.
Sıkılan kurşunlar şiddetsizlik rüyasına son verdi. Silahlanmayan ölür; ölmeyen cezaevlerine, ıslahhanelere, uğursuz beton kulelere kapatılır.
Ya sorunun bir parçasısındır ya da çözümün. İkisinin ortasında bir şey yok. Bu kadar basit bu ve yine de çok zor.
Ah, işte hafif bir hışırtı: Kapı açılıyor, bir gardiyan görünüyor. Ve bana sanki saydammışım ve burada yokmuşum gibi bakıyor.
Ama kendi aptallığınızı, her katile özgü bu klasik aptallığınızı, kahkahalarınızı yasaklayamazsınız.
Asla beni delirtemeyeceksiniz! Beni sağlam öldüreceksiniz. Mükemmel bir ruh ve mükemmel bir beyinle.
Ben şahsen bu ülkede yaşanan şeylerin çoğunun öyle uzun boylu tahliller gerektirmediğine kani oldum.
Bir kadının kahkahası yobaz beyinlerin karanlığını delip geçecek. Mutlu anneler cennetin tohumları olabilecek evlatları yetiştirecek.
Cesedimi incelemek yasaktır. YASAK. Düşünmek yasak, tahmin etmek, konuşmak, yazmak yasak, hepsi yasak! Evet hepsi yasak!
Direnen kadınlar tabi ki güzeldir, tabi ki cumartesi gecesi şeffaf giyisili kadınlarından olmayacağız!
Eğer bir kişi taş atarsa, bu cezalandırılması gereken bir davranıştır. Eğer yüzlerce kişi taş atarsa, bu, politik bir eylemdir.
Eylemlerimizle şehirlerinizi zaptettiğimizde, sokak lambalarınızın direklerini sizlere bırakacağız.
Hiçbir şey söylemiyor, ama elinde öğlen yemeği için getirdiği bir tabak var. Masanın üzerine bırakıp gidiyor. Kilitliyor. Yeniden sessizlik.