Zata Sözleri
Unutma; gerçek dostu arıyorsan, beklemelisin. Çünkü, kimse kötülüğünü sonsuza kadar gizleyemez.
— Zata
DiğerZataSözleri
Ben, bugünün doğrularıyla konuşurken, o beni geçmişin doğrularıyla dinliyordu. Oysa ki ben bugünün doğrularına, dünün yanlışlarından demlenmiştim.
Ben, yaşadığım dünya şartlarında edebiyatı yarına gömdüm. Bugün felsefe günüdür.
Benciller, senden alacak bir şeyleri kalmadığında vazgeçerler.
Bendeki aşk, iyiliğe ve doğruya giden yolu anlatma aşkıdır.
Beni düşündüren kötülük, yazdıran ise iyilik.
Beni sadece ben anlıyorum, galiba o da bana yetiyor.
Beni uyuşturmak için, hiçbir uyuşturucu yoktur ki, dünyada ki acıları, bana unutturabilsin.
Benim derdim cahilin kulağıyla değil, dinlediği ağızlarla.
Beyin temas etsin, sen dokunma.
Beyine, kaybetmek için küçük de olsa bir neden verdiğinde, kazanma gücü olsa da kaybeder.
Bilge bir ruh için derin bir kulak, edepli bir dil; ama en önemlisi, adalete teslim olmuş bir akıl şarttır.
Bilge insan; başkasından değil, kendinden öğrenendir.
Bilimin cevapları vardı; ama biz aptallar, kavgalara neden olan ideolojilerle zaman kaybettik.
Bir ölümsüz aşk vardır. O da, çocuğuna olanıdır.
Bir toplumu anlamak istiyorsanız, o toplumun kitapçılarına gidin. Çok satan kitapları size rehber olacaktır.
Bireye göre, bireysel huzur, çok kıymetlidir. Ama emin olun ki, daha kıymetli olan, gerçek huzurun ne olduğunun farkına varmaktadır. Gerçek huzur, birlik mutluluğundadır.
Birileri barışçıl olmalı. Çünkü dünya, kavgacı cahillerle dolu.
Biz parayı kazanmadan yenmişiz, paranın güç apoletlerini takmamamız ondandır.
Bizler, bronzlaşmak için yazı beklerken, Afrika' da ki çocukların su içmek için bekleyecek kışı bile yok.
Bırakırsan kendini dalgalara; ya kayalara çarparsın ya da su alır batarsın.
Bölünmenizi istiyorlar. Çünkü yenilmez ordular, birliklerden doğar.
Acıların fazlaca olduğu bu dünyada; mutlu uyumak, mutluluk cahilliğidir.
Adalet yoksa kuralları koyan kuralsızlar vardır.
Adımların, sen hangi yolu seçersen o yönü adımlar.
Ağırlık kiloyla kolaydır, ama zamanından çalıyorsa taşıması zordur.
Akıl kapını ve vicdan kapını kilitli tut. Çünkü hırsıza çaldıkları, değerinden ucuza satılıktır.
Akıllıların en zeki manevrası, aptallığın sağladığı avantajı kullanmaktır.
Aklın yetemediğinde dur. Bazen durduğunda da ilerlersin.
Aklını tutan, ruhunu çaldırmaz.
Anladım ki; egoma yenildiğimde, bencilleşerek küçülüyorum. Olgunlaşmama az kaldı, egomu da yenmek üzereyim.
Anlaşılamadığını anladığın an, gerçek yalnızlıkla tanışacaksın. Başkalarının tarifleridir seni yanıltan, sözlüğe gerek yok, alfabeyi bilmen yeterli.
Apoletler giyside değil, kişilikte şık durur.
Aptallara deli cesaretini veren; akıllı ve büyük hırsızlardır.
Arkama bakmadım, çünkü gitme vaktiydi.
Artılara çok güvenme, çünkü artılarla dahi eksilenler var.
Arzularına yenilenler, vicdanlarını rahatlatma konusunda ustadırlar.
Asıl sınav, doğrudan sonraki adımla başlar.
Aslında sana göre mutluyum. Çünkü sana göre mutluluk, alman gerekenleri fazlasıyla alabilme imkanıyla sınırlı. Ama gerçekte mutluluk; herkesin mutlu olduğu bir dünyada yaşatmaktır. Anlayacağın, senin sandığın gibi mutlu değilim.
Bakmasını bilene; her şey olduğu gibidir.
Bana geceleri verin, gündüzler uyanıkların olsun.
Başkalarının noktalı cümleleriyle değil, sadece empatiyle olgunlaşırsın.
Başkalarının seninle ilgili ne anladığı değil, senin ne yaşadığındır gerçek.
Başkasına zeki, kendine ise aptalsındır. Çünkü her problem, sahibinde zordur.
Başladığı tatla devam edecek yanılgısıdır seni olumsuz sonuçlarda dağıtan. Unutma; hiçbir şey başladığı tatla devam etmez.
Bazen yokluğa gidiyorum. Döndüğümde, varlığımdan nefret ediyorum.
Bazıları iyiliğe yaklaşır, sıkılır döner. Nerede olduğunun farkına varmalısın.
Bazıları konuşurken sanki bilgiyi öğretmek için değil de, önde olmak için kullanır. Bence onlar orgazm olamayan, ego masturbasyonu yapan hastalardı.
Beklentin olmadan yaptığın tüm yolculuklar dostlukta biter.
Ben, acıları içimde bağıra bağıra yaşarım. Bilirim ki, dışarıdakilerin vicdanı sağırdır.
Ben, başardıklarıma zekamı vicdanıma teslim ederek ulaştım. Kimilerine göre de, zekamı vicdansızlığa teslim ederek daha da yukarı çıkabilirdim ama benim için o yükseklik, vicdan da alçaklık demekti.