Yavuz Sultan Selim Sözleri
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.
— Yavuz Sultan Selim
DiğerYavuz Sultan SelimSözleri
O peygamberlerin padişahıdır. Diğer peygamberler o'nun ordusudur. Yaradılistan maksat o'dur. Bu kevn-u mekân o'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış bir tufeyldir.
O'nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sîne ne bahtiyardır! Mustafa(s.a.v.)'nin yoluna kurban edilen can,ne aziz bir candır!
Ümit eliyle mustafa(s.a.v.)'nin eteğine yapışan herkes güneş gibi ayağını feleğin üstüne başar.
Ümit sabahı mustafa(s.a.v.)'nin güzel yüzüdür. Gayıp sırları o'nun ârif olan gönlünden doğar.
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ'l ve inciler mustafa(s.a.v.)'nin (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir
Ben allah'ın (c.c.) emirlerini yerine getirmek, zulüm görenlere yardım etmek için zırh giydim, kılıç kısandım.
Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.
Bu dünya iki padişaha yetecek kadar büyük değildir.
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar.
Ey canım,eğer sana selimi gibi yüz tane devlet ve saltanat dâhi verilse cihana bağlanıp dosttan uzak olma.
Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak allah(c.c.)'in verdiğidir.
Gönlünü ve canını o'nun aşkına veren kimse ne kahramandır! Düşüncesi daima mustafa(s.a.v.) olan kimse ne huzur ve rahat içindedir.
Güneş mustafa(s.a.v.)'nin yüzünün aynasının bir aksidir. Her iki âlem,mustafa(s.a.v.)'nin bir kılına bağlanmıştır.
Haine cesaret veren merhamet, zulme yakındır.
Her dertli, mihnete tahammül için biraz gönlünde kuvvet buluyorsa bu kuvvet mustafa(s.a.v.)'dan gelir. Onun için her dertli o'na minnettardır.
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.