Yalçın Küçük Sözleri
En şiddetsiz toplumlar, geçmişi ve geleceğinde, en yoğun şiddet içeren toplumlardır.(1986)
— Yalçın Küçük
DiğerYalçın KüçükSözleri
Anayasanın, karakollardaki yangın talimatnamesinden daha kolay değiştirilebildiği bir iklimdeyiz, seçim hukuku bir pabuççu mustasıdır.
Arınç, kasaba avukatlığını aşamamış bir adamdır.
Arkadaşlarım, dostlarım, yoldaşlarım bir toprak en saf olanlarındır. Bir ülke en doğru olanlarındır. Bir yurt uğruna savaşanlarındır
Aşk, devrim, bilim, ayrıntıdadır.
Aşkın kaynağı sonsuzu görebilmektir.
Aydın biraz da uyumsuz olabilendir. Yaşadığı ortam ile çelişkisi olan kimsedir. Aydın, biraz da kendisiyle çelişkisi olan kimsedir. Çünkü aydın, tanımı gereği, gelişen kimsedir. Ama çelişki olmadan gelişme olmaz. Aydın gelişen, gelişirken, biraz da, geliştiren kimsedir. Geliştirmeyen, aydın olmaz.
Aydın olmak aynı zamanda yapmamayı yapamamak demektir.
Aydın yaratmaya yönelmeyen aydın düşmanlığı gericiliktir.
Aydın, aklıyla ve inatla mücadele eden insan'dır.
Aydınlarımızı yorduğumu biliyorum. Solumuzu ürküttüğümden kuşku duymuyorum. Şaşırmıyorum; yüreği dağlanmış ve iradesi çökertilmiş olanların gıdası yanlışlardır ve yanlışlar, bunları rahatlatıyor.
Bana bugüne kadar binbir türlü şey söylendi. Hayatta en çok hoşuma giden şey de bana 'deli' denmesidir. Hele 'deli çocuk' denirse daha da hoşuma gider. Doğan Avcıoğlu ise 'Yalçın, dehayla delilik arasında gidip geliyor.' demişti.
Başkalarının cinayetlerini işlemeye mahkûmum; çünkü Cumhuriyet, yüksek estetik, yüksek ahlak ve yüksek akıl idaresidir.
Baskı, candan çok beyni hedef alıyor.
Ben bir amerikan sevmez yaratığım; amerikanofob olmaktan da mutluyum.
Ben bir imalat hatasıyım.
Ben, bana demokrat denilirse bunu küfür sayıyorum.ben demokrat değilim.
Beni çıkartın, son 40 yılda Türkiye'de hiçbir ciddi tartışma kalmaz!
Beni yoldaş öğrenciler yetiştirdi.beni ergin (günce) yetiştirdi, beni cemal (süreya) yetiştirdi, beni taner timur yetiştirdi.
Benim yaptığım tarihimizi zenginleştirmektir. Bu, tarihimizi halklaştırmak ve insanileştirmek anlamındadır.
Bilim, basit ipuçlarından büyük sistemlere uzanan bir kurgudur.
Bir yanda sürüler ve diğer yanda oligarklar varsa, demokrasi bitmiştir. Ben olmuş atı kırbaçlamıyorum.
Bizler kemalizm'den geri dönülmesini kabul etmeyiz.geriye baktığımızda, kemalizm, bizim frenimizdir.ileriye baktığımızda, kemalizm'in ötelerine açılma zorunluluğu duyuyoruz.
Bozanlar bozuluyorlar. İslamlaştıranlar, islam öncesi döneme koşuyorlar.
Büyük kurtarıcı'nın ve ismet paşa hazretleri'nin musul'un alınmasıyla ilgili bir vasiyeti olduğunu ben açıkladım.
Çerkez ethem'in yunan kuvvetleriyle birleştiği iddiası, bugün resmi tarihin parçasıdır, büyük bir tarih falsifikasyonudur.
Çılgın Türkler,kemalizmin gecikmiş cenaze törenidir. Artık yüksek komutanları kemalist sayamayız. Bir cenaze töreni gerekiyor ve kışlalara çılgın Türkler'i aldırıyorlar.
Çocuk kadar yaratıcı, çiçek kadar kırılgan, kadın kadar patlamaya hazır; işte o devrim'dir.
Cumhuriyet iktidarı sınırlamak demektir ve her kim 'sınırsız iktidar' vaaz ediyorsa, bir Cumhuriyet düşmanı ve yıkıcısıdır.
Cumhuriyet ile sofuluk birbirinin düşmanıdırlar.
Cumhuriyet, 19251926 yılında kurulmuştur.
Darwin, mağaraya konan bir insanın körleştiğini yazıyor. İnsanın gelişmiş türü olan aydın da bunu tersi oluyor: karanlıkta gözü büyüyor.
Demokrasi ile laiklik arasındaki tek ilişki, birbirinin zıttı olmalıdır.
Demokrat; yılgın, yılışık insan türüdür.
Ders kitapları, bilimsel gelişmenin ayak bağı ve giderek düşmanı oluyor.
Despotizm ile irtica el eledir.birisi varsa diğeri mutlaka oradadır.
Devlet, bir durumdur ve demokrasi, bir devlet durumudur.
Devrim, kopuş demektir ve devrimciler, kopuşu ön plana çıkarırlar. Bilim devamlılıktır, bilim adamları sürekliliği işlerler.
Devrimci politka, eninde-sonunda, bir bilgi sorunudur. Devrimcilik, eninde-sonunda, epistemolojik bir süreçtir.
Devrimci politkacı; kendisiyle düşman merkezler arasında eylemli-bilgi oyunları kuran ve oynayandır.
Dil ve bilim, insanlığın en büyük ve en yaratıcı iki basitlemesidir.
Dinsellik mi eninde sonunda öğrenme kabiliyetini tüketmek olmalıdır.tarikat mı eninde sonunda dini bozmaktır.
Doğan hızlan yazarsa ben de nicole kidman'im.
Doğru peşinde koşmak, bir savaşa razı olmak anlamındadır.
12 eylül kemalizm'in reddidir.
1789-1991 çağı'nın sonrasındayız. Meraksızlar dünyasındayız.sürü sürü sürülere benziyoruz.en sürüler, en tepedeler.
1956-1966 dönemini Türkiye'de kemalizm'in en yüksek, en parlak, en yaratıcı, en coşkulu dönemi olarak düşünmek gerekir.
27 mayıs, halk hareketinin orduyu etkilemesidir. 12 mart ve 12 eylül halka karşıdır.
27 mayıs, kesin bir halk hareketi ve devrimidir
Altmışlı yıllarda teğmen olanlar şimdi orgeneral'dirler. Karşılarında gençlikleri var.
Ama Türkoloji'nin batı ve kurdoloji'nin rusya kaynaklı olduğunu ileri sürerken, rusya'da Türkoloji çalışmalarının olmadığını düşünmemiz ve anlamamız imkansızdır; böylesinin çok yanıltıcı olacağını belirtmek durumdayız.