Virginia Woolf Sözleri
Sempati müdahaleden, anlayış yargılamadan daha değerlidir.
— Virginia Woolf
DiğerVirginia WoolfSözleri
Tüm istediğim, tek başıma çürüyüp gitmek üzere yalnız bırakılmak.
Üzerinden ordular geçse bile, kılı kıpırdamayan cümleleri seviyorum.
Yaşam bir rüyadır, uyanmak öldürür.
Yaşamak neden böyle içler acısı, neden bir uçurumun yanı başından geçen daracık bir yol gibi?
Zaman direklere çarpar. Kalakalırız. Duygudan yoksunuzdur, insanın gövdesini ayakta tutan, artık alışkanlıkların iskeletidir. O da bomboştur zaten.
Zararı yok, hayal kırıklığı en dizginleyici tedavi benim için. Soğuk duş da alınmalı bir kitaba başlamadan önce. İnsanı canlandırır, insana 'Canım kendi zevkim için yazıyorum' dedirtir.
Akıllı erkekler kadınlar hakkında ne düşündüklerini asla söylemezler.
Arayış yollarından, gençliğin belirsizliklerinden, göz kamaşmalarından çıkmış, dümdüz önümüze bakıyoruz. Farklılıklarımız keskin güneş ışığı altında kayaların gölgeleri denli kesin belirlenmiş.
Aslında yalnızca yaşadıkları anın tadını arttıracak kad..ar bir incelik, bir bağlılık, bir sevecenlik vardır insanlarda. Sürüler halinde ava çıkarlar. Çölü tarar, haykırarak dalarlar bozkıra. Düşenlere dönüp bakmazlar bile. Yüzlerinde alçıdan maskeler vardır.
Bana söylemenizi istediğim şey şu, acaba insan aynı zamanda iki kişiye aşık olabilir mi, olamaz mı?
Başkalarının gözleri bizim zindanlarımız; başkalarının düşünceleri bizim kafeslerimiz.
Benim aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir kilit, hiç bir kapı, hiçbir sürgü yoktur.
Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur.
Bir kitap art arda dizilen cümlelerden değil, bir benzetme yapmak gerekirse, kemerlere, kubbelere dönüştürülmüş cümlelerden meydana gelir.
Bir kız, bir oğlandan daha yalnızdır. Ne yaptığı kimsenin şu kadarcık umurunda değildir. Ondan hiçbir şey beklenmez. Çok güzel değilseniz kimse söylediklerinizi dinlemez.
Bu dünyadaki en mutsuz insanlar, başkalarının ne düşündüğünü takıntı haline getirenlerdir.
Çünkü insanın bazen ne düşündüğü ne de bir şey hissettiği anlar vardı.
Dinle, ezen ayaklar altındaki şakıyan bülbülü, zaferleri, göçleri.
Hepimiz birer mahkum değil miydik? Geçenlerde çok iyi bir oyun okumuştu, oyundaki adam hücresinin duvarına bir şeyler çiziyordu, hayat da böyleydi işte. Boyuna duvara bir şeyler çiziyorduk.
Her konudaki görüşlerini paylaşıp, bir fikrin peşine düşerek bir yerlere gitmek yerine, çoğunlukla, gördükleri insanlar hakkında yorum yapmak için konuşuyorlardı.
Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.
İki insan yıllardır evli olunca, sanki birbirlerinin bedensel varlığının farkına varmaz olur, böylece tek başınaymış gibi hareket eder.
İnsanlar zaten birbirinden bu denli farklı iken, yeni yeni ayrılıklar çıkarmak ne saçma şeydi.
Kadın kalbi mezar gibidir; giren dışarı çıkmaz.erkek kalbi bakkal gibidir; giren çıkanın hesabı olmaz.
Kadınlar uçlardadır. Erkeklerden daha iyi ya da daha kötüdürler.
Kadınlar yüzyıllarca, erkek figürünü normal boyutunun iki katı gösterecek, büyülü bir yansıtma gücüne sahip aynalar gibi hizmet ettiler.
Kadınlarla nasıl anlaşacağını bilmiyorsun, dünyanın yarısının kadınlardan oluştuğu düşünülünce bu büyük bir kusur!
Kendi güçsüzlüklerim baskı yapıyor bana.
Keşke insanlar düşündükleri şeyleri dosdoğru söyleselerdi. Ne çok can sıkıntısından kurtulurlardı.
Kısaca ve açıkça, kişinin olduğu gibi görünmesinin her şeyden daha üstün sayılacağını söylüyorum.
Ne hoş bir güzelliği vardır; Hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin. Kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların. Onurlu bir yaşamı seçenlerin.
Ne okuduğu vardı, ne de uyuduğu, yaşamın sofrasında tıka basa yiyip de güneşlenen bir yaratık gibi idi.
Ne tuhaftır, insan çoğu kez postadan önemli bir şey çıkmayacağını bilir de yine dört gözle mektup bekler.
Sallantıda şeylerden nefret ederim, ıslağımsı şeylerden nefret ederim. Amaçsız dolaşmaktan ve her şeyi birbirine karıştırmaktan nefret ederim.
Sempati müdahaleden, anlayış yargılamadan daha değerlidir.